İstanbul Valiliği'ni İşgal Girişimi Davası

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'nde bulunan ve o tarihte İl Emniyet Müdür Yardımcısı olan Cengiz Demircan, duruşmada tanık olarak ifade verdi Demircan: 'Korgeneral Erdal Öztürk, bana, ‘Memleketin içinde bulunduğu durum itibariyle Genelkurmay Başkanlığının emri doğrultusunda yönetime el koyduk’ dedi. Benden, bütün emniyet görevlilerinin yardımını, araç ve gereçleriyle birlikte hareket etmemizi istedi' 'STK’ları, dernek ve parti temsilcilerinin aranması emrini verdim. Çabuk örgütlenme durumları olduğu için bu talimatı verdim. Bir süre sonra 2030 kişilik bir grup toplanmaya başladı. Amacım psikolojik olarak üstün gelmekti. Halk gelince askerler geriye doğru çekildi”

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'ni işgal etmek isteyen 12'si tutuklu, 14'ü rütbeli 90 askerin yargılandığı davanın 5’inci duruşmasında, İstanbul Valiliği'nde bulunan ve darbe gecesi İl Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Cengiz Demircan, tanık olarak ifade verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan binada yer alan duruşma salonunda ifade veren Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Daire Başkanı Cengiz Demircan, 15 Temmuz günü İstanbul Valiliği'nde bulunduğunu söyledi.

Demircan, darbe girişiminin yaşandığı gün, Korgeneral Erdal Öztürk isimli bir şahsın emir subayı aracılığıyla kendisini aradığını belirterek, 'Bana, ‘Memleketin içinde bulunduğu durum itibariyle Genelkurmay Başkanlığının emri doğrultusunda yönetime el koyduk.’ dedi. Benden, bütün emniyet görevlilerinin yardımını, araç ve gereçleriyle birlikte hareket etmemizi istedi.' dedi.

-'Devletten başkasını tanımam'

Demircan, Korgeneral Öztürk’ün telefonda kendisine tehditvari cümleler kurduğunu belirterek, şöyle devam etti:

'Erdal Öztürk, bana, ‘Yurtta Sulh’ isimli oluşum öncülüğünde hareket ettiklerini söyledi. Ben de bu durumun darbe olduğunu, devletten başka hiçbir oluşumu kabul etmediğimi söyledim. Bana ‘İtaat et. Yoksa sonucuna katlanırsın’ tarzında bir şey söyledi. Konuşmamız orada bitti.”

İstanbul Valiliği'nin girişinde bulunduğunu anlatan Demircan, buradaki bütün görüşmelerini tutuklu sanıklardan Yarbay Recep Karaçam’la yaptığını dile getirdi.

Askerleri durduğuna dikkati çeken Cengiz Demircan, “Valiliğe askerler geldi. Onları durdurdum. Yarbay, özetle teslim olmamızı ve silahımızı teslim etmemiz gerektiğini bana söyledi. Bu sırada bazı STK’ları, dernek ve parti temsilcilerinin aranması emrini verdim. Çabuk örgütlenme durumları olduğu için bu talimatı verdim. Bir süre sonra 20-30 kişilik bir grup toplanmaya başladı. Amacım psikolojik olarak üstün gelmekti. Halk gelince askerler geriye doğru çekildi.'

- 'Tatbikat diyorsunuz ama silahımı istiyorsunuz'

Demircan, valilik önündeki askerlere “darbe yapıyorsunuz” dediğini, bunun üzerine sanık Karaçam’ın buraya tatbikat amaçlı geldiklerini söylediğini aktararak, 'Ben de ‘Tatbikat’ diyorsunuz ama benim silahımı istiyorsunuz, diye cevap verdim. Bu durumu da mahkemenin kararına bırakıyorum.” ifadesini kullandı.

Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklardan Ünal Memiş ile Ali Kahraman’ın tahliyesini, diğer tutuklu sanıkların da bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Sanık ve avukatların da taleplerinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tahliye taleplerinin reddine karar vererek, duruşmayı 15 Mayıs’a erteledi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile