Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'e "kumpas" kurulduğu iddiasıyla, biri tutuklu 18 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanık Eyüp Kandemir'in, "bilirkişilik görevini kötüye kullanmak" suçu yönünden tahliyesine, dosyası ayrılan "terör örgütü üyeliği" suçu yönünden ise tutukluluğunun devamına karar verildi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesindeki dördüncü duruşmaya, tutuklu sanık Eyüp Kandemir ile eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce'nin de aralarında bulunduğu 17 tutuksuz sanık katıldı. Davanın müdahillerinden CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek ile müşteki Serdar Öztürk'ün de hazır bulunduğu duruşmada, müdahil eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u ise avukatı İlkay Sezer temsil etti.
Ses ve görüntü kaydı yapılarak gerçekleştirilen duruşmada daha önceki ara karar gereği dinlenilmesine karar verilen gizli tanık "Emin"in beyanı alındı. Gizli tanık, sanık ve taraf avukatlarının sorularını da cevapladı.
Sanık ve sanık avukatları ile müdahil avukatlarının taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
Tutuklu sanık Eyüp Kandemir'in, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olmak" suçu yönünden mevcut delil durumu, sanık savunmaları, tanık beyanları, kullandığını kabul ettiği eşine ait telefonlardan ByLock görüşmeleri yaptığına dair delilleri göz önüne alan heyet, sanığın bu suçtan tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Sanık Eyüp Kandemir'in, "bilirkişilik görevini kötüye kullanmak" suçu yönünden ise suçun vasıf ve mahiyeti, öngörülen cezaların alt ve üst sınırı ile tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti, Kandemir'in, "FETÖ/PDY üyeliği" suçu yönünden dosyanın ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesini de hükme bağladı.
Müşteki Serdar Öztürk'ün müdahilliğini kabul eden heyet, duruşmayı 26 Nisan 2018'e erteledi.
- İddianameden
İddianamede, Ergenekon davasının sanıkları İlker Başbuğ, Dursun Çiçek ve Serdar Öztürk "müşteki" sıfatıyla, Ergenekon davasının bazı sanıkları ile Genelkurmay Başkanlığı da "suç duyurusunda bulunan" olarak yer alıyor.
Ergenekon davası ve bu davanın sanığı müştekilere atfedilen eylemlerin sıralandığı iddianamede, "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" isimli belge üzerinde, müşteki Dursun Çiçek tarafından atıldığı iddia edilen imzayla ilgili rapor düzenleyen Adli Tıp Kurumu, polis ve jandarma kriminal laboratuvarlarında görevli 18 sanığın eylemleri sıralanıyor.
"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinin Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini müteakip, mevzuata uygun olmayan şekilde ele alındığı ve görev taksimatının yapıldığı, istenilen yönde rapor tanziminin sağlanması için şartları uymayan adli tıp uzmanlarının görevlendirildiği, belgeyle ilgili kararın kuruma geldiği gün oy çokluğuyla çıkarıldığı, muhalif kalan üyelerin kurumdan uzaklaştırıldığı belirtilen iddianamede, Ergenekon soruşturması kapsamında, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" isimli belgeye ayrı bir önem atfedildiği, belgeyle ilgili imza incelemelerinin de bu soruşturma makamları ve ilgili adli kolluk personeli tarafından yaptırıldığı yer alıyor.
İddianamede tüm sanıkların, ''gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapmak'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlarından 8,5 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
'Islak İmza'da Kumpas Davası
FETÖ'nün, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'e, Ergenekon davasında delil kabul edilen 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgesinde ıslak imzası bulunduğunu öne sürerek 'kumpas' kurduğu gerekçesiyle, o dönemde Adli Tıp Kurumu, polis ve jandarma kriminal laboratuvarlarında görevli, biri tutuklu 18 sanığın yargılanmasına devam edildi İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Eyüp Kandemir'in, 'bilirkişilik görevini kötüye kullanmak' suçu yönünden tahliyesine, dosyasını ayırdığı 'terör örgütü üyeliği' suçu yönünden ise tutukluluğunun devamına karar verdi