Ülke nüfusunun yüzde 22’sini teşkil eden işsizler ordusu ve dev kamu borcu ile İspanya, Avrupa’nın en sorunlu ülkelerinden birisi konumunda. Ekonomik gidişat ve kamuoyu yoklamalarına bakılırsa 2004 yılından beri iktidarda bulunan Sosyalist İsçi Partisi’nın (PSOE) muhafazakar görüşlü Halk Partisi (PP) karşısında hiç bir şansı yok.
Anketler, ana muhalefetteki PP lideri Mariano Rajoy’un, PSOE adayı ve eski İçişleri Bakanı Alfredo Perez Rubalcaba’yı tarihi bir hezimete uğratıp tek başına iktidara geleceğine işaret ediyor. Nisan ayında siyaseti bırakacağını açıklayan Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero, kamuouyu ve piyasaların artan baskısı nedeniyle temmuz ayında erken seçim kararı almıştı.
EN BÜYÜK GÜNDEM EKONOMİK KRİZ
Cuma günü sona eren seçim kampanyasında en büyük gündemi kriz ve işsizlik oluşturdu. Ülkede yılın üçüncü çeyreğinde ekonomi yerinde sayıyor. Yüzde 22’ye dayanan işsizliğin büyük bölümünü gençler oluşturuyor. Hane başına düşen gelir de 2010 yılına kıyasla yüzde 4,4 oranında düştü. İspanyol devlet kağıtları faizi artan risk nedeniyle yüzde 7 olan `kurtarma sınırı`na dayandı.
İspanya ile Almanya`nın 10 yıl vadeli tahvilleri arasındaki getiri farkı genişleyerek 500 baz puanı aşarken Cuma günü Avrupa Merkez Bankası’nın müdahalesiyle toparlanabildi. Öte yandan çalışanlar ve öğrenciler kesintileri protesto etmeye devam ediyor. Wall Street`a işgal etmeye çalışanlara ilham kaynağı olan ve kendilerine `İndignados` (Öfkeliler) adını veren 15-M hareketi ise gerçek demokrasi talebiyle İspanya çapında eylemler yapıyor.
RAJOY’UN SEÇİM STRATEJİSİ ‘BİLİNMEZLER’ RUBALCABA’NINKİ İSE ‘ENDİŞELER’ ÜZERİNE KURULU
Zapatero karşısında iki kere yenilgiye uğrayan Mariano Rajoy bu kez ekonomik krizin de yardımıyla iktidara gelmesi bekleniyor. Seçim kampanyasını ‘bilinmezler’ üzerine kuran Rajoy bu süreçte ekonomik programına ilişkin hiç bir detay söylemedi. Öncelikli hedefinin istihdamın artırılması ve ekonominin canlandırılması olduğunu vurgulayan PP lideri bunu nasıl yapacağını anlatmadı.
Televizyonda yüz yüze tartışma programına katılan Rajoy, rakibi Rubalcaba’nın ısrarlı soruları karşısında bile ekonomik programına ilişkin fazla bir şey söylemeyip sadece ‘siz İspanya’yı batırdınız ama biz daha iyi yöneteceğiz’ gibi cevaplar vermekle yetindi. Yenilgiyi kabullenmiş görünen Sosyalist Rubalcaba ise PP’nin iktidara gelmesi durumunda sağ partinin ‘mutlak güç’ elde edeceğine dair endişeleri olduğunu söyledi. PP’nin gizli bir programı olduğunu iddia eden Rubalcaba, serbest hale getirdikleri eşcinsel evlilik ve kürtaj gibi yasaların Rajoy tarafından iptal edileceğini savunuyor.
ETA’NIN SİLAH BIRAKMASI HİÇ BİR ETKİ YAPMADI
İspanya`nın kuzeydoğusundaki Bask bölgesinin bağımsızlığı için 43 yıldır mücadele eden terör örgütü ETA, seçimlere 1 ay kala silahlı mücadeleye son verdiğini açıkladı. Silah bırakmakta ``kararlı olduğunu ve açık bir vaatte bulunduğunu`` vurgulayan ETA, İspanyol ve Fransız hükümetlerine ``çatışmanın sonuçlarını çözüme kavuşturmak için direkt bir diyalog yolu açılması`` çağrısında bulundu. Zapatero hükümetinin başarısı olarak tarihe geçen ETA’nın silah bırakması bile ülkede en büyük sorunu kriz ve işsizlik olarak gören İspanyol toplumunda önemli bir etki yapmadığı yorumları yapılıyor.
“DAHA AZ MEDENİYETLER İTTİFAKI DAHA FAZLA İSPANYA ÇIKARLARI”
1996-2004 yılları arasında iktidarda bulunan Halk Partisi lideri Jose Maria Aznar, eski ABD Başkanı George Bush ile her konuda ittifak kurup İspanya’yı Afganistan ve Irak savaşlarına sokmuştu. 2004’te iktidara gelen Zapatero ise ilk iş olarak İspanyol askerleri Irak’tan çekti ve daha ılımlı bir dış politika izledi. Analizciler Mariano Rajoy’un İspanya dış politikasını radikal bir şekilde gözden geçireceği değerlendirmesi yapıyor.
Bunların başında Afganistan, Fas, Cebelitarık, Filistin’in BM üyeliği, AB ve Latin Amerika geliyor. Ayrıca Başbakan Erdoğan ile İspanyol mevkidaşı Jose Luis Rodriguez Zapatero`nun öncülük etmesiyle 2005 yılında BM himayesinde kurulan Medeniyetler İttifakı Halk Partisi’nin öncelikleri arasında değil.
Parti lideri Mariano Rajoy seçilmesi halinde Zapatero’nun aksine "Daha az Medeniyetler İttifakı, daha fazla İspanya çıkarları" üzerine dış politika izleyeceğini belirtiyor. Halk Partisi iktidara gelmesi halinde Madrid`in Medeniyetler İttifakı`na yaptığı finansal katkıyı da kesecek. Seçim kampanyası sırasında bunları açıkça ifade eden Rajoy’un yanısıra PP kabine başkanı ve uluslararası ilişkiler koordinatörü Jorge Moragas da ittifakı ‘geleceği belirsiz retorik çalışma’ olarak görüyor. El Pais’e konuşan Moragas,“Med. İttifakı bizim önceliklerimiz arasında değil. Mariano Rajoy’un en büyük hedefi bu geleceği belirsiz retorik çalışma değil, ekonomik büyüme, istihdam oluşturma ve uluslararası itibarımızı tamir etmenin hizmetinde olacak dış politikadır.” ifadelerini kullandı.
BAHİS ŞİRKETLERİ RAJOY İÇİN 1 AVROYA 1 CENT VERİYOR
En son yayımlanan seçim anketleri, 350 koltuktan oluşan mecliste PP`nin 190-196, iktidardaki PSOE’nin ise 110-113 arasında koltuğa sahip olacağını gösteriyor. Öngörülen sonuçlar çıkarsa Halkçı parti tarihi bir zaferle tek başına iktidara gelecek. Mecliste 169 milletvekili bulunan PSOE ise İspanya`nın demokrasi tarihindeki en kötü seçim sonucunu almış olacak.
Anket sonuçlarına göre diğer siyasi partilerin dağılımı şöyle; Katalonya merkezli Yönelim ve Birlik Koalisyonu`nun (CiU) 14, komünist görüşlü Birleşik Sol (IU) 11, Bask Milliyetçi Partisi`nin (PNV) 5, Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) 3, Demokrasi ve İlerici Birlik (UPyD) partisi 2, Galisya Milliyetçi Bloku (BNG) 2, Kanarya Koalisyonu (CC) 2, ilk defa seçimlere katılacak olan Bask bölgesindeki ayrılıkçı ve sol görüşlü siyasi hareketin koalisyonu Amaiur ise 5 sandalye.
Öte yandan online bahis siteleri Pazar günkü seçimlerde Mariano Rajoy’un seçilmesine kesin gözle bakıyor. Rajoy’un kazanması halinde 1 avroya 1 cent veren şirketler, Rubalcaba’nın zaferine ise 60 avro veriyor. Kazananı bir kenara bırakan Betfair gibi siteler, PSOE’nin kaç sandalyeyle kaybedeceği üzerine bahisler düzenliyor.
MÜSLÜMAN KARŞITI KATALUNYA IRKÇI PARTİSİ YİNE GÜNDEMDE
Katalonya için Platform (PxC) adlı ırkçı parti yine İslam karşıtı kampanyalarla oy toplamaya çalışıyor. 2002’de Barcelona’da kurulan parti her seçim öncesi Müslümanlar ve göçmenler aleyhinde video, afiş ve broşürler hazırlayıp toplumda gerginliğe neden olurken, Cuma günü de bir video yayımladı.
Görüntüde, İspanya’nın büyük partileri Maria adlı bir İspanyol bayanın iş, eğitim ve elbiselerine kadar her şeyi elinden alıp başörtülü bayana verdiği görülüyor ve sonunda ‘Maria senin annen, kızın veya kız arkadaşın olabilir. Öncelik evdekilere.’ deniliyor. Aynı gün İspanyol mahkemesi, partinin meclis üyesi Juan Carlos Fuentes Linares’i 2007 seçimlerinde yabancı karşıtı broşür dağıtılması nedeniyle 1 buçuk yıl hapis cezasına çarptırdı. PxC, 2010 belediye seçimlerinde yüzde 2,42 oy aldı.
İspanya Halkı Kriz Gölgesinde Seçime Gidiyor
Avrupa’da hükümetleri bir bir koltuğundan eden küresel krizin vurduğu son ülke olan İspanya’da halk Pazar günü sandık başına gidiyor.