Araştırmacı Yazar Ümit Aktaş konuşmacı olarak katıldığı Kahta METEM konferans salonunda düzenlenen konferansa akademisyenler, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Konferansın açılış ve selamlama konuşmasını yapan Gönülkuşağı Derneği Başkanı Yasin Çiçek, ateş topuna dönmüş dünyanın, kan gölü haline gelmiş coğrafyaların, Müslümanlar olarak artık bazı sorunların konuşulmasının vaktinin çoktan geldiğini söyledi.
Başkan Çiçek, “Ateş topuna dönmüş dünyamızda, kan gölü haline gelmiş coğrafyamızda Müslümanlar olarak bazı sorunlarımızı konuşmanın vakti gelmiş, hatta çoktan geçmektedir. İnsanlığa diriliş ruhu ve merhamet meltemi sunması gereken din-i İslam, bugün ölüm, tehcir ve kin sunar hale getirilmişse sorgulanması gereken çok konu var demektir. İslam düşmanları tarafından kurgulanmış, hem insanlığa, hem de Müslümanlara baş belası olmuş DEAŞ, FETÖ ve benzeri yapılar ortalıkta cirit atıyorsa, sahih İslam anlayışına sahip İslami cemaat, dernek ve vakıflar dünyevileşip meydanı bu şer şebekelerine bıraktığı içindir. İşte bugün burada bu yöntemleri gündem edeceğiz. Bizlere düşen zamanın ruhunu yakalayan, hikmeti arayan, güncel yol ve yöntemleri keşfederek mücadelemizi ortaya koymaktır” dedi.
Araştırmacı- Yazar Ümit Aktaş, küresel güçlerin, İslami mücadeleyi terörize ederek yoldan çıkartmaya çalıştığını söyledi.
Aktaş, “Allah’u Teala’nın, ‘Ben yeryüzünde halife kılacağım’ dediği o misyona sahip olabilmek için sürekli kan dökücü bir varlık olmamak, fesat çıkarmamak, tefekkür etmek ve düşünme yeteneğine sahip olmamız gerekiyor. Küresel güçlerin, İslami mücadeleyi terörize ederek yoldan çıkartma stratejisi var. İsrail, emperyalist güçler tarafından coğrafyamıza yerleştirilen bir fitne kaynağıdır. Arap ülkeleri iki defa İsrail’e karşı savaştı. Arapların askeri ve silah gücü İsrail in çok çok üstündeydi. Ama ikisinde de İsrail’e yenildiler. Ama İsrail, Hamas’a bir türlü dişlerini geçiremedi. İsrail gerçek yenilgiyi Hamas’ın karşısında aldı. Çünkü karşılarında iman toplumu var. Öbür tarafta, hiçbir ideali hiçbir inancı olmayan silah tüccarlarından aldıkları silahlarla bir iş yapacağını zanneden ama hiçbir şey yapamayan güruhtu Arap ordusu. Bu da bize şunu gösteriyor. Yeryüzünde gerçekten iman etmiş bir toplum olursa, o toplumu hiç kimse yenemez. Medeniyet deyince aklımıza janjanlı o devasa camiler, devasa saraylar gelmesin. Anıtsal şahsiyetler yetiştirebiliyorsak medeniyetimiz vardır. Yetiştiremiyorsak daha çok bekleriz. İslami hareketlerin mücadele yöntemleri sivil olmalı. Ordulara askerlere harcayacağımız parayı, eğitime harcamalıyız. Şuanda Müslüman coğrafyasındaki ülkelerin hepsinin bütçelerinin en büyük kısmı, askeri harcamalara gidiyor. Ama o askeri harcamalara yapılan harcamalar, eğitimden çalınıyor. Halkın ekmeğinden, sağlığından, imarından çalınıyor. Bunlardan alınarak oraya veriliyor. Biz bu mantığı tersine çeviremezsek, İslam dünyası içinde bulunduğu durumdan çıkamaz. İslam dünyasının toprağa ya da nüfusa ihtiyacı yok. İslam dünyası dünyanın en güzel yerinde bulunuyor. Yeterince nüfusu ve doğal kaynakları var. İhtiyaç duyduğu şey bilim, eğitim, tefekkür ve iştihadır” şeklinde konuştu.
'İslami Mücadelede Yöntem Sorunu' Konulu Konferans Düzenlendi
Adıyaman’ın Kahta ilçesinde Gönülkuşağı Derneği tarafından ‘İslami mücadelede yöntem sorunu’ konulu konferans düzenlendi.