İstanbul Kongre Merkezi Ödül Aldı

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ‘‘Hayalim, yakın bir gelecekte, belli bir kültür ve gelir düzeyindeki insanlar eğer Türkiye‘yi görmemişlerse yaşamlarında eksiklik hissetsinler ve Türkiye‘yi görmek, dünyada önemli bir prestij haline gelebilsin‘‘ dedi.

Eurobank Tekfen ile Ekonomist ve Capital dergilerinin işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen ‘‘Türkiye‘nin En Başarılı Turizm Yatırımları Araştırması 2011‘‘de on bir kategoride birinci olan kurum ve kuruluşlara ödülleri, Esma Sultan Yalısı‘ndaki törenle verildi.

Törende konuşan Günay, Türkiye‘nin, dünya turizminde çok bilinen bir ülke haline geldiğini, gelen turist ve sağlanan gelir açısından dünyada ilk onda olduğunu söyledi.

Günay, Türkiye‘ye gelen turist ve sağlanan gelir açısından 2011‘in ilk beş ayının rakamlarının, Türkiye‘nin bu konuda 2011 yılında dünya ortalamasının üzerinde bir yere doğru gideceğini gösterdiğini belirtti.

Türkiye‘nin 1980‘lerden bu yana iddialı bir biçimde turizm yaptığını, 1983‘ten bu yana da kitle turizminde dünyada çok bilinen bir ülke haline geldiğini anlatan Günay, Antalya ve İstanbul gibi bazı destinasyonların ülkeyi aşarak dünyada bilinmeye başladığını kaydetti.

İstanbul‘un kongre turizminde yirminci sıralardan son birkaç yıl içinde yedinci sıraya yükseldiğini aktaran Günay, Dünya Kongreler Örgütü‘nün 2014 yılı kongresini Antalya‘nın kazandığını ve yine Antalya‘da 2016‘da bir çiçek EXPO‘su düzenleneceğini ifade etti.

Bakan Günay, Antalya‘nın, Paris, Londra ve Singapur‘dan sonra dünyada en çok ziyaret edilen dördüncü şehir olma iddiasına ulaştığını belirterek, şöyle devam etti:

‘‘Biz şimdi turizmde yeni bir adım atmak zorundayız. Kitle turizminden daha ileriye yönelmek, yüksek gelir ve kültür gruplarının ilgi duyacağı yeni destinasyonlar yaratmak durumundayız. Yeni hedefimiz bu olmalı. Çeyrek yüzyılda geldiğimiz nokta ve elde ettiğimiz başarı bizi bu konuda yeni bir sıçrayış yapma konusunda zorunlu bir adıma teşvik ediyor. Ben bu alanda Türkiye‘de iki bölgeyi çok önemsiyorum. Birincisi, Güneydoğu Anadolu‘da Hatay‘dan başlayıp Diyarbakır‘a uzanan, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin‘i, kuzeyde Adıyaman ve Kahramanmaraş‘ı içine alan o bölgede gastronomi ve şehir kültürü potansiyeli var. Bölgeyi adım adım biliyorum, burada saydığım illerden daha fazlası var. Örneğin Nemrut, Diyarbakır İçkale, Mardin yerleşmesinin olduğu bölgeyi ve inanılmaz bir sofra zenginliğinin bulunduğu bölgeyi dünyaya tanıtmamız gerekiyor. Bir de Ege Bölgesi‘nin de yeni dönemde özel bir sıçrama bölgesi olacağını düşünüyorum. Çünkü Ege de arkasındaki bütün arkeoloji, tarih birikimiyle doğal bitki örtüsü zenginliğiyle zeytinyağı ve şarap alanında büyük sıçrama potansiyelini bize verme özelliğiyle sağlık, termal ve kültür turizmi konusunda yeni bir hamle yapmanın merkezi gibi gözüküyor. Bu iki bölgeyi özellikle söylüyorum ama tabii ki Türkiye‘nin kuzeyinde yayla turizmi konusunda, İç Anadolu‘nun birçok bölgesinde sivil mimarlık örnekleri konusunda çok büyük potansiyelimiz var.‘‘

-BOĞAZKÖY SFENKSİ-

Artık Türkiye‘nin, yirmi beş yılı geride bıraktıktan ve dünyanın ilk on ülkesi arasına girdikten sonra dünyada yüksek kültür ve gelir gruplarının en fazla ilgi göstereceği ülke olma noktasında yeni bir girişim başlatmak zorunda olduğunu vurgulayan Günay, ‘‘Benim hayalim, yakın bir gelecekte, önümüzdeki on yıl içerisinde belli bir kültür ve gelir düzeyinde olan insanlar eğer Türkiye‘yi görmemişlerse yaşamlarında eksiklik hissetsinler. ‘Ben önemli bir şeyi kaçırdım‘ desinler ve Türkiye‘yi görmek dünyada önemli bir prestij haline gelebilsin. Böyle bir Türkiye turizmi hayal ediyorum ve bu yönde yaptığımız müze çalışmaları, arkeolojik alanlardaki çalışmalar, sivil mimarlık ve kıyı turizmi gibi konulardaki çalışmalarla adımlarımızı attık‘‘ şeklinde konuştu. 

Bakan Günay, ilki daha önce Türkiye‘ye getirilen ancak ikincisinin getirilmesi için yıllardır çalışmaların sürdüğü, Türkiye‘den koparılıp götürülen Boğazköy Sfenksi‘nin yakın bir zamanda Türkiye‘ye iade edileceğini belirterek, ‘‘Bu anıtı ülkemize getirmek için uzun uğraşlar verdik. 1990‘lara kadar iade taleplerine cevap bile alınamamış. Doksan dokuz yıl önce ülkemizden götürülen Boğazköy Sfenksi‘ni topraklarımıza getireceğiz. Onu İstanbul veya Ankara‘da değil Çorum‘da sergileyeceğiz. Taşların ve anıtların da bir ruhu olduğunu düşünüyorum. İnanıyorum ki Boğazköy Sfenksi beş bin yıl önce koparılıp götürüldüğü topraklara getirilince bu toprakların acısı biraz olsun dinecek‘‘ dedi. 

Günay ayrıca, Diyarbakır‘da sıkıyönetim döneminin yaşandığı mahkeme binasını da içine alan bir arkeoloji müzesi yapılacağını sözlerine ekledi.

-ÖDÜLLER-

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile