'İslamiyet Dünyada En Hızlı Yayılan Din'

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk: 'İslamiyet dünyada en hızlı yayılan din. İslamiyet Avrupa'da ve Amerika'da ikinci din oldu, Afrika'da hızla yayılıyor, Uzak Doğu'da ve Rusya'da yayılıyor. Bu hızla yayılış istatistiki olarak öyle gösteriyor ki 50 sene sonra Avrupa'nın ve Amerika'nın çoğunluğu Müslüman olabilir' Erzurum Diplomasi Akademisi Koordinatörü Cihangir İşbilir: 'Akademi sadece bir kariyer ve farkındalık programı. Diplomasi üzerine yoğunlaşma sebebimiz ise son dönemde Türkiye'nin sınırlarını aşan bir dış politika uygulamasını benimsemesinden kaynaklanıyor'

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, "İslamiyet dünyada en hızlı yayılan din. İslamiyet Avrupa'da ve Amerika'da ikinci din oldu, Afrika'da hızla yayılıyor, Uzak Doğu'da ve Rusya'da yayılıyor. Bu hızla yayılış istatistiki olarak öyle gösteriyor ki 50 sene sonra Avrupa'nın ve Amerika'nın çoğunluğu Müslüman olabilir." dedi.

Prof. Dr. Şentürk, Erzurum Diplomasi Akademisince Atatürk Üniversitesi Mavi Salon'da düzenlenen "Açık Medeniyet İslam'ın Gelecek Vizyonu" konferansında yaptığı konuşmada, konferansta "İslam'ın günümüzde insanlığa bir katkısı olabilir mi?", "Müslümanlar olarak bizim dünyaya bir vaadimiz var mı?" sorularına cevap arayacaklarını söyledi.

Bugün İslam düşmanı olan insanların batıda ve doğuda İslamafobiyi yaymak için "Müslümanlar güçlenirse dünyayı terörize edecekler" propagandası yaptıklarına dikkati çeken Şentürk, "Onlar 'Kendi dinlerinden olmayan insanları öldürecekler, onlara baskı yapacaklar, zorla dinlerini değiştirmeye çalışacaklar' diye kara propaganda yapıyorlar. 'Batının, Amerika'nın, dünyanın İslamlaşmasının önüne geçmemiz ve buna engel olmamız lazım' diyorlar." diye konuştu.

Şentürk, Türklerin ve Müslümanların muhteşem mazisi olduğuna işaret ederek, şunları dile getirdi:

"Bu durum bizi tarihe mahkum ediyor. Hep geçmişe bakıyoruz. Geçenlerde bir Kırgız profesör bana bir düşünürün 'Türklerin gözleri arkada, kafalarının arkasında, hep geriye bakıyorlar' sözünü söyledi. Şimdi bu konuşma ileriye bakan bir konuşma olacak. Hep muhteşem tarihimizden bahsediyoruz ama ileride bilime, kültüre ve sanata ne gibi katkılar yapmayı planlıyoruz? Biz hep batıdan alarak, ithal ederek, taklit ederek saygın bir millet haline gelemeyiz. Taklitçileri insanlar hiçbir zaman kendileriyle aynı masaya oturtmaz. Sizin de oraya bir katkı yapmanız lazım."

Şentürk, İslam dinin dünyada hızla yayıldığını anlatarak, "İslamiyet dünyada en hızlı yayılan din. İslamiyet Avrupa'da ve Amerika'da ikinci din oldu, Afrika'da hızla yayılıyor, Uzak Doğu'da ve Rusya'da yayılıyor. Bu hızla yayılış istatistiki olarak öyle gösteriyor ki 50 sene sonra Avrupa'nın ve Amerika'nın çoğunluğu Müslüman olabilir. Şimdi bu Avrupa ve Amerika için tehdit midir? İşte gelecek vizyonumuz bu açıdan önemli." ifadelerini kullandı.

Şentürk, "Gençliğimizin en önemli ihtiyacı bir kızıl elma" ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türklerde orayı fethetmeyi kendilerine bir hedef olarak koymuşlar. Yani Orta Asya'dan çıkarken son durağımız Roma diye gelmişler. Adamlardaki özgüvene bakın. At üstünde Orta Asya'dan çıkıyor ve Roma gibi imparatorluğu fethedip nasıl bir hedef koyuyor. İsrail'in, Amerika'nın, Çin'in hedefi var. Peki Müslümanların ne ideali var? Türkler olarak neyi gerçekleştirmek istiyorsunuz? Avrupalı gençlerin hedefi Avrupa'yı tek bir millet yapmak ve dünyanın en güçlü Avrupa devletini kurmak. Amerikalının, Rus'un, Çin'in hepsinin hedefi ve gelecek vizyonu var. O ülkenin gençleri o gelecek vizyonunu gerçekleştirmek için çalışıyor. Böyle bir vizyon olmayınca gençlerin çalışmasını ve koşuşturmasını bekleyemezsiniz. Çünkü hedef olmadan insanlar mobilize olmazlar. Sosyolojik olarak bir toplumu mobilize etmek istiyorsanız onların önüne bir kızıl elma koymanız lazım. Müslümanlar ve Türkler olarak 20. yüzyılda en büyük kaybımız kızıl elmamızı kaybetmiş olmak."

- "3 yılda 550 öğrenci eğitim çalışmalarına katıldı"

Erzurum Diplomasi Akademisi Koordinatörü Cihangir İşbilir ise Erzurum'daki çalışmalarına 3 yıl önce başladıklarını bildirdi.

Çalışmadaki amaçlarının bu bölgedeki kişilerle Türkiye'nin beşeri sermayesine katkı sağlamak olduğunu aktaran İşbilir, "Bugüne kadar 3 yılda 550 öğrenci eğitim çalışmalarına katıldı, her gün online eğitimler yapıyoruz. Bir tür medrese usulüyle birebir takiple bu çalışmaları yapıyoruz." dedi.

İşbilir, Erzurum Diplomasi Akademisinin bir akademi alternatifi olmadığını bildirerek, şöyle devam etti:

"Akademi sadece bir kariyer ve farkındalık programı. Diplomasi üzerine yoğunlaşma sebebimiz ise son dönemde Türkiye'nin sınırlarını aşan bir dış politika uygulamasını benimsemesinden kaynaklanıyor. Sadece merkezi hükümetin değil sivil ve resmi kurumların da İslam dünyası satında dünyada birçok faaliyetler yapması, kozmopolit diplomasi tekniğinin her yönünü kullanmaya başlaması bizi bu alana yönlendirdi. Yetişmiş insan sayımızın az olması, bölge uzmanlarımızın yetersiz olması, İstanbul, Ankara ve Erzurum'da bu çalışmayı başlatmamıza vesile oldu."

Çalışmalarında önemli bir aşama kat ettiklerini dile getiren İşbilir, "Geldiğimiz noktada gerek arkadaşlarımızın çalıştığı bölgelerle ilgili dil çalışmaları gerekse İran, Balkanlar, Afrika, Avrupa'ya belli ekipler göndererek saha çalışmaları yaptırmamız belli bir insan kaynağını yetiştirmemize vesile oldu. Ümit ediyorum ki önümüzdeki yıllarda akademimiz bir düşünce kuruluşuna dönüşür."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile