'İslam Coğrafyasında Sosyoloji Uluslararası Konferansı'

Eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Davutoğlu: 'Eğer bugün dünyada gerçek anlamda küresel ve bütün bir insanlığın değişik katmanlarını temsil edecek çeşitliliğe sahip bir dünyadan bahsedeceksek, buna en çok yakışan veya bunu en çok temsil eden İslam dünyası ve Müslümanlardır' '15 Temmuz darbe girişiminin bile din sosyolojisi bağlamında başlı başına incelenmesi gerekir'.

Eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, 'Eğer bugün dünyada gerçek anlamda küresel ve bütün bir insanlığın değişik katmanlarını temsil edecek çeşitliliğe sahip bir dünyadan bahsedeceksek, buna en çok yakışan veya bunu en çok temsil eden İslam dünyası ve Müslümanlardır.' dedi.

Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı tarafından Fatih'teki Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'İslam Coğrafyasında Sosyoloji Uluslararası Konferansı'nda yaptığı konuşmada, İslam coğrafyası kavramının modern dönemde geliştiğini, İslam dünyası denildiğinde salt Müslüman çoğunluğun oluşturduğu devletlerden bahsetmenin bugünkü realiteye uygun olmadığını söyledi.

İslam dünyası denilen coğrafyada olan her gelişmenin Batı'yı etkilediğini, Batı'daki her gelişmenin de Müslüman coğrafyaları etkilediğini kaydeden Davutoğlu, 'Eğer bugün dünyada gerçek anlamda küresel ve bütün bir insanlığın değişik katmanlarını temsil edecek çeşitliliğe sahip bir dünyadan bahsedeceksek, buna en çok yakışan veya bunu en çok temsil eden İslam dünyası ve Müslümanlardır. Müslümanlar, New York'ta, Berlin'de, Londra'da bir topluluk halinde ve Müslüman bilinciyle yaşıyorlar. Öte tarafta da Somali'de, Myanmar'da veya Filipinler'in Mindanao bölgesindeki adalarda da küresel nitelikte hemen hemen her etnik gruba, her kıtaya, her ülkeye nüfuz edebilecek geniş bir kimlik oluşturmuş bir topluluktan bahsediyoruz.' diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığı döneminde Arakan bölgesine iki ziyaret gerçekleştirdiğini anımsatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

'Çok zor şartlarda yaşayan o insanlar akın akın bulunduğumuz yere geldiler, binlercesi bizim onlara hitap edeceğimiz alanda toplandılar. Üzerlerinde çok basit giysiler, çamur deryası gibi yollardan geçerek, ev diyemeyeceğiniz barınak niteliği taşımayan yerlerin içinden çıkarak büyük bir meydanda toplandılar. İngilizce olarak hitap etmeye başladık, Müslüman diplomatlar arasında çok rahat iletişim kurabileceğiniz bir dil, burada anlamsızdı. Ancak bir şekilde de iletişim kurmak gerekiyordu, kalabalığın arasında sürekli bir uğultu vardı. Baktım o topluluğa hitap etmenin İngilizce üzerinden olması mümkün değil. Megafon olmaksızın yüksek sesle 'Essalamünaleyküm' dedim birden kalabalık derlendi, toparlandı önce ön sıralardan 'Vealeykümselam' sesi çıktı. Beşinci kez 'Essalamünaleyküm' dediğimde o binlerce Arakanlı tek bir vücut olmuş gibi yüksek bir sesle 'Vealeykümselam' dediler. Önemli olan bu iletişimde çok söylemek değil, aynı dili aynı sembolü hatırlatabilmek.'

- 'Tarihin kültürel bakımdan en zengin şehirleri Müslümanlara aittir'

Ahmet Davutoğlu, İslam dünyasının şu anda tarihin hiçbir döneminde elde edilemeyecek kadar zengin bir laboratuvara dönüştüğünü ifade etti.

İslam dünyasında objektif tasvir yapabilen çalışmaların çok az olduğunu, herkesin meseleye kendi kimliğiyle baktığını, kendi kimliğiyle olaylara yaklaştığını ve aktörleri o çerçevede değerlendirdiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

'Din sosyolojisi maalesef ilahiyat fakültelerinin alt birimi olarak görüldü ancak bu alan dünyanın en önemli çalışma alanlarından birisidir, din sosyolojisi alanında yapılan çalışmalar sadece dini ilgilendirmeyen sosyal sonuçlar doğuruyor. Sadece 15 Temmuz darbe girişiminin bile din sosyolojisi bağlamında başlı başlına incelenmesi gerekir. Nasıl geleneksel olduğunu iddia eden, geleneksel bir dini ekole dayandığını iddia eden, kendisini 'cemaat' olarak adlandıran bir toplumun, önce camia, daha sonra sivil toplum görüntüsü içine, daha modern kalıplara girdikten sonra, sadece bu ülkenin değil dünyanın gördüğü en barbarca bir darbe girişimine yol açabilecek sosyolojik bir network, bu ilişkiler ağını nasıl kurdu? Bu aynı zamanda sosyolojik bir networktur.'

'Tarihin kültürel bakımdan en zengin şehirleri Müslümanlara aittir' diyen Davutoğlu, medeniyet kavramının, Medine kavramından türediğini, Medine'yi anlamayanın İslam medeniyetinden bahsedemeyeceğini belirterek sözlerini bitirdi.

Konuşmanın ardından Sosyologlar Derneği Başkanı Sami Şener, Davutoğlu'na katılımından dolayı hediye takdim etti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile