SUHİB M. NEMED ABED - Arap ülkelerinde 7 yıl önce başlayan olaylar sırasında şiddetli baskıya maruz kalan Arap medya mensupları, Türkiye'yi kendilerine güvenli bir liman olarak buldu ve burada özgürce nefes almaya başladı.
Ülkelerinde özgürlüğe yönelik baskı ve savaşın getirdiği tehlikelerden kaçan yüzlerce Arap basın mensubuna Türkiye kucak açtı.
Birçok Arap basın mensubuna göre, ülkede basına verilen geniş özgürlük, siyasi ve güvenlik yönünden müdahale edilmemesi ve uygun alt yapının bulunması nedeniyle Türkiye Arap medya mensuplarını kendisine çekmeyi başardı. Özellikle İstanbul, Arap baharının sesini duyuran, baskıyı, zulmü ve karşı devrimi reddeden basının merkezi ve Arap medyasının başkenti haline geldi.
Milyonlarca Arap'ın Türkiye'ye sığınmasının yanı sıra halk ve resmi düzeyde Türk-Arap ilişkilerinde yaşanan büyük açılımın kaçınılmaz sonucu olarak İstanbul onlarca Arapça haber sitesi, televizyon kanalı ve radyonun yayına başlamasına şahit oldu.
Söz konusu basın araçları Arap baharı olaylarını, Filistin davasının siyasi dönüm noktalarını, bölgesel ve uluslararası konuları Arap okuyucu, dinleyici ve izleyicilere aktarmaya çalışıyor.
Mısırlı Eş-Şark, Mukemmilin, Vatan, Suriyeli Cisr, Yemenli Belkis, Iraklı Er-Rafideyn, Libyalı Ahrar Libya ve Nebe, İstanbul'dan yayın yapan ve ön plana çıkan Arap uydu kanalları arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra merkezi Avrupa'da ve Orta Doğu'da olan Arap kanallarının da İstanbul'da onlarca stüdyoları bulunuyor.
Türkiye'den yayın yapan ve Araplara hitap eden "huffpostarabi.com", "arabi21.com", "rassd.com", "sasapost.com", "pal-post.com", "alkhaleejonline.net" ve "2p.com.tr" de en önemli internet siteleri arasında yer alıyor.
- Türkiye, kendi ülkelerinde zulme uğrayan Araplar için güvenli bir sığınak
Al Jazeera medya ağının Türkiye Ofisi Müdürü Abdulazim Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'un, Arap Baharı'nın başkenti haline geldiğini ve Türkiye'nin de genel olarak kendi ülkelerinde zulme uğrayan Araplar için güvenli bir sığınak olduğunu kaydetti.
Muhammed, Türkiye'nin, basın mensuplarına çalışma ve ifade özgürlüğünü sağlayan yasaların bulunduğu özgürlük ikliminin gölgesinde Arap basın mensuplarına ve medya araçlarına uygun ve verimli bir yer haline gelmesinin gayet doğal bir durum olduğunu belirtti.
Ele aldıkları konular ve sundukları haberlerle ilgili hiç bir engelin bulunmadığını ve tam tersine ilgilendikleri Türk haberlerini ve haber hikayelerini öne çıkarmalarına yardımcı olduklarını aktaran Muhammed, "Belki de tek engel kurumların bürokrasisi ve onlarla nasıl başa çıkılacağıdır, yoksa Türkiye genelinde tam bir çalışma özgürlüğüne sahibiz." dedi.
Iraklı Gazeteci Suheyb el-Felahi de çalışma özgürlüğünün Türkiye'nin sadece sloganı ve övünç konusu olmadığını, bunu sahada çalışma esnasında bizzat yaşayarak hissettiklerini vurguladı.
Felahi, Türkiye ile ilgili "turkey-post.net" isimli bir internet sitesi kurduğunu ve bu konuda herhangi bir engelle karşılaşmadıklarını ifade etti.
"İstanbul Uluslararası Arapça Kitap Fuarı" düzenleyerek Türkiye'nin en büyük Arap kültür etkinliğini gerçekleştirdiklerini, fuarı Türkiye'den ve yurt dışından 50 binden fazla kişinin ziyaret ettiğini dile getiren Felahi, Türkiye'deki en büyük sorunun, mali, hukuki ve örgütlenme zorluklarının gölgesinde ülkedeki Arap kuruluşların verimliliğini nasıl sürdüreceği konusu olduğunu sözlerine ekledi.
Filistinli Gazeteci Abdullah Davud ise İstanbul'un düşünce ve kültür farklılıklarıyla ön plana çıktığını belirtti.
Filistin düzeyinde ise Davud, davanın geleceğini tüm yönleriyle anlatmak için büyük destek aldıklarını ve geniş bir ufukla karşılaştıklarını aktardı.
Ürdünlü Gazeteci Sara Ebu Atiyye de İstanbul'da var olan yeni ve gelişmiş teknolojinin basın kurumlarına net bir şekilde yardımcı olduğunu ifade etti.
Ebu Atiyye, seslerini duyurmak için yüksek maliyet engellerine kapılmadan makul maliyetlerle medya araç gereçleri üretebildiklerini ve hazır stüdyolar kiralayabildiklerini dile getirdi.
- İstanbul, Arap dünyasındaki fikirlerini özgürce ifade edemeyenlerin sığınağı
Mısırlı gazeteci Mucahid el-Muleyci ise İstanbul'u, özellikle ülkelerindeki baskıcı rejimler tarafından takip edilen basın mensupları başta olmak üzere Arap dünyasında fikirlerini özgürce ifade edemeyenlerin sığınağı olarak niteledi.
Muleyci, "İstanbul'da büyük nimetler içindeyiz. Ölüm korkusu olmadan yazıyoruz. Birçok Arap ülkesinde yaşananların aksine takip edilme ve baskın düzenlenme korkusu yok." diye konuştu.
Filistinli gazeteci Alaa Ganim de Arap ülkelerinde medyanın eksiğinin, güvenlik güçlerinin ve siyasilerin dikta etmediği bir özgürlük alanının bulunmaması olduğunu dile getirdi.
Faslı gazeteci Zuheyr Attuf da "Arap basın mensuplarının İstanbul'da yoğun bir şekilde toplanması, burada var olan basın özgürlüğü konusunda açık bir fikir veriyor. Türkiye, sesini duyuramayanların sesini duyurduğu platform haline geldi." ifadesini kullandı.
İstanbul, Arap Medyasının Başkenti
Mısırlı gazeteci Muleyci: 'İstanbul'da büyük nimetler içindeyiz. Ölüm korkusu olmadan yazıyoruz. Birçok Arap ülkesinde yaşananların aksine takip edilme ve baskın düzenlenme korkusu yok' Faslı gazeteci Attuf: 'Türkiye, sesini duyuramayanların sesini duyurduğu platform haline geldi'