İTO Başkanı Yalçıntaş'a rüşvet tutuklaması
Yargıda rüşvet operasyonu kapsamında gözaltına alınan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçınta...
Yargıda rüşvet operasyonu kapsamında gözaltına alınan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, emekli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Mustafa Oskay, Dünya Ticaret Merkezi Finans Müdürü Resul Dalkıran'ın da aralarında bulunduğu 9 kişi, 11 saat ifade verdikten sonra tutuklandı. Yüksek yargıda rüşvet vererek lehte karar çıkarma girişimlerinin mercek altına alındığı soruşturmanın ilk ayağı tamamlandı. Ankara Cumhuriyet savcıları Mehmet Tamöz ve Hüseyin Kocabey'in yürüttüğü soruşturmada Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'ndeki sorguları tamamlanan 11 şüpheli, dün sabah saatlerinde "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yüksek yargı mensubuna rüşvet vermek, bu suça teşebbüs etmek, nitelikli dolandırıcılık" suçlarından tutuklanmaları istemiyle Nöbetçi Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevkedildi.Â
11 saat ifade verdiler
Sabah 09.00'da başlayan ifade işlemi, akşam 20.00'de bitti. Hakim Muzaffer Karadağ, şüphelilerden Oskay, Yalçıntaş, Dalkıran, avukatlar Necdet Okçu ve Süleyman Balcı, Yargıtay'da görevli mübaşir Bekir Akbal, kimya teknisyeni Hüseyin Uysal, oto alım satıcısı İlhan Balcı ve Okçu'nun sekreteri Yavuz Çay'ın tutuklanmasına karar verirken, şüphelilerden B.B. ile Tüm Fuar Organizatörleri Derneği (TÜFOD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serkan Tığlıoğlu'nu ise serbest bıraktı.
'1 milyon liraya karar'
Savcıların, Yalçıntaş'ı, CNR fuarcılıkla ilgili tahliye davasını kazanarak, fuar merkezini Tüm Fuar Organizatörleri Derneği (TÜFOD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serkan Tığlıoğlu'na vermek, bu amaçla Yargıtay'daki davaları lehte sonuçlandırmak için rüşvet vermek amacıyla İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) avukatlarına prim ücreti adı altında İTO Yönetim Kurulu'ndan 1 milyon 200 bin TL'lik karar çıkartmakla suçladığı öğrenildi.
Yalçıntaş mahkemedeki ifadesinde şunları söyledi: "Davayı kazanmamız halinde dava konusu olan Fuar merkezini tarafımızdan Serkan Tığlıoğlu'na vermemiz söz konusu değildir. Tığlıoğlu ile avukat Süleyman Balcı arasındaki konuşmalarda neyi kastettiklerini bilemem. Tığlıoğlu ile fuar merkezini kendisine vermemiz konusunda bir anlaşmamız yoktur. Kurum avukatlarımızın bir kısım yasal olmayan ilişkiler içine girdiği duyumlarını kimden aldığımı hatırlamıyorum. Meclis Üyesi arkadaşlarından birisinden duymuş olabilirim."Â
Avukatlık primi
Yalçıntaş'ın avukatları da, "Kurumdan avukatlık prim ücreti olarak çıkmış olan para rüşvet belgesi olarak değerlendirilmiştir. İDTM'nin avukatı olan kişilerin almış oldukları paralar, dava konusu yerin değeri 50 trilyon civarında olduğu düşünülecek olursa avukatlık asgari ücret tarifesinin altında kalmaktadır. Yalçıntaş yönetim kurulu üyelerinden sadece birisidir. Bu kararı tek başına alma yetkisi yoktur" dedi.
Dişli'yi de sordular
Bu arada soruşturmaya, eski Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin de adının karıştığı ortaya çıktı. Tutuklanan kimya teknisyeni Hüseyin Uysal'a mahkemede verdiği ifadesi sırasında Dişli'yi tanıyıp tanımadığı soruldu. Uysal, "Ayda 700 TL ile çalışıyordum. Maddi sıkıntı içindeydim. Bir kısım avukatlardan borç aldığım olmuştur. Arkadaşlardan da almıştım. Bunları da geri ödedim.
Resul Dalkıran'ı gelip gittikçe tanımıştım. Şaban Dişli'yi tanımıyorum. Meclis'e gittim, ancak ben kendisi ile görüşmedim. İstanbul'da görülen tahliye davası ile ilgili Dalkıran ile görüştüm. Ne olup ne bittiğini sordu. O gün dosyanın durumu hakkında bilgi verdim. Karşılığında herhangi bir bilgi almadım" dedi.
Â
Â
AVUKAT OKÇU: Hâkime poşetle para verdim
Örgüt lideri olmakla suçlanan avukat Necdet Okçu ise ifadesinde, Yargıtay tarafından soruşturma geçiren emekli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Hasan Erdoğan'a rüşvet verdiğini şu sözlerle anlattı:
"Savcılara, Hasan Erdoğan'a para verirken neden suçüstü yapmadıklarını sordum. Savcı bey, bana 'Reisi Cumhur olsa yakalarım' dedi. Ancak 'Erdoğan'dan korktukları için yakalamamışlar' diye de ekledi. Kaldı ki Hasan bey paranın poşetlerini atmıştır. Neden bu poşetler üzerinde inceleme yapılmadı diye soruyorum. Bütün bunlardan çıkarttığım anlam, benimle kasıtlı uğraşıldığıdır."