Rum Dışişleri Bakanı ve Turizm Bakanı İsrail'le olan diyaloglarını arttırarak KKTC'ye gitmesi planlanan turistleri ekonomik kriz yaşayan kendi ülkelerine çekmek için girişimlerde bulunuyor. Filistin'e giden yardım gemilerini limanlarına sokmayarak İsrail'in gözünde sempati kazanan Rumlar diyet borcunun ödenmesini bekliyor.
İSRAİLLİLER, KKTC İÇİN ŞİRKET KURDU
Bu yıl kırk beş bin İsrailli turistin tatil için KKTC'ye gelmesi için çalışmalarda bulunan seyahat acenteleri İsrail'le Türkiye arasından yaşanan krizin ardından projelerinin iptal olmasının sıkıntılarını yaşıyor. İsrail'den turist getirmek için birçok bürokratik ve diplomatik engellerle karşılaştıklarını belirten şirket yöneticileri bu engelleri aştıklarını belirtiyorlar. İsrail'deki partnerleriyle beraber birçok girişimde bulunan KKTC şirketleri İsrail'de İsrailli bir şirketin sırf Kuzey Kıbrıs'a sefer düzenlenmesi amacıyla 'Alegra Turizm Şirketini' kurdular.
İSRAİLLİ KOMANDOLAR KKTC TURİZMİNİ BALTALADI!
İsrailli turistlerin KKTC'de tatillerini geçirmesi için birçok girişimde bulunan ARMADA Turizm Genel Müdürü Bora Özgen, "İsrail'den haftada iki gün Kuzey Kıbrıs'a gemi seferleri düzenlenecekti. Bu tur için üç buçuk milyon dolara Samsun gemisini kiraladık. Kuzey Kıbrıs İsrail seferleri için kiraladığımız Samsun gemisi 28 Mayıs'ta İstanbul'dan yola çıktı, 30 Mayıs'ta Hayfa limanına girdi. Burada geminin içine İsraillilerin on saat sürecek olan, Kuzey Kıbrıs-İsrail seferleri sırasında sıkılmaması için geminin içine Casino ekipmanlarıyla döşedik." dedi.
İşlemlerin tamamlanmasının ardından 3 Haziran'da iki yüz yolcu ile Magosa limanına gelecek olan geminin, 31 Mayıs sabahında İsrailli komandoların Mavi Marmara gemisine baskın yapmasıyla seferleri iptal oldu. 3 Haziran'da başlayıp 31 Ekim'de bitmesi planlanan seferlerin haftada iki bin turisti adaya getirmesi planlanıyordu. Haftada 3 sefer yapacağı planlanan Samsun-1 gemisinin yaz mevsimi boyunca kırk beş bin İsrailli'yi Kuzey Kıbrıs'a getirmesi bekleniyordu.
ON BEŞ MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE CİRO HEDEFLENİYORDU
KKTC-İsrail seferlerinin gerçekleşmesi durumunda Kıbrıs ekonomisine büyük canlanma getireceğine vurgu yapan Özgen, "Bu projemizin otel cirosu on milyon dolar civarında olacaktı. Sadece limandan otellere transfer bedeli olarak beş yüz bin dolar bütçe ve toplamda 15 milyon doların üzeride bir ciro ile İsrail Kıbrıs'ın Türkiye'den sonraki en büyük pazarı haline gelecekti."değerlendirmesinde bulundu.
İsraillilerin kumara ilgi gösterdiklerine dikkat çeken Özgen, KKTC'nin onlar için hem güvenli hem de ilgi ve alakalarını tatmin edecek bir mekan olduğunu vurgulayarak, "İsrail halkı savaş psikolojisinden dolayı depresif yaşıyor, stres atmak için çoğu kendini kumara veriyor. Çevresindeki bütün ülkelerle gergin ilişkisi olan İsrail hem güvenli hem de İsrail'e yakın olan Kuzey Kıbrıs'ı seçmişti." diye konuştu.
İsrail KKTC turlarının başlaması için girişimlerde bulundukları sırada birçok engelle karşılaştıklarına dikkat çeken Özgen, "İsrail hükümeti projemiz için birçok engel çıkardı. Kuzey Kıbrıs güvenli olabilir ama yol güvenli değil. Denizde size Araplar saldırabilir." ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK SORUNUNU HALLETMEK İÇİN İSRAİLLİ GÜVENLİK ŞİRKETİYLE ANLAŞILDI
Güvenlik sorununu çözmek için İsrail devletine güvenlik hizmeti sağlayan bir şirketle aylık 40 bin Euro maliyetle anlaştıklarını belirten Özgen, "Projemizin engellenmesi için Hayfa limanında da bir sürü zorlukla karşılaştık gemi KKTC'ye gidecek diye bize mazot vermediler. Mazotumuzu Kolombiyalı bir şirketten aldık." şeklinde belirtti.
KKTC'DE DE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTTIRILDI
Projenin engellenmesi için özellikle Güney Kıbrıslı Rumların KKTC'de güvenlik sorunları olduğu propagandası yaptığını Özgen, "KKTC hükümeti acentelerle iyi bir işbirliği yaptı, sıkıntılı olan Magosa limanındaki güvenlik seviyesi üst düzeye çıkarıldı. Sırf İsrailli turistler için yeni x-ray cihazları monte edildi. Magosa limanının güvenlik sertifikası yenilendi." diye kaydetti.
Projenin Türkiye hükümeti tarafından da desteklendiğini belirten Özgen Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın süreçten haberdar olduğunu belirtti. Türkiye'nin Tel-Aviv elçiliği İsrail'deki Alegra şirketi ile seferler konusunda birçok görüşmede bulundu ama baskının ardından bütün görüşmeler bütün rezervasyonların iptal edildiği bildirildi.
RUMLAR DİYET BORCUNUN ÖDENMESİNİ BEKLİYOR
İsrail'in Rumlara bir diyet borcunun olduğunu belirten Özgen, "Güney Kıbrıslı yetkililer Filistin'e gidecek olan yardım gemilerini kendi limanlarına sokmadılar ve Kıbrıs'tan binecek olan yolcuların gemiye geçişine engel oldular. Bu durum İsraillilerin gözünde hoş karşılandı. Güney Kıbrıs Turizm Bakanı ve Dışişleri Bakanı gemilerin Güney Kıbrıs'a yanaştırılmaması konusunda,'milli menfaatlerimiz öyle gerektiriyor' açıklamasında bulunmuşlardı. Şimdi bizim gemimiz orada bekliyor ve Kuzey Kıbrıs'a turist götürmesi gereken gemi Güney Kıbrıs'a turist taşıyacak." dedi.