İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) 2012 Yılı İhracat Ödül Töreni ve İklimlendirme Fuarı’na katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ihracat ödülü kazanan işadamlarına ödüllerini verdi, açılışını yaptığı iklimlendirme fuarını gezdi. Bakan Çağlayan, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin gerek özel sektörü, gerek özel sektörünün müteşebbisi ve çalışanıyla dünya ekonomisinde çok önemli kasırgaların yaşandığı, fırtınaların koptuğu, iklimlendirme kelimesinin aslında dünya iklimi ile çok örtüştüğü bir dönemde son derece önemli başarılar elde ettiğini ifade etti.
“2023, BİZİM İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ VE ONURLU BİR TARİHTİR”
Geçen 4 yılda krizin Avrupa’da oluşturduğu faturayı 4 milyon insanın işini kaybederek ödediğini söyleyen Bakan Çağlayan, “Türkiye, geçen yıl ihracatını dünyada en hızlı artıran, bu yüzde 13.2, ikinci ülke olarak krizlere meydan okumuş, krizi fırsata çevirmiş, 1 milyona yakın insanının her yıl işgücüne girmesine rağmen 5 milyon istihdamını artırmış bir ülke. Türkiye bugün parmakla gösterilen bir ülke olmuştur. Gelmiş olduğumu seviye çok önemli. 10 yılda Türkiye inanılmayacak başarılar elde etti. Hiçbirimizin hayal dahi etmediği çok büyük başarılar elde ettik. Ekonomik alanda elde edilen başarıların yanı sıra gerek sosyal, gerek siyasal, gerek bireysel özgürlüklerde geldiğimiz nokta çok önemli başarılar elde etti. Geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz. 2023 hedefine kilitlenmiş durumdayız. 2023, bizim için son derece önemli ve onurlu bir tarihtir” diye konuştu.
“BU FIRTINALAR 11 YIL ÖNCE OLSAYDI YUNANİSTAN’DAN DAHA KÖTÜ DURUMDA OLURDUK”
İklimlendirme kelimesinin kendisinde farklı çağrışımlar yaptığını söyleyen Bakan Çağlayan, “Ne Avrupa’da esen fırtınalar, ne Amerika’da kopan kasırgalar, ne Arap baharıyla beraber başlayan Ortadoğu pazarındaki sıcaklara rağmen Türkiye’nin iklimi son derece iyi bir şekilde artıyor, bunlara rağmen üretim, yatırım, ihracat ve yatırım iklimi her geçen gün kalitesi artan yapıya dönüşüyor. Eğer bu fırtınalar, kasırgalar, 11 yıl önce olmuş olsaydı Yunanistan’dan daha kötü durumda olurduk. Bırakın fırtınayı, kasırgayı, bir hapşırma bile nezle yapacak kadar Türkiye’yi sarsacak durumdaydı. O günlerde kabahat bir anayasa kitapçığının fırlatılmasına bağlanmıştı, bırakın anayasa kitapçığını bir leblebi bile fırlatsanız Türkiye’de bu kriz çıkacaktı. Türkiye sıkışmış, darlanmıştı. Türkiye bugün Avrupa’nın içinde bulunduğu kötü ekonomik şartlarla karşı karşıyaydı. Bugün geldiğimiz noktada 2008 küresel krizine rağmen IMF’yi elinin tersi ile itmiş bir yapıda bugün Türkiye toplam kamu borçları, iç ve dış borçları milli gelirinin 3’te 1’ine kadar düşmüş olan başarılı bir ülke haline gelmiştir. Türkiye küresel krizden başarı ile çıkmış, ekonomisini büyüterek çıkmışsa bunun altında yatan en önemli faktör siyasi istikrar, siyasi istikrarın getirdiği ekonomik istikrardır. Diğer taraftan da dünyanın her tarafını gezerek ürettiğini bütün dünyaya satan siz başarılı ihracatçılarsınız. Bu alkışı Türk özel sektörü, sizler hak ediyorsunuz” şeklinde konuştu.
“2023 HEDEFLERİNE HERKES İNANMIŞ DURUMDA”
“Bugüne kadar gözümüzün üzerinde kaşımız olduğu için bile bizi eleştiren muhalefet, bakın bu konuda toplumun her kesiminde bir anlaşma, uzlaşma var” diyen Çağlayan, “Artık Türkiye’de herkes 2023 yılında Türkiye’nin 500 milyar dolarlık mal ihracatını gerçekleştireceğine tamamıyla inanmıştır. Türkiye’nin gelirini 2 trilyon dolardan fazlaya çıkartacağına herkes inanmış duruma. Bundan sonra artık bir makas değişikliği yapmamız lazım, rotamızı değiştirmemiz lazım. Geçmişteki usullerle hayatımızı devam ettirmemiz asla mümkün değil. Hükümet olarak tek tek politikalarımızı, olmazsa olmaz olan ileri teknoloji, yüksek katma değerli ürün imalatı ve ihracatına yönelik ortaya koyuyoruz. Maalesef iklimlendirme sektöründe rakamlar çok iç açıcı değil. Türkiye ortalamasının 3 kat üstündesiniz. İklimlendirme sektörü yapısı itibariyle geçen yol bir önceki yıla göre ihracat birim kilogram fiyatını maalesef düşürdü. 2011 yılında ihracat birim kilogram fiyatı 4 dolar 51 centti, 2012 4 dolar 15 cente düştüğünü görüyoruz. Düşmeye değil, çıkmaya mecburuz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’YE YATIRIM BAL GİBİ GELİR”
Geçen aydan itibaren faizlerde düşüşler olduğunu belirten ve bugün faiz koridor bandının düştüğünü ve gösterge faizlerinin yüzde 4.5’a geldiğini belirten Çağlayan, “Şimdi Merkez Bankası’na diyorum ki, korkmana gerek yok. Şükürler olsun artık bu ülkeye güveniyoruz, inanıyoruz, herkes Türkiye’ye inanmaya ve güvenmeye başladı.
Daha faizlerde gidecek yolumuz var. Bugün Güney Kore faizlerini Yüzde 2.5’a çekmişse Türkiye’de Merkez Bankası çok rahat bir şekilde faizlerini yüzde 2.5’a çekebilecek güçtedir. ‘Efendim Türkiye’ye yatırım gelir mi, finansman gelir mi?’ Bal gibi gelir, nereye gidecek. Dünyada Türkiye’den daha güvenilir ülke mi var, oraya mı gidecek? Bunların ispatlarını her anlamda görüyoruz, bir günde 2 ihalede 69.1 milyar dolar ihale yapıyor Türkiye. Bu Türkiye’nin 10 yıl önceki milli gelirinin 3’te 1’i bir rakam demek. 1 günde yapıyor Türkiye bunu” açıklamasında bulundu.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecine halkın her geçen gün desteğinin arttığını ifade eden Bakan Çağlayan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün Türkiye yakaladığı kardeşlik havasıyla çözüm sürecini en iyi şekilde değerlendirecek. Bunun işaretlerini teşvik sisteminde görmeye başladık. Çözüm süreciyle beraber geçen 20 Haziran’da ilan ettiğimiz teşvik sisteminde Doğu ve Güneydoğu’ya adeta bir yatırım patlaması olduğunu görüyoruz. 6. Bölgeye pozitif ayrımcılık yaptık. Yapmak zorundayız, çünkü Türkiye’nin bu bölgesindeki işsizliği mutlaka azaltmalıyız. Terörün olduğu dönemlerde kimse buraya yatırıma gitmiyordu, bugün o bölgede işsizliği azaltarak terörü ciddi anlamda bitireceğiz.”
İsib 2012 İhracat Ödülleri ve İklimlendirme Fuarı
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Eğer bu fırtınalar, kasırgalar, 11 yıl önce olmuş olsaydı Yunanistan’dan daha kötü durumda olurduk” dedi.