Ertuğrul Sağlam'ın deneyimleri ve hırsının başarıyı getirdiğine işaret eden Ergiç, elde ettikleri başarının kendi hayatındaki yerinin çok başka olacağını dile getirdi.
Bursaspor kulübünün aylık dergisinde ve Futbol Federasyonu'nun TamSaha Dergisi'ne konuşan Ergiç, hayatı boyunca para için oynamadığını ifade ederken, geçen sezon öncesi kendisine gelen teklifler arasında en ilgincinin Bursaspor'dan olduğunu hatırlattı. Sözleşme imzalamadan önce kenti gezip, kültürünü ve insanların yaşayışlarını inceledikten sonra sözleşmeyi imzaladığını vurgulayan Ergiç, Bursaspor'u tercih ettiği için mutlu olduğunu kaydetti.
ŞAMPİYONLAR LİGİNDE ZOR MAÇLAR BİZİ BEKLİYOR
Şampiyonlar Ligi tecrübelerini takım arkadaşlarıyla paylaştığını anlatan Ergiç, Şampiyonlar Ligi'nde kendilerini çok zor maçların beklediğini ifade etti. Ergiç, şöyle konuştu;
"Bizi gerçekten çok zor maçlar bekliyor. Ancak biz de çok iyi bir takıma sahibiz. Unutulmaması gereken şey, Avrupa'daki maçlarda en ufak bir hatanın bile sorun yaratabileceğidir. Elimizden gelen en iyi mücadeleyi yapıp, Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ederiz."
BU KUPANIN YERİ BAMBAŞKA
Bursaspor tarihinde ilk şampiyonluğuna ulaşmasında payının olmasının kendisini mutlu etmeye yeteceğini dile getiren Ergiç, şampiyonluğu şöyle değerlendirdi;
"Bursa'da şampiyonluğun ardından insanların sokaklardaki sevinci, kupa törenindeki ilgi inanılmaz boyuttaydı. Bu yakaladığımız başarıda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Benim hayatımda bu kupanın yeri bambaşka olacak."
ERTUĞRUL SAĞLAM'IN DENEYİMLERİ VE HIRSI BAŞARI GETİRDİ
Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam'ın önceki deneyimleri, hırsı ve kurduğu takımın oturmasının kendilerine bu büyük başarıyı getirdiğine değinen tecrübeli oyuncu, sezon içinde deplasmanda Beşiktaş'a attığı golün de kariyerinde önemli olduğunu vurguladı.
Türk futbolunu da değerlendiren Ergiç, "Türkiye'de futbol Avrupa'ya göre çok büyük bir ilgi görüyor. Medya, taraftar motivasyon yönünden futbolcuya büyük katkı sağlıyor." diye konuştu.
OKUMAYI ÇOK SEVİYORUM
Felsefeye olan mekarının sorulması üzerine ise Ergiç, "Ben de felsefeye meraklı fazla futbolcu görmedim. Felsefe okumak benim en büyük zevkim. Okuduklarımı özümseyip hayatıma yansıttığım kadarıyla var olduğumu düşünüyorum. Sartre, Camus, Heideger, Nietzsche okumaktan hiçbir zaman bıkmadım. Okumaya futboldan önce başladım. Sadece felsefe değil, başka birçok alanda okumayı seviyorum.'' dedi.
Futbolcu olmasaydı yazar olmak istediğini her fırsatta belirten İvan Ergiç, ''Türkiye'deki futbolu yazmak isterdim. Taraftarın gözüyle futbol nasıl? Asya ve Avrupa'nın kesiştiği yerdeki futbolu yazmak çok ilginç olabilir. Spor sosyolojisi üzerine yazılar yazmayı seviyorum." şeklinde konuştu.
HEP İKİNCİ EL ARABALARA BİNDİM, PAHALI ARABA HAYALİM OLMADI
Bugüne kadar en iyilerini alabilecek duruma sahip olmasına rağmen her zaman ikinci el otomobil kullandığını vurgulayan Ergiç, marka meraklısı olmadığını, hiç kırmızı bir spor araba hayali kurmadığını dile getirdi.
Futbol hayatı boyunca hiç kırmızı kart görmediğine de dikkat çeken Ergiç, oynadığı takımlardaki arkadaşlarının da kendisini hiçbir zaman anlamadığını kaydetti. Ergiç, şöyle devam etti;
"Futbol, bu karakterimin sahaya yansımasıdır. Marksist teoriyi kendime uyarladım ve çok para kazanıp kendimi şımartacağıma, kişiliğime çok daha önem gösterdim, kendimi korudum. Sadece bununla kalmadım, her işimi kendim yaptım. Benim hiç menajerim olmadı mesela. Karl Marx'a olan hayranlığım babamdan geliyor. Bana felsefe okuma alışkanlığını da babam kazandırdı."