İzmir'deki Çocuk Cezaevinde, Kötü Muammele İddiaları

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, "çocuk mahkumların hortumla dövüldüğü" iddialarını içeren haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada, adı geçen çocuk hükümlüler İ.A. ve S.B'nin, yağma suçundan 16 yıl 8'er ay hapis cezasıyla hükümlü olduklarını, İçel E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan 01.01.2013 tarihinde Şakran'a sevk edildiğini belirtti.

Kurumun 283 kamerayla izlendiği, yapılan incelemelerde çocukların belirtilen şekilde şiddete maruz kalmalarının mümkün olmadığı, bu ve benzeri bir davranışlar karşısında ise yasal gerekliliklerin hemen yerine getirildiği bildirilen açıklamada, çocukların da bugüne kadar cezaevi idaresine bir müracatlarının bulunmadığı kaydedildi.

"Tecrit odalarında aylarca tutuldukları" iddilarına yönelik, disiplinsiz davranışları nedeniyle bir süre müşahadede tutulduktan sonra ünitelerine geri gönderildikleri bildirilen çocuklardan İ.A'nın 28, S.B'nin ise 10 kez disiplin cezası aldığı bilgisine yer verilen açıklamada, "Hekime erişim ve tedavi haklarının engellendiği" iddialarının da gerçeği yansıtmadığı, S.B'nin 6'sı dış hastanede olmak üzere 25 kez, İ.A'nın ise 4'ü dış hastanede 17 kez muayene edildiği, İ.A'nın göz rahatsızlığı nedeniyle devlet ve üniversite hastanelerinde tedavisinin sürdüğü bildirildi.

Çocukların, ceza olarak spor, sinema ve diğer sosyal aktivitelerden yararlandırılmadıklarına ilişkin iddiaların da gerçeği yansıtmadığına değinilen açıklamada, cezaevinde, kanun gereği "bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma" cezası uygulandığı, bunun dışındaki hükümlü ve tutukluların sosyal ve kültürel faaliyetlere çıkarıldıkları belirtildi.

-İntihara teşebbüs iddiaları

Açıklamada, S.B'nin gördüğü işkence nedeniyle intihara teşebbüs ettiği, hastanede 4 gün kaldıkğı iddialarıyla ilgili olarak da şu ifadelere yer verildi:

"İddiayla ilgili yapılan incelemede, adı geçen tutuklunun 29.04.2013 tarihinde deterjan içtiğinin tespit edildiği, hastanede tedavisi tamamlandıktan sonra 02.05.2013 günü tekrar kuruma getirildiği, ifadesinde psikolojisinin bozulması nedeniyle canının sıkıldığını, bu nedenle kantinden aldığı deterjanı suyla karıştırıp içtiğini, yaptığı eylemlerden dolayı utandığını beyan etmiş ve psiko-sosyal servise yönlendirilmiştir.

Sonuç olarak Ceza İnfaz Kurumumuz, yasayla ihtilafa düşmüş çocukların çağdaş infaz normlarına göre rehabilite edilmeleri, bedensel ve zihinsel sağlıklarını sürdürmeleri, yapıcı, üretken ve sorumluluk sahibi bireyler olarak topluma kazandırılmaları, gelişmelerine ve geleceklerine katkı sağlayacak bilgi, beceri, tutum ve davranışları edinmeleri amacıyla son derece yoğun çalışmaların yürütüldüğü bir kurumdur.

Basına intikal eden, kurumumuzla ilgili iddiaların tamamı asılsız olup, konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır."

Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi tarafından dün yapılan açıklamada, Aliağa Şakran Ceza ve İnfaz Kurumları Kampusü'nde bulunan Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde mahkumların işkence ve onur kırıcı muamele ile karşı karşıya olduklarını, tecritte tutuldukları, hekime erişim ve tedavi, başvuru, şikayet ve sosyal etkinliklerden faydalanma haklarının engellendiği iddia edilmişti.