Washington Post gazetesinin haberine göre, İsrailli yetkililer, ülkedeki 45 bin Eritreli ve Sudanlı mülteciye, 3 bin 500 dolar nakit parayla, belirlenen iki Afrika ülkesinden birine tek yönlü uçak biletini kabul etmeleri için 30 gün süreleri bulunduğu yönünde mektup gönderiyor. Mektuplarda bu tavsiyeye uymadıkları takdirde Saharonim Cezaevinde belirsiz süreyle kalacakları ifade ediliyor.
İsrail'in bu tutumu, mültecilerin kaderlerinin ne olacağına dair endişelerinin artmasına neden oluyor. Zira hükümetin teklifini kabul ederek, üçüncü bir Afrika ülkesinden Avrupa'ya gitmek için tekrar yola çıkan göçmenleri, Akdeniz'de teknelerinin batması ya da Libya gibi çatışmalara olduğu bölgelerde kaçırılmak gibi büyük tehlikeler bekliyor.
İsrail'de Negev Çölü'ndeki Holot Gözaltı Merkezi'nde kalan Eritreli ve Sudanlı mültecilerle yapılan söyleşilerde, bu sene Akdeniz'de bin 800'den fazla Afrikalının boğularak yaşamını yitirdiği kaydedildi. Göçmenlerin birçoğunun da DAEŞ gibi örgütler tarafından rehin alındığını bilmelerine rağmen hala Libya üzerinden Avrupa'ya ulaşma hayali kurduğu ifade edildi.
Holot Gözaltı Merkezinde 14 ay geçiren 38 yaşındaki Eritreli sığınmacı Alan Beyene, söyleşide, geçen ay İsrail'den ayrılan üç Eritrelinin, Libya'da DAEŞ militanları tarafından öldürülmesinin üzerlerinde yarattığı etkiyi anlattı.
Beyene, öldürülen Eritreliler arasında bulunan 29 yaşındaki Tesfay Kidane'nin Holot'taki gözaltı merkezinde ümitsizliğe kapıldığını, bu nedenle İsrail hükümetinin, Uganda ya da Ruanda olması beklenen üçüncü bir Afrika ülkesine gitmesi yönündeki teklifini kabul ettiğini belirterek, Avrupa'ya gitme umuduyla Libya'ya geçen arkadaşının DAEŞ militanları tarafından kaçırıldığını iddia etti.
Sudan'ın Darfur bölgesinden 2009 yılında İsrail'e gelen 28 yaşındaki Mutasim Ali de militanlar tarafından öldürülmenin veya bir teknenin batması sonucu hayatını kaybetmenin korkutucu olduğunu ifade ederek, "Ama burada hiç birşey yapmadan hayatınızı boşa harcayarak yaşayamazsınız" dedi.
İsrail'e 1970'lerde gelen Eritreli göçmen bir ailenin çocuğu Meseret Fisahaie de "sessiz ve kibar bir adam" olarak nitelendirdiği yakını Kidane'yi İsrail'den gitmekten vazgeçiremediğini söyledi.
Tesfay Kidane, Tel Aviv'deki otellerde temizlik işçisi olarak yedi yıl çalışmıştı.
- Göçmenlerin İsrail'de çalışmaları yasak -
Yaklaşık 2 bin Afrikalıya ev sahipliği yapan Holot gözaltı merkezinde kalanların gün içinde dışarı çıkmalarına izin veriliyor, ancak merkeze en yakın şehir otobüsle bir saatlik uzaklıkta ve göçmenlerin İsrail'de çalışmaları yasak. Merkeze akşam karanlığında dönmeleri halinde göçmenler yolun karşısındaki cezaevine gönderiliyor.
İsrail'in Afrikalı göçmenlere yönelik sert önlemleri öncesinde şehirlerde çalışan Afrikalılara sıklıkla rastlanıyordu. Tel Aviv'in güneyinde Afrikalıların yaşadığı semtler hala mevcut. Ancak çok sayıda İsrailli, Afrikalıların buraları "işgal" ettiğini savunuyor. Son iki yılda İsrail'in ülkeden gitmeleri yönündeki teklifini kabul eden 9 bin Afrikalı sınır dışı edildi.
İsrail Nüfus, Göçmenler ve Sınır Yönetimi (PİBA) nisan ayında, Afrikalı göçmenlerin "üçüncü bir ülkeye" sınır dışı edileceğini açıklamıştı. Sınır dışı edilecek Afrikalı göçmenlerin kendi ülkelerine değil, belirlenen iki ülkeden birine gönderileceği belirtilirken, Afrika'da olduğu belirtilen bu ülkelerin isimleri konusunda ise bilgi verilmemişti.
Açıklamada ayrıca, İsrail İçişleri Bakanı Gilad Erdan'ın hazırladığı plan çerçevesinde, gelecek günlerde başlayacak sınır dışı sürecinin, "kaçakların üçüncü bir ülkeye gönüllü olarak gidişini artırmayı" hedeflediği savunulmuştu.
İsrail'in, bu iki Afrika ülkesiyle "göçmenleri kabul etmesi ve kendi ülkelerine göndermeye zorlamaması" yönünde anlaştığı kaydedilmişti.
İsrail'in Afrikalı Göçmenleri Sınır Dışı Etme Kararı
İsrail'in, ülkedeki Afrikalı göçmenleri üçüncü bir ülkeye sınır dışı edeceğini açıklamasının ardından hükümetin, gözaltı merkezlerindeki mültecilere üçüncü bir Afrika ülkesine gitmeleri için para ve uçak bileti önerdiği belirtildi.