Işıkara, depremin yerinin bilimsel olarak tespit edildiğini ancak zamanının sadece tahmin edilebileceğini kaydetti.
Toplum Liderleri Teşkilatlandırma Projesi ve Afet Zararlarını Azaltma Programı kapsamında Zonguldak’a gelen Prof. Işıkara, ilk olarak Vali Erol Ayyıldız’ı makamında ziyaret etti. Işıkara, Fethiye depreminde 64 kişinin yaralanmasına şaşırdığını söyledi.
Vali Ayyıldız’a, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Sülayman’ın, Mimar Sinan ve milattan önce Babil Kralı Hamurabi’nin, mimari konudaki yazılarını okuyan Işıkara, “O zamanlardan beri insanlığın sağlam bina arayışı devam etmektedir.” dedi.
Daha sonra deprem konusunda bilgi veren Prof. Işıkara, Van depreminden önce çıkardığı Türkiye’nin deprem haritasını paylaştı. Ahmet Mete Işıkara, Gemlik, Çankırı, Tokat, Erzincan Bingöl, Elazığ, Van ve Hatay bölgesinde 7 ve üzerinde, İzmir’de 6 ve üzerinde, Marmara depreminde ise 6,5 şiddeti ve üzerinde deprem beklendiğini kaydetti.
Ahmet Mete Işıkara, depremin zamanını kesinlikle bilim adamlarının bilemeyeceğini; ancak bilimsel verilerle tahminde bulunulduğunu kaydetti.
Zonguldak’ın, Kuzey Anadolu Fay Hattı'na çok yakın olduğunu ve ikinci derecede deprem bölgesi olduğunu ifade eden Işıkara, “Çankırı, 7 şiddetinde deprem beklenen bir yerde. Zonguldak, kuş bakışı 100 kilometre uzaklıkta olan Çankırı depreminde epey etkilenecek. Sağlam olmayan binalar yıkılacaktır.” diye konuştu.
"BASINA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR"
Toplumda, deprem bilinçlenmesi konusunda medyaya büyük görevler düştüğünü dile getiren Işıkara, şunları söyledi: “Bizim insanımız maalesef depremi, olduktan sonra hatırlıyor. Türkiye'nin güneybatısı senede 2.5 veya 3 milimetre kayıyor. Bunlardan bana ne. Benim bilmem gereken korunma kültürüdür. Geliyor, oradaki hocalarımıza fayı soruyorlar. Tektonik soruyorlar. Nerede, ne zaman deprem olsa Marmara Depremi'ni tetikler mi diye soruyorlar. Türkiye'de deprem bitmez. Bundan böyle depremin jeolojisinden çok korunma kültürü bilincine daha çok ağırlık verilmelidir.”
DEPREMİN ZAMANI BİLİNMEZ SADECE TAHMİN EDİLİR
Bu arada, depremin zamanının bilimsel olarak bilinemeyeceğini, sadece tahmin edilebileceğinin altını çizen Işıkara, “Depremlerin önceden belirlenmesi ve depremlerin tahmini bunlar iki farklı konudur. Depremlerin önceden belirlenmesi derken, depremin nerede ne zaman olacağını söylemek demektir. Bilim bunu söylüyor. Ama zamanını söylemiyor. Ama sismik tehlike analizine geldiğimiz zaman farklı olasılık yöntemleri ile sismik tehlike analizi yapabiliyorsunuz ve tahmin yapabiliyorsunuz. Yani olma olasılığını söylüyorsunuz. Olma olasılığını söylemek tahmini vermek demek değildir." şeklinde konuştu.
"MARMARA DEPREMİ KONUSUNDA SADECE TAHMİNDE BULUNDUM"
Marmara depremi konusunda 2014 yılına dikkati çekmesinin, kamuoyunda sanki depremin kesin tarihini veriyormuş algısına yol açtığını belirten Prof. Işıkara, “Bunu derken, 'Hoca ilk defa tarih verdi' deniliyor. Ben tarih vermedim bu bir tahmindir. Olma olasılığı da olmama olasılığı da var. Kurtuluşu yok, er ya da geç Marmara sallanacak. Türkiye'nin kalbi sallanacak. Bu iki farkı da çok iyi bilmek lazım gelir. Şu an Türkiye'de deprem olma potansiyeli en yüksek olan yerler ama başka yerlerde de olmayacak demek değildir.” diye konuştu.
"DEPREMDEN KAÇMAYIN GÜVENLİ BİNA YAPIN"
Tetikleme diye bir durumun olmadığını ifade eden Prof. Dr. Mete Işıkara, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşımız, 'Birisi çıksın da tetiklesin, depremin oluş zamanını söylesin ben binadan çıkayım' onu bekliyor. Ben de diyorum ki 'Çıkacağına güvenli bina yap, evinde otur. Öyle değil mi?"
DEPREM DEDEYE DEVREK BASTONU
Bu arada, toplantının sonunda Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, halk arasında 'Deprem Dede' olarak anılan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’ya Devrek bastonu hediye etti. Gazetecilerin, “Daha önce hiç baston kullandınız mı?” sorusuna, Işıkara, “Hayır hiç kullanmadım. İnşallah kulanmak zorunda kalmam.” cevabını verdi .
İşıkara: Depremde Halka, Faydan Önce Korunma Yöntemleri Anlatılmalı
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, deprem konusunda halka, fay bilgisinden önce depremden korunma yöntemlerinin anlatılması gerektiğini söyledi.