İstib Başkanı Ali Kopuz, Son Gelişmeleri Değerlendirdi

Kopuz, "Gezi olaylarının ikinci perdesi ile karşı karşıyayız. Bu olayların arkasında, Türkiye yükseldikçe, sıralamada yer kaybeden ülkeler var. Türk halkı bu ülkeleri çok iyi biliyor" dedi.


Bir bardak suda fırtına koparıldığını ifade eden Kopuz, "Yolsuzluklara karışanlar, en ağır şekilde cezalandırılsın. Hatta yolsuzluğun cezası da artırılsın. Ama, Türkiye'nin son 11 yılda büyük çabalarla elde ettiği ekonomik ve siyasal kazanımları maksatlı bir operasyona kurban etmeye çalışmak kimsenin haddi değildir." diye konuştu.

Bir operasyon yapıldığını ama, faturanın yine Türk halkına çıktığına dikkati çeken Kopuz, "Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sürecinde, Borsa İstanbul'da hisseleri işlem gören şirketler 20 milyar dolar değer kaybetti. Halk Bankası'nın değeri 1,5 milyar doların üzerinde değer kaybetmiştir. TL yüzde 2,5 değe kaybına uğrarken, faiz hadleri 75 baz puan arttı. Türkiye'nin yükselen değer olarak, Dünya Bankası tarafından da tescillenen 'sürdürülebilir büyüme' başarısı baltalanmaya çalışıldı. Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünelim; bu durum kime veya kimlere yaradı?"
Gezi olaylarında olduğu gibi bu olayların da Türkiye'nin büyümesini ve gelişmesini istemeyen çevreler tarafından organize edildiğini dile getiren Kopuz, hükümete açık destek verdi.

Türkiye'nin ekonomik istikrarını bozmaya ve barış ortamını baltalamaya yönelik bu oyunun, Gezi olaylarında da denendiğini ve hükümetin dirayeti sayesinde önlendiğini dile getiren Kopuz, şunları söyledi:
"Hükümetimizin arkasındayız. Türkiye'de siyasi değişikliğin tek adresi sandıktır. Türkiye birtakım operasyonlarla hükümet değiştirecek bir ülke değil artık. Operasyon olmuş, adı operasyonlarda geçen bakanlar istifa etmiştir. Konu adliyeye intikal ettiğine göre söylenecek başka bir şey yoktur. Yeni kabine hayırlı olsun" dedi.

"OLAYLARIN ARKASINDA DIŞ GÜÇLER VAR"
Türkiye'nin yaşadığı son olayların Türkiye'nin olağanüstü büyümesini ve etki alanını genişletmesinden rahatsız olan ülkeler tarafından organize edildiğini ve kimi çevrelerin ise bilerek ya da bilmeyerek onların taşeronluğunu yaptığını dile getiren Kopuz, "Türkiye, son 11 yılda ekonomisini 3,5 kat büyüterek 800 milyar dolara ulaştırmış tüm ülkeler tarafından gıpta edilen bir ülkedir. Türkiye bu dönemde, Afrika, Orta Doğu, Orta Asya ve Balkanlar coğrafyasında olağanüstü projelere imza attı. Özellikle Avrasya'da nüfuz ve bölgesel liderliğini arttırdı. Bu yeni durum, birçok ülkeyi olağanüstü bir biçimde rahatsız etti. Türkiye, bölgesel liderlik konumunu güçlendirdikçe, İran'la ve Irak'la sınırın sıfır noktasında, birlikte sanayi ve yatırım bölgesi oluşturacak adımları attıkça, bu gelişmelerden hiç hoşnut olmayan kimi uluslararası çevreler, Türkiye'deki bağlantıları ile, Türkiye'nin yükselişini engelleyecek çabaları yoğunlaştırdılar. Bu olaylar, işte bu ülkelerin yaptığı şer ortaklığının sonucu" şeklinde konuştu.

"BÜYÜK RESMİ GÖZDEN KAÇIRMAYALIM"
Türkiye'de yaşayan herkesi ve bütün kurumları büyük resme bakmaya davet eden Kopuz, dünyanın yeniden şekillendiği 21. yüzyılı çok dikkatli okuması gerektiğini belirtti.

Tüm kişi ve kuruluşları sorumlu davranmaya çağıran Kopuz, sözlerini şöyle tamamladı:
"21. Yüzyıl, tüm ülkeler için zorlu bir yüzyıl olacak. Bu yüzyılda, dünya siyasetinde G-7 (Gelişmiş Yediler) Grubu ile, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı E-7 (Önde Gelen Gelişmekte Olan Yediler) Grubu arasında, kıyasıya bir mücadele yaşanacağı ortadadır. 2018'den itibaren E-7'nin GSYH büyüklüğü, G-7'yi geçeceği görülmektedir. Ülkemize yönelik oyunların ardındaki gerçek budur."