İstanbul'da, Suriyelilerin Ekonomik Kaynaklara Erişimi Konferansı

Toplum Gönüllüleri Vakfı, Save The Children International ortaklığı, Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı finansal desteğiyle "Geçim Kaynaklarına Erişim ve Ekonomik Katılım" konferansında geçici koruma altındaki Suriyelilerin kaynaklara erişimi konusu ele alındı.

Hilton Bomonti Otel'de düzenlenen konferansta konuşan Save The Children Turkiye Yasal Temsilcisi Oben Çoban, kurumun 1919 yılından beri insanı yardım konusunda etkin çalıştığını belirterek bugüne kadar yardıma muhtaç yüz binlerce çocuğa ellerini uzattıklarını söyledi.

Suriye'deki 9 yıldır süren savaşın yüz binlerce çocuğu ailesiz bıraktığını anlatan Çoban, "Bu çocuklar evsiz, barksız ve kimsesiz kalmışlardır. Ülkemizde 1 milyonu aşkın Suriyeli genç misafir ediyor. Saha koşulları ve çevresel etkenler krizin 9 yılında faz değiştirmiş. Acil durum desteği sunmak noktasından, sürdürülebilir çözümler sunmak noktasına gelinmiştir. Acil durum odaklı dağıtım faaliyetlerinden faydalanıcılara umut aşılayabilecek geçim kaynakları erişim projelerine yönelmek bir zaruret haline gelmiştir." ifadelerini kullandı.

Çoban, Suriye'de 9 yıldır yaşananların tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini vurgulayarak, bu krizin çok boyutlu bir insanlık dramı haline geldiğini kaydetti.

İnsani drama dönüşen Suriyeli mültecilerin durumunun çözümü noktasında her ülkenin kendine göre çözümler ürettiğini söyleyen Çoban şöyle konuştu:

"Suriyelilerin ekonomik kaynaklara ulaşım noktasında ailelerin odak alınması, ailenin maddi manevi bütünlüğünün tesis edilmesi gerekiyor. Çocukları ve gençleri müreffeh bir seviyeye ulaştırmak hedeflenmeli. Geçim kaynaklarına erişim sağlanırken çocuk güvenliği de ayni şekilde önemli bir mevzudur. Çocuk koruma konularının kesinlikle gözardı edilmemesi gerekiyor. Çocuk güvenliğini tehdit edecek hiçbir çalışma kabul görmemelidir. İhtiyaç sahiplerinin sesinin duyurulması sivil toplum kuruluşlarının önemli görevlerinden biridir. STK'lar sınırlı imkanlarla üstlendikleri sorumluluğun üstesinden gelmeye gayret etmektedirler. Sürdürülebilir çözümleri bu insanların hayatına sokmak ve onları nitelikli bir etkin unsura dönüştürmek şu aşamada belki de tüm STK'ların sahip olduğu en iyi çözüm. 2013 yılından beri bu projeleri etkin bir şekilde uygulamaya çalışıyoruz."

- "2015'ten beri 150 bin mülteciye hizmet verdik"

Toplum Gönüllüleri (TOG) adına konuşan Murat Çitilgülü ise, 2015 yılından beri genç mültecileri desteklemeye yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi. 2015'ten beri 150 bin mülteciye hizmet verdiklerini aktaran Çitilgülü, şu bilgileri verdi:

"2019'da da Suriyeli mültecilerin dayanıklılığının arttırılması projesine hayata geçirdik. Hatay ve İzmir'de mülteci çocuklar, gençler ve ailelerle bu proje kapsamında çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Programımızda sosyal fayda üretmenin yanında kişileri güçlendirerek uyum süreçlerini desteklemeyi ve bu yolla sosyal etki yaratmayı amaçlıyoruz. Gençlerin kamusal alanda görünür olması büyük bir önem taşıyor. Bu çalışmaların en önemlisi de ekonomik katılımdır."

Çitilgülü, gençlerin istihdam ve fırsatlara erişiminin kolaylaştırılması durumunda toplumsal uyumlarının da kolaylaşacağını dile getirerek şöyle devam etti.

"Eğitime katılamayan, eğitimini bırakmak zorunda kalan, hem çalışan hem de eğitimine devam etmek durumunda olan gençlerin sayısı oldukça fazla. Önce eğitimi sonra istihdama olan genç katılımında maalesef bazı engeller var. Gençler iş yaşamına dahil olduklarında ise kendilerine etkili bir şekilde katkı sağlayacak yönlendirmelere, güvenli, sağlıklı ve adil bir iş ortamına ihtiyaç duyuyorlar. Ekonomik sıkıntılarla veya geçimini sağlamak için çalışan gençlerin kendilerini gerçekleştirmek desteklenmesi gerekiyor. Bu destek sadece kişisel gelişimleri için değil toplumsal gelişim için de büyük önem taşıyor. Çünkü gençler sadece bugünün değil geleceğin de sahibi."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile