İstinaf Mahkemesinin Berberoğlu Hakkındaki Kararı

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, "Türkiye'de gerçekten zor dönemlerde de olsa 'adalet varmış' dediğimiz bir kararın devamını bekliyoruz. O da Sayın Enis Berberoğlu'nun bir an önce tahliye edilmesidir." dedi.

Aldan, CHP Genel Merkezince İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun hukuksal durumunu izlemekle görevlendirilen komisyonun üyesi milletvekilleriyle birlikte Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Bölge İstinaf Mahkemesince verilen bozma kararının önemli olduğunu ve bu kararın özüne olumlu baktıklarını kaydetti.

Bölge İstinaf Mahkemesi kararında, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin Yargıtay'da görülen davanın sonucunun beklenmesi gerektiğine işaret edildiğini aktaran Ömer Süha Aldan, kararda ayrıca Can Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu'nun davasının birlikte görülmesi gerektiğine de dikkatin çekildiğini belirtti.

"Devlet sırrı" sayılacak bir belgenin, daha önce ifşa edilmesi ve aleniyet kazanması halinde bu niteliğini kaybedeceğini dile getiren Aldan, davaya konu "devlet sırrı" niteliğindeki belgelerin, daha önce başka medya gruplarınca paylaşıldığının tartışılmamasının da Bölge İstinaf Mahkemesinin, Berberoğlu'yla ilgili kararı bozma nedenlerinden birisi olduğunu aktardı.

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu olan eski Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı tarafından, MİT tırlarının arandığı 19 Ocak 2014 tarihinde, Adana İl Jandarma Komutanlığına hitaben yazılan bir belgeyi paylaşan Ömer Süha Aldan, "Daha olayın olduğu dakika, gün, cumhuriyet savcısı bu dorselerin içinde mühimmat olduğunu açıklıyor zaten. Bu belge bütün avukatlara, müdafilere, sanıklara birer nüshası verilen belgedir. Daha birinci dakikada bu dosyada 'devlet sırrı' diye bir kavram yok." diye konuştu.

Soruşturma ve dava dosyasına ilişkin gizlilik kararı talebinde bulunan kişilerin bugün FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu olduğuna dikkati çeken Aldan, "Yani 'devlet sırrı' dediğiniz şey, aslında başından itibaren bir anlamda FETÖ'nün elinde. Sizin 'devlet sırrı' dediğiniz şey, bir anlamda 'devlet düşmanı' addettiğiniz yapının elinde zaten." değerlendirmesinde bulundu.

"MİT'in, Esenboğa Havalimanı'nda yabancı bir uçaktan, üzerinde Kiril alfabeli mühimmatları kamyona yükletmesi, Ceyhan'a kadar getirmesi 'devlet sırrı' niteliğinde olabilir. Buna hiçbir şey demiyoruz. Ama jandarmanın o konteynerlerin kapağını açtığı andan itibaren artık olayın 'devlet sırrı' niteliği kaybolmuştur." diyen Ömer Süha Aldan, MİT tırlarının durdurulması ve aranmasına ilişkin belgelerin, Türkiye'de haberleştirilmesinden önce 2014 yılının Kasım ayında Hollanda devletinin elinde olduğunu anımsattı.

- "Aslında ortada bir 'devlet sırrı' yok, birinin sırrı var"

Enis Berberoğlu'nun böyle bir belgeyi Can Dündar'a vermesinin ise söz konusu olmadığını söyleyen Aldan, casusluk suçunun oluşabilmesi için ortada başka bir devletin ve ilgili kişinin de bu devletle bağlantısının olması gerektiğine işaret etti.

Ömer Süha Aldan, görüşlerini şöyle ifade etti:

"Aslında ortada bir 'devlet sırrı' yok, aslında ortada birinin sırrı var. Devletten, milletten saklanan bir sır var. Eğer mahkeme ve yargılamalar sonucunda Enis Berberoğlu, Can Dündar ya da Erdem Gül casusluk suçundan mahkum edilmiş olurlarsa, o zaman ortaya şöyle bir tablo çıkar; Türkiye Cumhuriyeti'nin mahkemesi tarafından, Türkiye Cumhuriyeti'nin izinsiz, kaçak, terör örgütlerine silah sevkiyatı yaptığı mahkeme kararıyla tescillenmiş olur. O zaman gerçekten uluslararası mahkemelerde yargılama söz konusu olursa o mahkemelerdeki savcıların en önemli delili bu olacaktır. Adalet ve Kalkınma Partisinin yetkililerinin, Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu noktada hiç dikkat etmediğini görüyoruz biz. Yani Enis Berberoğlu'nun geleceği, bir anlamda Recep Tayyip Erdoğan'ın geleceğidir. Sayın Erdoğan etrafındaki kişilere iyi baksın, kendisini nasıl bir garabete sürüklediğini iyi fark etsin. Bu işin gideceği nokta odur."

Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Dairesinin kararını "ürkek bir dürüstlük" olarak nitelendirdiğini belirten Aldan, "Türkiye'de gerçekten zor dönemlerde de olsa 'adalet varmış' dediğimiz bir kararın devamını bekliyoruz. O da Sayın Enis Berberoğlu'nun bir an önce tahliye edilmesidir." ifadesini kullandı.