İstanbul Valisi Şahin Açıklaması
'(Kanuni Sultan Süleyman Hastanesindeki olay) 15 yaş altı gebeliklerde zaten kanunen bildirmek zorundayız. Onların tamamı bildirilmiş. 15 yaş üstü ve 18 yaş altı gebeliklerde eğer cebir, şiddet ve bir takım başka türlü baskılar söz konusu ise ve bu tespit edilebilmiş ise bunların bildirimi zorunlu, diğerleri şikayete tabi. Bunlarla ilgili de bizim dosyalarımızda tüm evraklar tamamlanmış vaziyette, biz de ona göre karar vermişiz' 'Bizim bu verdiğimiz karar bir idari karardır. Yasa gereği bu kararımız, hem taraflar yani mağdur ya da şikayetçi ya da şikayet edilen tarafından hem de Cumhuriyet Savcılarımız tarafından bölge idare mahkemelerine tekrar itirazen götürülür ve orada incelenir. Şu anda bizim vermiş olduğumuz karar Bölge İdare Mahkemesi tarafından inceleniyor. Oradan çıkan neticeye göre tabii ki tekrar bu bir daha hukuki bir nitelik kazanacaktır' 'Kamuoyunda 'Bunların takibi yapılmıyor, insanlar görevlerini yapmıyor' gibi bir algı oluşmasın. Dosyalarına baktığınızda arkadaşlar gerçekten gayretle görev yapmaya çalışmış. Bir takım eksikler, yanlışlar varsa bunların değerlendirmeleri kendi süreçleri içerisinde yapılır. Kim ne kadar sorumluysa o sorumluluğunun karşılığını görür mutlaka'
Şahin, Kadıköy Münevver Şefik Fergar İlkokulu'nda düzenlenen 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı birinci dönem kapanış programının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesiyle ilgili iddiaya göre, savcılık 115 gebe çocuğun bilgisini devletle paylaşmayan 2 kamu görevlisi hakkında valilikten soruşturma izni istiyor ama valilik soruşturma izni vermiyor. Doğru mu?" sorusu üzerine Şahin, şunları söyledi:
"Bunların her biri birer idari ve hukuki süreçler. Bu konuyla ilgili hem valiliğimiz hem hastane idaresi çok ciddi araştırma yapmışlar. Bizim önümüze çıkan tablo şudur; 15 yaş altı gebeliklerde zaten kanunen bildirmek zorundayız. Onların tamamı bildirilmiş. 15 yaş üstü ve 18 yaş altı gebeliklerde eğer cebir, şiddet ve bir takım başka türlü baskılar söz konusu ise ve bu tespit edilebilmiş ise bunların bildirimi zorunlu, diğerleri şikayete tabi, yani kavuşturması, soruşturması şikayete tabi olan konulardan. Bunlarla ilgili de bizim dosyalarımızda tüm evraklar tamamlanmış vaziyette. Biz de ona göre karar vermişiz. Bizim bu verdiğimiz karar bir idari karardır. Yasa gereği bu kararımız, hem taraflar yani mağdur ya da şikayetçi ya da şikayet edilen tarafından hem de Cumhuriyet Savcılarımız tarafından bölge idare mahkemelerine tekrar itirazen götürülür ve orada incelenir. Şu anda bizim vermiş olduğumuz karar Bölge İdare Mahkemesi tarafından inceleniyor. Oradan çıkan neticeye göre tabii ki tekrar bu bir daha hukuki bir nitelik kazanacaktır. Ya bizim kararımız onanacaktır yahut bizim kararımız kaldırılarak yargılamanın önü açılacaktır."
Şahin, dün Cumhuriyet Başsavcılığından açıklama yapıldığını hatırlatarak, "Bu konuyla ilgili zaten Cumhuriyet Savcılığımız resen bunun memur yargılaması hukukuna tabi olmadığını düşünerek ekim ayında konuyla ilgili soruşturma açmış durumda. Yani devletimiz yargısıyla idaresiyle bir bütündür. Devletimizin bu konudaki en yetkili olan organı yargı zaten harekete geçmiş durumda. Kamuoyunda 'Bunların takibi yapılmıyor, peşi bırakılıyor, insanlar görevlerini yapmıyor' gibi bir algı oluşmasın. Dosyalarına baktığınızda arkadaşlar gerçekten gayretle görev yapmaya çalışmışlar. Bir takım eksikler, yanlışlar var ise bunların değerlendirmeleri kendi süreçleri içerisinde yapılır. Kim ne kadar sorumluysa o sorumluluğunun karşılığını görür mutlaka." diye konuştu.