CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün tamamladığı 2 yıllık görev süresi boyunca büyük bir yönetim zafiyeti sergiledi. 16 milyonluk devasa kent, İmamoğlu'nun vizyonsuzluğu ve işbilmezliği nedeniyle adeta 25 yıl geriye gitti. AK Parti döneminden kalma mevcut sistemi bile işletmekten aciz bir görüntü çizen İmamoğlu yüzünden İstanbul mega çöplüğe döndü.
İstanbul 2 yılda çeyrek asır geriye gitti
Göreve geldiği günden bu yana icraatlarından ziyade skandallarıyla gündemden düşmeyen CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iki yılda 3 büyük medeniyete başkentlik yapmış kadim şehir İstanbul'u adeta felakete sürükledi. AK Partili belediye başkanlarının titiz bir işçilikle 25 yılda ihya ettiği İstanbul'da yeniden kötü kokular yükselmeye başlarken, arıtılmayan atık sular nedeniyle Marmara müsilajla kaplandı. Hizmetten ziyade ucuz şovlara imza atan İmamoğlu, İstanbul'u bir rant kapısı haline getirdi ve kamunun kaynaklarını zerre kadar acımadan yandaşlarına peşkeş çekti. 16 milyon İstanbullu'yu zam bombardımanına tutan, satın aldığı atların bir kısmını öldüren kalanlarını ise kaybeden, sokak hayvanlarını il dışına çıkaran İmamoğlu'nun fiyaskoyla tamamlanan 2 yıllık İBB Başkanlığı bilançosu şöyle: CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sadece iki yılda İstanbul'a kabus yaşattı. İstanbul'un kaynaklarını adrese teslim ballı ihalelerle yandaşlara peşkeş çeken, çakma tablolara kaynak akıtan, sözde sanatçılara kaşe ücreti adı altında astronomik ödemeler yapan İmamoğlu, kadim şehri borç batağına sürükledi. 2 yılda belediyenin borcunu 43 milyar 402 milyon liraya çıkaran CHP'li İmamoğlu, yasal borçlanma limitlerini aştığı için 27 yıl sonra ilk kez İBB'yi ‘borç dahi alamayacak' duruma getirdi.
Haliç koktu, Marmara müsilaja teslim oldu
Algı operasyonları ve ucuz şovlarla seçimi kazanan İmamoğlu, göreve gelir gelmez ‘1.5 milyar lira tasarruf edeceğiz' bahanesiyle ‘Temel Atmama' töreni gerçekleştirerek Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi projesini iptal etti. İmamoğlu'nun, 2020 yılında tamamlanması gereken Tuzla, Paşaköy, Yenikapı ve Baltalimanı İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisleri'ni de zamanında bitirememesi nedeniyle pislenen Haliç'ten kötü kokular yükselirken, Marmara ilk defa bu ölçüde deniz salyasıyla kaplandı.
Toplu ulaşımı toplu bulaşıma çevirdi
Laf salatasından başka hiçbir varlık gösteremeyen İmamoğlu, toplu ulaşımda İstanbul halkına hüsranı yaşattı. ‘Kesinlikle ucuzlatacağız' dediği toplu taşıma ücretine yüzde 35'lik bir zam uygulayan İmamoğlu, ne bir yeni otobüs ne de metrobüs satın almazken, araçların yaş ortalamasını 10'a çıkardı. İETT kaynaklarını ulaşım araçlarını süsleyerek savuran İmamoğlu, tek çatı altında topladığı otobüsleri sarıya boyamayı bile beceremeyerek, macunlu halde seferlere sürdü. Sefer sayısını yeterince artırmayan İmamoğlu, hükümetin salgınla mücadelesini adeta sabote ederek toplu ulaşımı kitlesel bulaşıma çevirdi. Şehrin ulaşım yükünü hafifletecek olan ve yapımı devam eden Sancaktepe-Yenidoğan metro hatları İmamoğlu'nun talimatıyla üzerlerine moloz dökülerek durduruldu. Aynı İmamoğlu daha önce de Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne giden yolu “para yok” diyerek yapmamış, Başakşehir metro hattı ile yapımı devam eden Levazım Tüneli'ni de durdurmuştu.
Ne dediyse tersini yaptı
İstanbullu hizmet bekleyedursun, İmamoğlu kah Bodrum'da kızgın kumların, kah kayak merkezlerinde karın tadını çıkardı. Sürekli olarak deprem gerçeğinden bahseden İmamoğlu, bir tane bile yeni konutu tamamlayamadı. Kentsel proje kapsamında dağıtımını yaptığı KİPTAŞ konutları AK Parti döneminde yapımı tamamlanan evlerdi. İstanbul'da çoğu CHP'li belediyelerde olan 900 ağır hasarlı binanın yıkımını bile gerçekleştiremedi. İstanbul'daki oto yolların kenarlarında olan 45 bin metrekarelik dikey bahçeler de dahil olmak üzere Başakşehir, Tuzla, Beşiktaş ve Şile'deki 364 bin 763 metrekarelik yeşil alan rant hırsıyla imara açıldı.
Zam üstüne zam yaptı
İstanbul'da yaşamı ucuzlatacağını iddia eden İmamoğlu tam aksi bir politika imzaladı. Göreve geldikten kısa bir süre sonra verdiği sözlerin üzerine yatan İmamoğlu şehri zam yağmuruna tuttu. Toplu taşımaya yüzde 35 zam yapan İmamoğlu, taksiye ise yüzde 47.6'lık bir zam uyguladı. Bu kadarla da yetinmeyen İmamoğlu, okul servisine yüzde 13, Beltur Cafe ürünlerine yüzde 20, minibüse yüzde 25, arabalı vapura yüzde 20, Halk Ekmeğe yüzde 40, dolmuşa yüzde 24, Hamidiye Suya yüzde 30, İspark'a yüzde 50 oranında zam yaptı. İBB'ye ait hizmet araçlarını Yenikapı'ya dizerek israf algısı oluşturan İmamoğlu, göreve geldikten sonra lüks araç ihaleleri açtı. Sadece İSKİ'ye 750 araç daha kiralayan İmamoğlu, belediye iştiraklerini ultra lüks araçlarla donattı. İmamoğlu, hayvan hakları ile ilgili birçok vaatte bulundu, ancak göreve gelince, barınaklardaki hayvanlardan kurtulmak için harekete geçti. Hatta birçok kedi ve köpeği, Gebze sınırlarına terk etti.
İstanbul’a zulüm 2019’da başladı!
Bugün itibariyle İBB Başkanlığı koltuğundaki 2. yılını dolduran CHP’li Ekrem İmamoğlu, kadim şehri 25 yıl geriye götürdü. İmamoğlu yönetimi; ulaşımdan çevre temizliğine, prestij yatırımlardan metro çalışmalarına, kentsel dönüşümden sosyal projelere, salgın ile mücadeleden hayvan haklarına kadar hayatın her alanında büyük bir çöküşe sebep oldu. Ulaşım, ekmek ve suda fahiş zamlara imza atan İmamoğlu, bir yandan halkın parasıyla yandaşlarını beslerken, diğer yandan İBB kaynaklarını har vurup harman savurarak borçlanma limitlerinin bile üstüne çıktı.