İtalya, İngiltere'nin AB'den Ayrılmasını İstemiyor

Letta, Chatham House düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, "Avrupa Birliği ülkelerinde, Birleşik Krallık'ın Avrupa'dan ayrılma riskini hafife alıyoruz. Bana göre bu, büyük bir risk. Çok dikkatli olmalıyız ve bu riski önlemek için görüşmelere hazırlanmalıyız" dedi.

AB yanlısı görüşleriyle bilinen İtalya Başbakanı ayrıca, İngilteresiz bir AB'nin "daha zayıf bir küresel oyuncu olacağını", İngiltere'nin AB'deki rolünün çok olumlu olduğunu ifade etti.

Enrico Letta'nın bugün İngiliz mevkidaşı David Cameron'la görüşmesi bekleniyor.

Cameron, 2015 yılında yapılacak genel seçimi kazanması halinde 2017 yılının sonuna kadar ülkesinin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini referanduma götürme sözü vermişti.

İngiltere Başbakanı Cameron, İtalyan "La Repubblica" gazetesine verdiği demeçte de iki ülke ilişkilerini, ülkesinin AB üyeliğini ve Mısır'daki gelişmeleri değerlendirdi.

"Pek çok İtalya'nın gözünde Birleşik Krallık'sız Avrupa olmayacağı görüşünün hakim olduğu" bilgisi verilerek ülkesinin, Avrupa Birliği'nde kalıp kalmaması konusundaki fikirlerinin sorulması üzerine Başbakan Cameron, "İzolasyoncu değilim. Eğer sorunlarla yüzleşmezsek, tehlike var demektir ki AB başarısız olur, İngiltere de çıkışa doğru kayar. Ben bunun olmasını istemiyorum. Başarıya ulaşmış bir AB istiyorum. İngiltere'yi, AB'de tutacak Birleşik Krallık-AB ilişkisi istiyorum" yanıtını verdi.

Cameron, AB'nin özellikle küçük işletmeler üzerinde daha açık, esnek ve rekabetçi olması gerektiğini kaydetti.

Avro bölgesindeki krizle ilgili ise David Cameron, krize karşı küresel ekonomide önemli birtakım gelişmeler kaydedildiğini, Avro Bölgesi'nde alınan bazı önlemlerin de buna katkı yaptığını, Avrupa'nın ekonomik problemin temelinde bulunan rekabetçilik kriziyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Cameron, İtalya ile İngiltere arasındaki ilişkilerin hem ikili düzeyde hem de AB ve NATO nezdinde son derece derin ve güçlü olduğunu belirtti.

-"Demokratik süreçlerde askeri müdahaleleri desteklemiyoruz"

Mısır'daki gelişmelere ilişkin bir soruya da David Cameron, "Siyasi bir oluşumun sınanması ve daha sonra adil bir süreç aracılığıyla, belki de başarısız olması; bu oluşumun yasadışı koşullarda faaliyet göstermesine ve bir kurban statüsüne bürünmesine izin verilmesinden daha iyi değil midir? Kanımca demokrasi, uzun vadede Arap dünyasının isitikrarı bakımından en iyi garantördür. Bu, sadece seçimler anlamına gelmez; aynı zamanda bir hukuk devleti, azınlıkların korunması, basın özgürlüğü, yolsuzlukla mücadele ve toplumda askerler için uygun bir yer anlamına da gelir" yanıtını verdi.

İngiltere Başbakanı, demokrasiye geçiş sürecinin uzun ve karışık bir süreç olduğunu dile getirdi. "Demokratik süreçlerde askeri müdahaleleri desteklemiyoruz" diyen Cameron, "Mısır'ın, demokrasiye tüm tarafların katılımıyla, gerçek bir geçiş sürecine ihtiyacı var" ifadesini kullandı.