Izmir Depreminde Yikilan Rizabey Apartmani'ndaki Ölüm Ve Yaralanmalara Iliskin Saniklar Hakim Karsisinda

Izmir'deki depremde yikilan binalardan Riza Bey Apartmani'ndaki ölüm ve yaralanmalara iliskin, haklarinda "bilinçli taksirle birden fazla insanin ölümüne ve yaralanmasina neden olma" suçundan dava açilan 4'ü tutuklu 9 sanigin yargilanmasina baslandi.

Izmir'de 30 Ekim 2020'de yikilan binalarla ilgili sorusturmalarin ardindan açilan davalar kapsaminda en fazla ölümün yasandigi Rizabey Apartmani'na iliskin davanin ilk durusmasi görüldü.

Izmir 5. Agir Ceza Mahkemesindeki durusmaya tutuklu saniklar, Ses ve Görüntü Bilisim Sistemi (SEGBIS) ile katildi. Tutuksuz saniklar ve taraf avukatlari ile müstekiler de salonda hazir bulundu. Durusmanin bir bölümünü CHP Izmir Il Baskani Deniz Yücel ve Izmir Milletvekili Kamil Okyay Sindir da izledi.

Tutuklu saniklardan binanin mimari proje müellifi ve fenni mesulü yüksek mimar A.S.B, binanin yikilmasindan dolayi çok üzgün oldugunu belirterek, niye yargilandigini sorguladigini ifade etti.

Üzerine atili suçlamayi kabul etmedigini söyleyen A.S.B, "Fenni mesul olarak görülüyorum ama fiilen fenni mesul olmadim. Riza Bey Apartmani'nin insaatinin devam ettigi yillarda Izmir'de bile degildim." dedi.

Durusmanin görüldügü salondaki SEGBIS'te meydana gelen ariza nedeniyle diger tutuklu saniklarin ifadeleri alinamayinca mahkeme salonunda hazir bulunan tutuksuz saniklarin ifadelerine geçildi.

Ses sisteminde yasanan sikinti ve sanik savunmalarinin anlasilmamasi nedeniyle avukatlar ve mahkeme baskani arasinda zaman zaman tartismalar yasandi.

Riza Bey Apartmani enkazinda yakinini kaybeden bir müsteki, mahkeme baskanina "Bu canavarlarin hiçbir yalanina inanmayin." diye seslendi.

Iddianamede, yapinin kentsel dönüsüme sokularak yeniden insa edilmesine veya esasli bir tadilata sokulmasina karsi çiktigi, binadaki hasari apartman sakinlerinden gizledigi iddia edilen tutuksuz sanik T.Ö. ise kendisinin enkazdan çikarildigini ancak esi ile esinin yegenlerini kaybettigini söyledi.

Sanik T.Ö, 2005'teki depremde binanin hasar gördügünü, çatlaklara epoksi yapildigini belirterek, "Apartman toplantilarinin çoguna çalistigim için katilamadim. Bu toplantilarda ne konusuldugundan haberim yok. Depreme dayaniklilik konusunda rapor olup olmadigini bilmiyorum. Hasarli oldugunu bilsem oturur muydum ? Subat 2012 tarihindeki apartman toplantisindaki deprem raporuna iliskin bilgim yok. Bazi depremlerde hafif sallantilar oluyordu." dedi.

Müsteki yakinlarindan biri depremde kaybettigi yakinlarinin fotografini kaldirarak saniga tepki gösterdi.

Riza Bey Apartmani'nda geçmis dönemlerde yöneticilik yapan tutuksuz saniklardan A.C.A. da esinden bosanmasinin ardindan binadan tasindigini, esi ve çocuklarinin binada oturmaya devam ettigini anlatti.

Depremde iki çocugunu kaybettigini ifade eden A.C.A, su savunmada bulundu:

"Davaci olmam gerekirken davali oldum. 2012'de Bayrakli Belediyesinden binanin riskli olduguna dair rapor aldim ve panoya astim. Raporda 'Dokuz Eylül Üniversitesi'nden zemin etüdü ile ilgili acele görüs alinsin' denildi. Toplantida gündeme getirdim. Çogunlugu saglayamadigimiz için rapor basvurusu yapmadik. Sonraki toplantiya kaldi. Söylendigi gibi binanin çürük raporu yoktu. 2013'te apartmandan ayrildim. Belgeleri yeni yöneticiye teslim ettim. Benden sonraki yönetici kentsel dönüsüm için basvurmus. Benden sonra ne yapildigini bilmiyorum."

Sanik binayla ilgili bir soru üzerine, "Agir tonajli araçlar geçtigi zaman binada sallantilar oluyordu." yanitini verdi.

Müsteki avukatlarindan biri sanigin savunmasi sirasinda raporu eksik anlattigini iddia ederek, "Binanin 3. derece riskli olduguna dair rapor alinmistir." dedi.

Savunmalar sirasinda yakinlarini kaybeden bazi müstekiler ile sanik avukatlari arasinda tartisma çikinca mahkeme baskani durusmaya ara verdi.

Izmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde yikilan binalardan Rizabey Apartmani'nda 36 kisi hayatini kaybetmis, 17 kisi de yaralanmisti.