'İyilik Yapmak İçin Kendinize Fırsat Verin'

Antalya Sağlık İl Müdürü Dr. Adem Bilgin, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, "İyilik yapmak için kendinize, yaşamaları için organ bekleyen hastalara fırsat verin" ifadelerine yer verdi.
Sağlık İl Müdürü Dr. Adem Bilgin, organ naklinin son dönem organ yetmezliklerinde kullanılan en iyi tedavi yöntemi olduğunu, hastaların yaşam süresini uzattığını ve yaşam kalitelerini yükselttiğini kaydettiği açıklamasında "Diğer tedavilere göre daha ucuzdur.
Hipertansiyon, diyabet, hareketsiz yaşam tarzı, aşırı tuz tüketimi, obezite, dengesiz beslenme gibi faktörler organ yetmezliklerini artırmaktadır. Dünyada en sık görülen ve sağlık sistemlerini en çok zorlayan organ yetmezliği kronik böbrek yetmezliğidir" sözlerine yer verdi.
60 BİN KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTASI VAR
Türkiye'de halen 60 bin kronik böbrek yetmezliği hastasının bulunduğuna dikkat çeken Dr. Bilgin, Ulusal Bekleme Listesi'nde yaklaşık 20 bin böbrek hastasının kayıtlı olduğunu, yaklaşık 2 bin hastanın ise karaciğer beklediğini açıkladı. Dr. Bilgin yazılı açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi:
"Binlerce hasta ise ışığa hasret kornea beklemektedir. Ülkemizde her yıl yaklaşık altı bin hasta organ bulunamadığı için hayatını kaybetmektedir. Organ nakillerinde verici kaynağı canlı veya kadavradır. Tüm dünyada kadavradan organ nakli daima ilk tercihtir. Avrupa ülkelerinde nakledilen organların çoğu kadavra kaynaklı iken ülkemizde canlı verici kaynaklıdır. Organ yetmezlikleri tüm dünyada hızla arttığı için organ bağışının yüksek olduğu ülkelerde bile canlı vericili organ nakilleri artmaktadır. Canlı vericili organ nakli için mevzuata göre kişinin ya da varsa eşinin dördüncü dereceye kadar akrabalarından (örn; amca oğlu, dayı kızı) organ alınabilir. Akraba dışı nakiller için de Sağlık Müdürlüğü'nde oluşturulan Etik Kurulun onayı gereklidir. Yakınlarında canlı verici olduğu halde kan uyumsuzluğu ve diğer sebeplerle nakil yapılamayan hastalar için çapraz nakiller giderek artan bir seçenek olmuştur. Aynı durumdaki iki ya da daha fazla çift arasında birinin vericisinden diğerinin alıcısına yapılan böbrek nakline çapraz nakil adı verilmektedir. Kadavradan organ alınabilmesi için beyin ölümünün (tıbbi ölüm) gerçekleşmiş olması gerekir. Beyin ölümü; kardiyoloji, nöroloji, beyin cerrahi, anestezi uzmanlarından oluşan beyin ölüm kurulunun yaptıkları detaylı muayene ve tetkikler sonrası tereddüt olmadan teşhis edilen tıbbi ölüm halidir. Beyin ölümü gerçekleşen (vefat eden) kişilerin yakınlarından organ bağışı yapmaları istenir. Aslında organ bağışı, yaşadıkları acı içerisinden bir iyilik çıkarma hususunda yaslı aileye sunulan bir fırsattır."
ALINAN HER ORGAN DEVLETİN MALIDIR
Bağışlanan organların Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından kurulan Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi (UKS) içerisinde dağıtıldığını hatırlatan Dr. Bilgin, sistemin amacının ülke genelinde organ ve doku nakli hizmetleri alanında çalışan kurum ve kuruluşlar arasında gerekli koordinasyonu sağlamak, sınırlı sayıda temin edilebilen organ ve dokuların, bilimsel kurallara, tıbbi etik anlayışına uygun olarak adaletli bir biçimde en uygun hastalara, en kısa süre içerisinde naklini sağlamak olduğunu bildirdi. Dr. Bilgin açıklamasında, "Yönetmeliğe göre alınan her organ devletin malıdır. Her türlü organ ticareti ve bunlara aracılık edilmesi ise kanunen ağır suçtur. Sistemin yürütülmesi amacıyla; Ankara'da bulunan Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi (UKM)'ne bağlı olarak dokuz adet Bölge Koordinasyon Merkezi (BKM) İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara, Adana, Bursa, Diyarbakır, Erzurum ve Samsun illerinde kurulmuştur. 24 saat hizmet veren bu merkezlerde deneyimli organ nakil koordinatörleri çalışır" sözlerine yer verdi.
BAĞIŞ YAPAN MUTLAKA AİLESİ İLE GÖRÜŞMELİ
Antalya Bölge Koordinasyon Merkezi'nin Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki ofisiyle Isparta, Burdur, Afyon, Konya ve Karaman'da hizmet sağladığını kaydeden Dr. Bilgin, açıklamasında şunlara dikkat çekti:
"18 yaşını dolduran ve akli dengesi yerinde olan herkes hastanelerde bulunan organ bağış ofis ve noktalarına, organ nakil merkezlerine ve ilgili derneklere başvurarak ölümlerinden sonra kullanılmak üzere organlarını bağışlayabilir, organ bağış belgesi alabilir. Organ bağışı yapan ya da organ bağışına olumlu yaklaşan kişiler bu isteklerini aileleriyle mutlaka konuşmalıdır. Ülkemizde 2009 yılında 261 kadavra vericinin organları kullanılmıştır. Kadavra vericilerin 29 tanesi Antalya ilindeki hastanelerden temin edilmiştir. Bir başka deyişle Türkiye'deki her dokuz kadavra vericisinden biri Antalya hastanelerindendir. Bu durum ilimizdeki 112, Acil Hizmetleri,Yoğun Bakım Hizmetleri ve Organ Nakil Koordinasyon hizmetlerindeki başarının ve Antalya halkının bu konudaki bilinç ve duyarlılığının göstergesidir. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi organ kaynağı hastaneler içinde Ulusal Koordinasyon Sistemine en çok kadavra vericisi temin eden hastane durumundadır. İki organ nakil merkezi bulunan Antalya 2009 yılında, İstanbul ile birlikte en çok organ nakli yapılan il konumundadır. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü, 112 helikopter ve ambulansları ve diğer araçlarıyla organların ve organ çıkarım ekiplerinin transportunu temin eder. Bu amaçla gerektiğinde havayolu şirketlerinden ve Emniyet Teşkilatından da destek alır."
HERHANGİ BİR VAKA YOK
Türkiye'de organ bekleyen hasta sayısındaki artışın hızla devam ettiğini bildiren Dr. Bilgin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Halen adli kayıtlarda, kaçırıldıktan sonra organları boşaltılmış herhangi bir vaka yoktur. Halkımız bu konudaki asılsız haberlere itibar etmemelidir. Çünkü organ nakli ciddi, kompleks ve çok sayıda malzeme, yetişmiş personel ve ameliyathane ortamı gerektiren bir süreçtir. İyilik yapmak için kendinize, yaşamaları için organ bekleyen hastalara fırsat verin. 3-9 Kasım Organ Bağış Haftasında halkımızı bu konuyu aileleriyle konuşmaya ve organ bağışına davet ediyoruz."