Ceza Muhakemeleri Kanunu(CMK)'nun 102. maddesi kapsamında tutukluluk süreleri dolan bazı sanıkların tahliye edilmesi beraberinde tartışmalar getirdi. Yerel mahkemelerle Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından sonuçlanan ancak temyiz aşamasında Yargıtay'ın dosyaları karara bağlamadığı için müebbetle yargılanan bir çok sanık serbest bırakıldı. İlk kademe mahkemelerin sanıklar hakkında müebbet hapis cezası vermesine rağmen, Yargıtay tarafından iş yükü gerekçe gösterilerek bu kararların onanmaması, İstinaf Mahkemeleri'nin kurulmaması ve iş yükünün fazlalığını gerekçe göstererek topu Yasama organına atması Yargıtay'ı tartışmaların odağına oturttu.
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Erdem Gençay, tartışmalı tahliyelerin ardından yargıda ortaya çıkan manzaranın altında Yargıtay başta olmak üzere yüksek yargı mensuplarının tavrının etkili olduğunu söyledi. Yargıtay'ın vaktiyle kurulmasına karşı çıktığı Bölge mahkemelerinin bugün kurulmasını istediğini hatırlatan Gencay, aynı şekilde daha önce kurulması için mücadele ettiği yeni dairelere soğuk baktığını söyledi. Gencay, Yargıtay'ın hukuki değil, ideolojik yaklaştığını ileri sürdü.
Gencay, Yargıtay'ın istediği dosyayı çok kısa sürede sonuçlandırdığına dikkat çekti. "Başbakan, 2002 yılında milletvekili listeleri verilirken, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesinin verdiği adli sicil kaydıyla ilgili bir karar kesin olduğu halde Yargıtay jet hızında devreye girmiş, Erdoğan'ın milletvekili seçilememesi için de kuryeyle dosya Ankara'ya getirilmişti. Ankara'da toplanan mahkeme aynı gün karar vererek, Başbakan'ın ismini milletvekili listesinden sildirmişti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Ergenekon sanığı Mehmet Haberal'ın tahliye başvurusunu reddeden 9 hakimi de jet hızı ile mahkum etti. Hukuk skandalı olarak yorumlanan karar, fotokopi belgeler üzerinden incelenerek verildi. 9 Ağır Ceza Hakimi 1,5 ay içinde bin 500'er lira tazminat ödemeye mahkum edildi. İlhan Cihaner tek duruşmada serbest bırakıldı." dedi.