İşte Hanefi Avcı'nın meçhul sevgilisi Kezban Küçük

Devrimci Karargah soruşturması nedeniyle tutuklanan Hanefi Avcı'nın sevgilisi Kezban Küçük, Avcı'yla olan aşklarını ve örgüt üyesi olduğu yönündeki suçlamalara NTV ekranlarında cevap verdi.... İşte Küçük'ün açıklamalarından satır başları...

Devrimci Karargah Örgütü'ne yardım ve yataklık etmek suçlamasıyla tutuklanan Hanefi Avcı ile örgüt adına ilişki kurduğu ve aşk yaşadığı iddia edilen Kezban Küçük dün ilk kez ortaya çıkarak "Örgüt yok, aşk var" dedi.
Devrimci Karargah soruşturması sırasında yapılan teknik takipte, örgüt üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan Necdet Kılıç'ın kullandığı bir telefonun sadece tek bir başka numarayla irtibatlı olduğu belirlenmiş ve bu numaranın da dönemin Edirne Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tarafından kullanıldığı belirlenmişti. Sadece birbirleri ile görüşen iki numaranın Hanefi Avcı tarafından iki öğrenciye aldırtıldığı iddia edilmişti. Avcı'nın Kılıç'ın Edirne'deki evinde evli ve yine örgüt üyesi olduğu öne sürülen Kezban Küçük isimli kadınla sık sık buluştuğu ve aşk yaşadığı öne sürülmüştü. Küçük'ün örgütün menfaatleri doğrultusunda Avcı'yı kullandığı da iddia ediliyordu. Avcı'nın önceki akşam tutuklanmasının ardından edebiyat öğrenmeni olan Kezban Küçük ilk kez ortaya çıktı ve dün akşam NTV'de "Mirgün Cabas ile Her Şey" programında sorulara yanıt verdi. Küçük duygusal konuşmasında şunları söyledi:

O MÜKEMMEL BİR İNSANDI

O olağanüstü bir insan. Beni o kadar çok etkiledi ki. Ona danışıyordum pek çok konuda. Görüşmek için vesileler arıyordum. Çok hoşuma gidiyordu. Onunla konuşmak beynimi, kalbimi dünyadaki hayatın anlamını çözmeyi düşünen, tüm insanlığa acaba nasıl bir fayda sağlarız. Bir felsefe üretebilir miyiz, hayatı insanlığı kolaylaştıran? Bunlar benimde özümde olan şeylerdi. Onun geçmişine bir bakıyorsunuz neredeyse benimkiyle aynı. Ben de milliyetçi muhafazakar bir geçmişe sahibim. Üniversite son sınıfta FED dershanesinden teklif gelmişti. Gülen'indi dershane ama çok iyi insanlardı. İki yıl hayatımın en güzel öğretmenliğini yaptım. Harikaydı hepsi en yakın arkadaşım. Nasıl böyle oldu hiç bilmiyorum. Nasıl buraya geldi?

FİKİR SEVGİLİSİYDİK

Öyle güzel sohbetler ediyorduk ki. Beynim doluyordu. Saygı duyuyordum. Fikir sevgilisiydik diyebilirim. Düşünce, sohbet, insanları anlayış yani neden adaletsizlikler bu dünyada oluyor. İnsanların paraya değer vermesi. Paraya hiç önem vermez. Sadece yaşayacak kadar, yiyecek içecek kadar. En son ben tamam dedim ve boşanarak süreci başlattım. 

BU PKK NEREDEN ÇIKTI

(Avcı ile birlikte olduklarına dair haberlerinin çıktığı gün) Okuldaydım, mesaj geldi. 'Canını sıkma internette bazı haberler var, anlatmışlar' falan dedi. 'Sen de canını sıkma' dedim. Eve geldim. Bir baktım internetten Allahım. Tanınmak istemiyordum, çok korkunç. 'PKK'lı Kezban, Hanefi Avcı ile cinsel bilmem ne' Sanki dünya yıkıldı ve ben orada öldüm, bittim. Bu PKK nereden çıkmış? İmkan ve ihtimal yok. Nereden nasıl ne şekilde bağlanmış? Telefonlar gelmeye başladı. Gazeteciler arıyorlar. Hayır ne PKK'sı ne cinselliği. Bizim en fazla bir sevdamız var.

KAMERALARIN KARŞISINDA BİZ SEVGİLİYİZ DİYELİM

Bana dedi ki, 'Gel gülüm el ele çıkalım kameraların karşısına. Biz sevgiliyiz diyelim'. Dur dedim ne yapıyorsun? Ben daha yeni boşandım sen boşanma aşamasındasın. Boşanma sürecini yüzde 99 başlatacaktı tutuklandığı gün ama başlatamadı. Kısmet olmadı. Öyle tahmin ediyorum, 'Bugün bir şeyler yapacağım' deyişinden. İkna sürecine katılıyordum. Kimse incinmeden, kırılmadan. Tüm malvarlığını eşine bırakmak. Hepsini. Onun istediği her şeye tamam diyordu. Ben de tamam diyordum. Nasılsa ikimizin de maaşı var geçinir gideriz diyordum.

 SEN HER ŞEYE BEDELSİN

Bana, 'Sakin ol. Tutuklanma çıktı, bir şey olmayacak, korkma rahat rahat uyu' diye mesajlar attı. Ben bir mesaj atmıştım 'Halk galeyana geldi, hiç üzülme herkes seni çok tutuyor çok seviyor' diye. 'Onlar unutulur' diye acıklı bir cevap verdi. Sonra ben 'Ben varım ya yetmiyor muyum gülüm' dedim. Oda 'Bir tek sen dünyaya bedelsin, her şeye bedelsin' diye çok güzel bir mesaj atmıştı.

 ESKİ EŞİM DE ÇOK İYİ BİR İNSANDIR 

Ben İstanbul'da bir başına bir kadınım. Gece yarısı gelip beni tuttuklarlar veya evimi aramaya çalışırlar diye 13 yaşındaki kızımı babasına gönderdim. Evimde hiçbir şeyim yok. Kitaplarım üst baş, hiçbir şey yok. Çocuğun o süreçte ödü kopar. Onun sorumluluğunu almışım. Eski eşim aradı ve 'İnanmıyorum' dedi. O çok iyi bir insadır. Onun incinmesini kesinlikle istemiyorum. Biz anlaşamadığımız için ayrıldık ama o muhteşem biridir. Herhangi bir şekilde soyadının kirlenmesini istemiyorum.

 HAKSIZ YERE GÖTÜRDÜLER

Evliliğini bitirmeden Hanefi Avcı ile ilişki yaşamadım. Kendisi de bunu teyit eder zaten. Yani görüşüyorduk, konuşuyorduk falan ama hep mesafeliydik. Ben çok şeffaf bir insanım. Ona hayranlığımı herkes bilir benim. Kurban olurum ben ona ya. Ben onu o kadar çok seviyorum ki. Ben onun için ölürüm. Götürsünler assınlar, kessinler her şeyi yapabilirler bana. Hani vardır ya, 'Seni haksız yere götürüyorlar'. 'Haklı yere götürseler daha mı iyi?' diye. Haksız yere bu. Bunu cümle alem biliyor. Güneş balçıkla sıvanmaz.

 ONA BİR ŞEY YAPAMAZLAR

Biz herhalde biraz fazla yürekli, çılgın davrandık. Bu şekilde olacağını ben düşünmedim. O asla düşünmedi. Devrimci Karargah falan. Yıllarca karşısında durduğu terör örgütü ile bağdaştırılması belki onu üzdü. Bence ona hiçbir şey olmayacak. Olamaz. Onu herkes seviyor ki. O yüzden ben bu kadar müsterihim. Ona bir şey yapamazlar.

KILIÇ'LA EVİNDE GÖRÜŞTÜK

Bu sürecin gelişiminden korkuyorum. Yoksa kafamı kessinler hiç umrumda olmaz. Ama desinler ki 'Kezban sen bu bardağı ittirdin kırdın'. O zaman amenna. Gel beni kes, öldür. Adını telaffuz etmeyi yemin ederim yeni öğrendim. Bir çırpıda Devrimci Karargah örgütü. Necdet Kılıç. Vallahi hiç onu hatırlamıyorum. Onun evinde bir iki kez görüştük ama boştu yani. Sadece o ve bendik. Kesinlikle yemin ederim ben onları tanımıyorum ya.