Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Konak ve Karşıyaka tramvay projeleri için çok daha uygun koşullardaki dış kredi imkanlarının değerlendirilmesinin düşünüldüğü ve İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü onayının bu nedenle beklendiğini kaydedildi.
Ulaşım Master Planı'nın hatalı olduğu için değil, her 5 yılda bir revize edilmesi gerektiği için yenileneceği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
''Ülke sınırları içinde raylı sistem projesi yapacak tüm kurum ve kuruluşlar, kanun gereği, projelerini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü'ne onaylatmak zorundadır. Projenin dış krediyle yürütülmesi tercih edildiğinde ise bu kez Kalkınma Bakanlığı'na bağlı İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü'nün yatırım programına alması ve Hazine Müsteşarlığı'nın da izin vermesi gerekmektedir.
Konak ve Karşıyaka tramvay projeleri, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanarak öz kaynaklar ya da yurt içi kredilerle yapılabilecek hale gelmiştir. Bu onay için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı sayın Binali Yıldırım ile Genel Müdür Vekili Sayın Metin Tahan'a teşekkürü bir borç bilmekteyiz. Konak Tramvayı'nın onaylandığı 02.06.2011 ve Karşıyaka Tramvayı'nın onaylandığı 21.03.2012 tarihlerinden itibaren sayın Bakan Binali Yıldırım, bu projelerin Kalkınma Bakanlığı tarafından yatırım programına alınması için yoğun çaba göstermiştir. Ancak bugüne kadar bu onay gerçekleşmemiştir. Söz konusu tramvay projelerine başlamama nedenimiz, aksaklık ya da eksiklikten değil, yurt dışından temin edilecek daha ucuz ve borçlanma süresi daha uzun kredi olanaklarının değerlendirilmesi tercihimizdendir. Bu dış krediyi kullanılabilmemiz için İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü'nün ve Hazine'nin onayına ihtiyacımız vardır.''
Muhabir: Halil Şahin
Yayıncı: Ramazan Ercan
İzmir Büyükşehir Belediyesi Açıklaması
İzmir Büyükşehir Belediyesi, tramvay projelerine başlamama nedeninin aksaklık ya da eksiklikten değil, yurt dışından temin edilecek daha ucuz ve borçlanma süresi daha uzun kredi olanaklarının değerlendirilmesine yönelik tercihten kaynaklandığını bildirdi.