İzmir'de İzinsiz Gösteride Bir Kişinin Ölümüne İlişkin Dava

İzmir'de, terör örgütü DAEŞ'in Ayn el Arap'a (Kobani) saldırısı sonrasında düzenlenen izinsiz gösterilerde Ekrem Kaçeroğlu'nun silahla yaralandıktan sonra hastanede hayatını kaybetmesine ilişkin davaya devam edildi.

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan sanıklar Murat K, Suat D, Kubilay A, Reşit A. katılmazken, maktulün ailesi ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmayı HDP İzmir Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Müslüm Doğan da izledi.

Müşteki avukatı Mustafa Rollas, mahkeme heyetinin tarafsızlığını koruyamadığını, olaya ilişkin ilgisiz ve duyarsız olduğunu iddia ederek reddihakim talebinde bulunduklarını söyledi.

Mahkemenin sanık Kubilay A'nın babasının talebi üzerine, askerliğini yapması için yurt dışına çıkış izini verdiğini, tek bir tutuklu sanığın bile bulunmamasının ötesinde, sanıkların duruşmalardan vareste tutularak davadan uzaklaştırıldığını savunan Rollas, savcının, maktulün yanında bulunan polis memurunu bile dinlemediğini anlattı.

- "Aile adalet bekliyor"

Rollas, telsiz kayıtlarındaki şahısların dinlenilmesini, olayda kullanılan silahla başka bir uzman kuruluştan rapor alınmasını, olay anına ilişkin kamera kayıtlarında 1 saatlik görüntünün eksik olduğu için Bornova Belediyesinden görüntülerin tamamının istenmesini talep etti.

Avukat Nezahat Paşa, olay yerindeki TOMA'nın hard disklerinin ibrazına ilişkin mahkeme kararı olmasına rağmen bu kararı yerine getirmeyen emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunmasını isteyerek, “Olay günü oğluna ulaşmaya çalışan Bedrettin Kaçeroğlu'nun 2 polisi darp ettiği konusunda 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştır. Bu polisler hem olay yerinde yokuz diyorlar hem de darp edildik beyanıyla müracaatta bulunuyorlar. Bu sebeple o dava dosyasının getirtilerek mahkemeniz tarafından incelenmesini talep ediyoruz” dedi.

Otopsi raporunda maktulün yaralanmasına dair tespitlerin mahkemece dikkate alınmadığını savunan Paşa, sanıkların tutuklanmasını istediklerini, mahkemeden bireysel olarak bir beklentisinin bulunmadığını, heyetin adil yargılama yapıp adil karar çıkaracağına inanmadıklarını, buna rağmen delillerin toplanması için ara karar oluşturulmasını istediklerini söyledi.

Avukat Nergiz Tuba Aslan, delillerin karartıldığını, tanıkların dinlenilmediğini, dinlenenlerin de baskı altına alındığını, telsiz kayıtlarının dikkate alınmadığını savunarak, “Aile adalet beklemektedir. Mahkeme heyetinize güvenimiz kalmamıştır. Sanıklar göstermelik olarak tutuklanmış, sizler emniyet ile çalışma işini bırakmamışsınız. Sizden adalet bekleyemeyiz. Sanıkların duruşmalarda hazır edilmesini istiyoruz. Adli vaka olarak görünmesine karşın, olayın politik yanının olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Olayın ucu kendilerine dokunacağı için TEM şubede görevli polislerin her celseye gelip duruşmaları izlediğini savunan Aslan, izleyiciler arasında gösterdiği bir kişinin kimlik tespitinin yapılmasını talep etti.

Avukat Eylem Yıldız ise “Sanıklara beraat kararı vererek yargılamaya son verin, müteveffanın annesi ve babası kahrolmasın” dedi.

- Sanık avukatlarının savunması

Sanık Reşit A'nın avukatı Ercan Dönmez, müvekkilinin asgari ücretle zorla geçinen biri olduğunu, tanıklar üzerinde baskı kurmasının mümkün olmadığını, sanıkların tutuklanması için heyetin baskı altına alınmaya çalışıldığını, müvekkilinin tutuklanmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığını söyledi.

Sanık Suat D'nin avukatı Kadir Kumbasar da katılan vekillerinin taleplerinin reddini istedi.

Duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması yapan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, yargılamanın “mankurt”a dönüştüğünü, bu davadan adalet beklemediklerini ancak eninde sonunda adaletin tecelli etmesi için davanın takipçisi olacaklarını söyledi.

Baba Bedrettin Kaçeroğlu, “Yerde yatan yaralı oğluma sahip çıktığım için beni yargılıyorlar. Bu nasıl adalet?” dedi.

- Katılan avukatları ve izleyiciler salonu terk etti

Duruşmda zaman zaman katılan avukatları ile sanık avukatları ve mahkeme başkanı arasında gerilim yaşanırken, katılan avukatları beyanlarının zapta tam olarak geçirilmediğini savunarak, Mahkeme Başkanı Nilüfer Öncel'e tepki gösterdi ve ara kararlar açıklanırken salonu terk etti. Bunun üzerine salonda izleyici olarak bulunanlar ile Kaçeroğlu ailesi de salon dışına çıktı.

Ardından, avukat Tuba Aslan'ın kimlik tespiti istediği kişi ile yanındaki şahsın, güvenlik gerekçesiyle duruşma salonunun kapısı yerine görüşme odasının bulunduğu bölümden dışarı çıkması sağlandı.

- Ara kararlar

Mahkeme heyeti, olay yerinde bulunan TOMA-10 hard diskinin, İzmir Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şube Müdüründen ve Güvenlik Şube Müdüründen olay yerindeki çekim cihazlarının hafıza kartlarının istenmesine, hard disk ve kartların duruşma gününe kadar gönderilmemesi halinde suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Emniyet Müdürlüğüne celse arasında mahkeme kalemine teslim edilen hard diski teslim eden kişinin, cihazın içeriğinin ve ne şekilde temin edildiğinin sorulmasına, 13. Asliye Ceza Mahkemesinde Bedrettin Kaçeroğlu hakkında açılan dava dosyasının istenilmesine, tanıkların dinlenilmesi talebinin dosya incelendikten sonra karara bağlanmasına, TİB kayıtlarında adı geçenlerin tanık olarak dinlenilmesine, katılan avukatlarının salonda bulunan TEM görevlisinin kimlik tespitine ilişkin talebinin reddine karar verildi.

Heyet, olay yerine ait fotoğraflar, görüntüler ve hard disklerin Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Şubeye gönderilerek incelenmesine, olay yerinde keşif yapılması talebinin deliller toplandıktan sonra değerlendirilmesine hükmederek, duruşmayı 12 Ocak 2016 tarihine erteledi.

- Olay ve iddianame

Ekrem Kaçeroğlu (38), 7 Ekim 2014'de Bornova'nın Doğanlar semtinde DAEŞ'in Kobani'ye saldırısı sonrası düzenlenen gösterilerde henüz nereden ateşlendiği belirlenemeyen silahtan çıkan kurşunla yaralanmış, tedavi altında tutulduğu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşamını yitirmişti.

Kaçeroğlu’nun ölümü sonrasında TOMA görüntülerine istinaden Reşit A. ve Kubilay A. kardeşler ile akrabaları olan Suat D. ve Murat K. hakkında TCK'nin 81. maddesine göre “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis istemiyle İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış, iddianamede, Kaçeroğlu’na isabet eden mermilerin Reşit K. ve Suat D’nin silahından çıktığı yönünde bir sonuca ulaşılamadığı fakat iki sanığın maktulün bulunduğu yöne ateş ettikleri vurgulanmıştı. Kubilay A. ve Murat K’nin de yerde ağır yaralı halde yatan Kaçeroğlu’na, ölebileceğini öngörmelerine rağmen tekme ve sopayla vurmak suretiyle ölüme sebebiyet verdikleri belirtilmişti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile