Aralarında Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan ile Albay Dursun Çiçek ' in de bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına başlandı . İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi ' ndeki salonda görülen davaya firari sanık Bedrettin Dalan ile MİT mensubu Özel Yılmaz katılmadı . Tutuklu sanıklar Albay Dursun Çiçek , Avukat Serdar Öztürk , gazeteciler Ufuk Akaya ve Deniz Yıldırım ve tutuksuz sanıklardan ise Dalan ' ın özel kalemi Ümit Handan duruşmada hazır bulundu . Mahkeme heyetinde üye hakim Hasan Hüseyin Özese ' nin yerine Hakim Hüsnü Çalmuk duruşmaya çıktı . Duruşmanın açılmasının ardından sanıkların kimlik tespitleri yapıldı .
Hakkında yakalama kararı bulunan Bedrettin Dalan ' ın , " Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek " suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor . Dalan hakkında ayrıca , " silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek " suçundan da 15 ile 22 , 5 yıl arasında hapis cezası talep ediliyor .
Tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek ' in de " Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek " suçundan ağırlaştırılmış müebbet , " silahlı terör örgütüne üye olmak " suçundan 7 , 5 ile 15 yıl arasında hapis cezasına mahkum edilmesi isteniyor .
Avukat Serdar Öztürk ' ün ise " silahlı terör örgütüne üye olmak " , " yasaklanan gizli bilgileri temin etmek " , " devletin güvenliği , iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken belgeleri temin etmek " , " devletin savaş imkanlarının tehlikeye sokulması " , " devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme , amacı dışında kullanma , hile ile alma , çalma " ve " ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın almak , taşımak veya bulundurmak " suçlarından 27 ile 54 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor .
İddianamede , tutuklu sanık Ufuk Akkaya ' nın , " silahlı terör örgütüne üye olmak " , " devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek " , " özel hayatın gizliliğini ihlal etmek " , " hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek " , " devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme , amacı dışında kullanma , hile ile alma , çalma " ve " kayda alınan konuşmaların basın yayın yoluyla yayımlanması " suçlarından 26 ile 55 , 5 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor .
Tutuklu sanık Mehmet Deniz Yıldırım hakkında da " silahlı terör örgütüne üye olmak " , " kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek " , " özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek " , " devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek " , " kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak " , " devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme , amacı dışında kullanma , hile ile alma , çalma " suçlarından 27 ile 57 yıl arasında hapis cezası talep ediliyor .
Tutuksuz sanıklar İlhami Ümit Handan ile Özel Yılmaz ' ın da " bilerek ve isteyerek silahlı terör örgütüne yardım etmek " suçundan 7 , 5 ile 15 ' er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor .
Kimlik tespitlerinin ardından Mahkeme Başkanı Köksal Şengün , Erzurum 2 . Ağır Ceza Mahkemesi tarafından İlhan Cihaner hakkında görülen dava dosyasının birleştirme kararını duruşmada okudu . Ardından Şengün , " Mahkememiz verilen bu kararı oy çokluğu ile muvafakat etmiştir . Ancak daha sonra Yargıtay tarafından da İlhan Cihaner dosyası faklı bir birleştirme kararıyla istenmiştir . Aradaki uyuşmazlığın giderilmesi için Erzurum . 2 . Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gönderilen Cihaner dosyası Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildi . " hatırlatmasını yaptı .
Gazeteciler Ufuk Akaya ve Deniz Yıldırım ' ın avukatı Mehmet Cengiz , İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 25 Haziran 2010 tarihinde verilen birleştirme kararından geri dönülmesini istedi . Avukat Cengiz , üç davanın da fiili ve hukuki olarak irtibatlı olduğunu belirterek İlhan Cihaner ' in de 1 . sınıf savcı olması nedeniyle onunla birlikte hakkında dava açılanların Yargıtay ' da yargılanmasının uygun olacağını belirtti .
Sanık Dursun Çiçek ' in avukatı Hasan Gürbüz de mahkemenin , Yargıtay 11 . Ağır Ceza Mahkemesi ' nin verdiği birleştirme kararını görmezden gelerek Erzurum 2 . Ağır Ceza Mahkemesi ' nin birleştirme kararına muvafakat verdiğini ve bu durumun da yasaya aykırı olduğunu iddia etti .
Daha sonra ise Albay Dursun Çiçek ' in avukatı Celal Ülgen , davanın müvekkili yönünden yetkisizlik kararı verilerek Askeri Mahkemeye gönderilmesini istedi .
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel , Erzurum 2 . Ağır ceza Mahkemesi ' nden gönderilen İlhan Cihaner dava dosyasıyla Dursun Çiçek dava dosyasının birleştirilmesine ilişkin ara karara yapılan itirazların reddine karar verilmesini talep etti . Savcı Pekgüzel , iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü ile alakalı açılan ilk 3 iddianame konusuyla Dursun Çiçek dava konusunun ilişkili olduğunu belirterek , " Her ne kadar eylem ve faaliyetleri farklı yerlerde yapmış olsalar da İstanbul ' da da faaliyetleri bulunduğu için birleştirme kararına yapılan itirazların reddine karar verilmesi mütalaa olunur . " dedi . Erzurum 2 . Ağır Ceza Mahkemesi tarafından birleştirme kararı verilerek Dursun Çiçek dava dosyasının İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi ' ne gönderildiğini , daha sonra Yargıtay 11 . Ceza Dairesinin , kendi dosyaları ile Dursun Çiçek dava dosyalarına ilişkin birleştirme kararı bulunduğunu hatırlatan Savcı Pekgüzel , " Sanık Çiçek hakkında , askeri savcılıkça açılan bir dava varken ikinci bir dava açılmasının yasaya aykırı olduğu iddia edilmiştir . İki farklı birleştirme kararı ile ilgili çelişkinin giderilmesi için Saldıray Berk - İlhan Cihaner dava dosyasının , Yargıtay Ceza Genel Kurulu ' na gönderildiği anlaşıldığından bu konuda bir karar verilebilmesi için Ceza Genel Kurulu ' nun kararının beklenmesini talep ediyoruz . " dedi .
Mahkemeye verilen kısa bir aranın ardından Başkan Köksal Şengün , mahkeme tarafından verilen birleştirme kararından dönülmesi konusunda yapılan taleplerin , oy çokluğuyla reddine karar verildiğini açıkladı . Şengün , bu kararda kendisinin daha önceden birleştirme konusunda verilen karara yansıttığı muhalefet şerhindeki gerekçeleri burada da tekrar ederek karşı oyu bulunduğunu ifade etti . Üç davanın görüleceği yer konusundaki yetkiye ilişkin talebin oy birliğiyle reddine karar verdiklerini belirten Şengün , görev ile alakalı itirazların da Ceza Genel Kurulu ' nun vereceği karardan sonra değerlendirilmesine karar verdiklerini açıkladı .
Bu kararın ardından avukat Hasan Gürbüz , üye hakimler Hasan Hüseyin Özese , Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüsnü Çalmuk ' un , Yargıtay 11 . Ceza Dairesinin verdiği birleştirme kararını görmezden gelerek yasaya aykırı karar verdiklerini ileri sürerek , " Ayrıca üç dava ile ilgili olarak kararlarını baştan açıklamışlardır . Böylece davada tarafsızlıklarını koruyamayacaklarını göstermişlerdir . Bu nedenle her üç hakimin reddini talep ediyoruz . " dedi . Duruşmaya ikinci kez ara verildi .
Redd-i Hakim talebi nedeniyle verilen ikinci aranın ardından Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel , bu talebin mahkemeyi oyalama ve yargılamayı uzatma amacı taşıdığını belirterek reddedilmesi yönünde görüş bildirdi . Pekgüzel , talebin değerlendirilmesi için dosyanın üst mahkeme olan 14 . Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilmesini talep etti . Mahkeme heyeti ise Redd-i Hakim talebinin değerlendirilmesi için dosyanın , İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi ' nin diğer heyetine gönderilmesine karar verdiklerini açıkladı . Şengün , verilecek kararın , taraflara mahkeme tarafından bildirileceğini ve buna göre bir duruşma tarihi verilebileceğini belirterek duruşmayı ertelediklerini kaydetti .