İstanbul Barosu'dan Sanık Avukatlarına Destek

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan 11 avukat, Balyoz davasının görüldüğü duruşma salonuna gelerek, sanık avukatlarına destek verdi.

Mahkeme Başkanı ile yaşanan tartışmanın ardından Ümit Kocasakal, özel yetkili mahkemeleri daha yakından takip edeceklerini söyledi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde görülen Balyoz davasının 90. Duruşmasında, Çetin Doğan, Özden Örnek, Halil İbrahim Fırtına ve Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 184 tutuklu sanık ile 6 tutuksuz sanık hazır bulundu. Dünkü oturumda rahatsızlanan Ergin Saygun'un da aralarında bulunduğu 66 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan 11 avukat duruşma salonuna geldi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, salona giren ve sanık avukatlarına ayrılmış bölüme oturan 11 avukatın hangi sıfatla salonda bulunduklarını sordu. Bu soruya cevabı, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal verdi. Yanında bulunan 10 avukatın da İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri olduğunu açıkladı.

Ümit Kocasakal, duruşmaya avukatlak kanunu gereğince mahkemede yapılan adil yargılama hakkı ve silahların eşitliği ilkelerine aykırı olarak müdafi savunma hakkını kısıtlayan, ortadan kaldıran, mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyen uygulamalardan vazgeçilmesi, bu konuya ilişkin alınan kararlardan vazgeçilmesini ve usül kurallarının uygulanmasını istedikleri için duruşmaya katıldıklarını açıkladı.

Bu haftanın da 'avukatlar haftası ' olduğunu belirten Kocasakal, 'Barolar meslek düzenini, ahlakını, saygınlaığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak amacıyla tüm çalışmaları yürüten kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. ' İfadesini kullandı. Kocasakal, geçtiğimiz oturumlarda sanık avukatlarından Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz'ün duruşma salonundan çıkarılmasına gönderme yaparak, yasa gereği avukatın savunma hakkına hiçbir kısıtlama veya müdahalede bulunmaması gerektiğini söyledi.

Gerek iddia makamının gerekse mahkemenin avukata hak ettiği saygıyı göstermesi gerektiğini belirten Kocasakal, 'Mahkemenin idaresi yasa gereği mahkeme başkanının sorumluğundadır. Ancak bu hak, savunmanın yapılmasına engel olacak biçimde uygulanamayacağı da belirtilmektedir. ' dedi.

Söz almakta ısrar eden meslektaşlarımızın dışarı çıkarıldıkları anlaşılmaktadır. Bu uygulama CMK'ya ayrıkı ve savunma hakını kısıtlayan, hatta ortadan kaldıran bir uygulamadır. ' diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Ömer Diken ise bahsedilen duruşma ile ilgili olarak sanık avukatlarına savunmadan sonra söz verileceğinin söylemelerine rağmen, 'Söz istiyoruz. Söz vermek zorundasınız. Söz vereceksiniz. ' şeklinde ısrar ettiklerini ve mahkemenin de başka seçeneği kalmadığını söyledi.

Diken, gerek görülürse o günkü duruşmaya ilişkin görüntülerin izletilebileceğini söyledi.

Başkan Diken, daha sonra da sanıklarla müdafilik ilişkisi bulunmaması nedeniyle Baro yöneticisi olan avukatların, müdafi avukatlar için ayrılan bölümde bulunamayacaklarını belirterek isterlerse kendileri için bir yer gösterilebileceğini söyledi.

Duruşmada savunmanın müdafisi olarak bulunduklarını belirten Kocasakal, 'Zahmet buyurmayın, kanunun bize tanıdığı yetkiyi kullanmak için duruşmaya katıldık. Görevimiz şu an sona erdi. Bu aşamadan sonra herhangi bir yerde bulunmak istemiyoruz. Ancak bu aşamadan sonra da özel yetkili mahkemeleri daha yakından takip edeceğiz. ' dedi.

Bunun üzerine Başkan Diken de 'Bizim hiçbir kuruluşun denetimine ihtiyacımız yok. Yargının denetimi kendi mekanizması içindedir. ' karşılığını verdi. Daha sonra baro yöneticisi avukatlar, duruşma salonundan ayrıldı. Avukatların salondan ayrıldığı sırada sanıkların ve izleyicilerin ayağa kalktığı gözlendi. Savcı Savaş Kırbaş da söz isteyerek Baro yöneticilerinin sanık müdafilerinin bulunduğu bölüme geçmeleri ve yaptıkları açıklamalarda davanın tarafı olduklarını gösterdiklerini belirterek, mahkemenin bu durumu göz önünde bulundurmasını istedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile