Televizyon kanalları barıştırma programları ile ekranda yeni polemiklerin önünü açacak bir girişim içinde.
Barıştırma programları hızla yayılırken, Milliyet Cadde yazarlarından Ali Eyüboğlu, bu programlar yayıldıkça izdivaç programlarının bile aranabileceğini yazdı.
İşte Ali Eyüboğlu'nun o yazısı...
Okullar kapanır kapanmaz yaz ekranını başlatan televizyon kanalları henüz sezonu açmadı. Ancak perşembenin gelişi çarşambadan belli!
Kanal yöneticileri ve yapımcılar izdivaçların yerini barıştırma programlarıyla dolduracak. Yıllardır gündüz kuşaklarında ‘ideal eş' arayanlardan geçilmiyordu. Onların yerini bu kez, evliliklerinde sorun yaşayanlar alacak. Amma ve lakin, kameralar karşısında ideal eş aramaya benzemez, boşanma noktasına gelmiş çiftler arasında yaşananlar.
Keşke evliliklerin sonu Orhan Gencebay'ın ‘Severek Ayrılalım' şarkısındaki gibi olsa: “Severek ayrılalım / Aşka hasret kalalım / Eğer mutlu olursak / Yeniden barışalım...” Yok öyle bir dünya. Çiftler niye boşanma noktasına gelir? Bitmeyen ve gittikçe de kronikleşen sorunlar yüzünden. Hal böyle olunca, taraflar ekranda önce ne yapacak? Herkes eteğindeki taşı dökecek. Atılacak her taş gürültü koparacak. Çünkü evlilikte sır kalması gereken özel konular, milyonların karşısında masaya yatırılacak. İşin içine çocuklar, çiftlerin aileleri de girecek.
Canlı yayında kişi, “Benden soğusun, uzaklaşsın diye göstere göstere aldattım eşimi” diyorsa düşünün siz gerisini... İzdivaçlar biterken yerlerine konan barıştırma programları, görünen o ki, eskilerinden daha kötü olacak. Seyircilerden RTÜK'e şikayet yağacak. Birkaç ay sonra izleyicilerin çoğu, “İzdivaçlar, barıştırma programlarından bin kat masumdu” diyecek.
İzdivaç programlarını aratacaklar programlar başlıyor!
Televizyon kanalları izdivaç programlarına gelen yasakların ardından barıştırma programlarına yönelmeye başladı. Ancak bu programlar izdivaç programlarını aratacak gibi duruyor.