İzmir'i ucubeden kurtaralım

İzmir'i ucubeden kurtaralım

Başbakan Erdoğan ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İzmir'de İZBAN'ın açılışında biraraya geldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu İzmir'de hükümet ile Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla gerçekleştirilen Aliağa-Menderes Banliyö Hattı'nın açılışında yan yana geldi. Açılış töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı. Törende ilk sözü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu aldı.
 
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye başkanı Aziz Kocaoğlu, “Sayın Başbakanımızın İzmir’in Expo adaylığını desteklediğini biliyorum ve yapılacak resmi açıklamayı dört gözle bekliyoruz” dedi.

Kocaoğlu, konuşmasının sonunda Başbakan Erdoğan’a, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a, İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Ahmet Priştina’ya ve CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a İzmir Banliyö sistemine yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.

"İZMİR'İ UCUBELERDEN KURTARALIM"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'e olağanüstü güvenlik önlemleri altında indi. Erdoğan'ı taşıyan Başbakanlığa ait ANA uçağı inmeden önce Adnan Menderes Havalanı'nda Timsah adlı uzman köpek tarafından araçlarda Erdoğan'ın bineceği parti otobüsünde detaylı arama yapıldı. Erdoğan daha sonra Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) Yüksek İstişare Kurulu toplantısına katılmak üzere Balçova'daki Kaya Thermal Otel'e geçti. Burada işadamlarına seslenen Erdoğan, İzmir'in bugün sahip olduğu imkanların çok çok ötesinde, çok daha büyük potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Erdoğan, İzmir'in sadece Ege Bölgesi'nin değil Akdeniz'in, bütün Akdeniz havzasının dolayısıyla Avrupa'nın, Asya'nın, Afrika'nın bir merkez şehri, bir yıldız şehri olma potansiyelini barındırdığını söyledi. Erdoğan, ''İskenderiye, Trablus, Tunus, Hayfa, Beyrut, Lazkiye. Bunlar jeopolitik olarak asla İzmir'le kıyaslanacak şehirler değil. Aynı şekilde Selanik, Atina, Napoli, Marsilya, Malaga gibi şehirler de konum ve potansiyel itibariyle İzmir'le kıyaslanacak şehirler değiller. Hani Nazım Hikmet diyor ya 'Dört nala gelip uzak Asya'dan, Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim' diye. İşte İzmir, Asya'nın Akdeniz'e uzandığı o muhteşem coğrafyada bir merkez, bir yıldız, bir inci olma özelliğini taşıyor'' diye konuştu.

"PROBLEMLERİ PARTİZANLIĞA HÜKÜMETE BAĞLAMAYIN"

Türkiye'nin ekonomik göstergelerinden bahseden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bu rakamlar, bu tablo içinde, açık söylüyorum, İzmir'in bugün arz ettiği manzaradan çok daha farklı bir yerde olmasını beklerim ve canı gönülden isterim. Bu saydığım başlıkların altyapısı burada yok mu, var. Turizm destinasyonu itibariyle İzmir bir merkez değil mi, merkez. Ama çalışacağız. İhracat mı? İzmir bugünkünden çok daha fazlasını yapabilir. Doğrudan yatırım mı? İzmir bugünkünden çok daha fazlasını, kat kat fazlasını çekebilir. Turizm mi? İzmir Akdeniz'in incisi olarak bugünkünden çok daha farklı bir yerde olabilir. Tabii ben bir Başbakan olarak şunu hep söylüyorum, işin kolaycılığına kaçmayacağız. Vücudumuzu taşın altına sokacağız. Hiç kimse yaşanan sıkıntıları, problemleri sürekli Ankara'ya, hükümete, partizanlığa bağlamasın.''

TUNCELİ'YE GİDİN GÖRÜN

AK Parti'nin 2007 yılı seçimlerinde Tunceli dışındaki tüm illerden milletvekili çıkardığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''Sizlerden çok rica ediyorum, yolunuz düşerse lütfen Tunceli'ye gidin ve oradaki yatırımlarımızı görün'' dedi. Mersin'de, Antalya'da, Diyarbakır'da nasıl yatırımlar yaptığımızı, bu illerin kamu yatırımlarıyla nasıl değiştiğini lütfen yolunuz düşerse inceleyin. Partizanlığa asla prim vermedik. Tunceli'de milletvekili çıkarmadık ama buna rağmen orası Türkiye, tabii ki yatırım yapacağız. Batıda ne varsa doğuda, güneydoğuda da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak'' dedi.

"KORKU VE İÇE KAPANMA ÇÜRÜTÜR"

Korkunun insan hayatında da ülkelerin tarihinde de asla ve asla korunma yöntemi olmadığını belirten Erdoğan, içe kapanmanın bir ülke için içten içe çürümekten başka bir şey olmadığını ifade etti. Erdoğan, ''Çevremize örülmüş duvarları bu büyük vizyonla, Büyük Türkiye hayaliyle yıkıyoruz. Çevre ülkelerle aramızdaki tamamıyla yapay sorunları tek tek ortadan kaldırıyor, dünyaya açıldıkça gündeme hükmeden bir Türkiye inşa ediyoruz. Şunu çok açık ve net söylüyorum, artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, dünyada gündem belirleyen bir Türkiye var, burası çok önemli. Tarih boyunca özelliğimiz buydu. Şimdi bunu yeniden yakaladık'' diye konuştu.

"BEKARA KARI BOŞAMAK KOLAY"

Türkiye'nin Libya'da yaşanan olayların ardından buradaki vatandaşlarını hızlı ve başarılı bir operasyonla tahliye ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ama birileri farklı farklı yaklaşımlar ortaya koydu. Kusura bakmayın, bekara karı boşamak kolay arkadaşlar. Sorumluluk yok, mesuliyet yok. Bu ne getirir, ne götürür böyle bir dert yok. Söyledikleri 'Bak dünya ne söylüyor, bizim Başbakan susuyor'... Senin başbakanın ne zaman konuşacağını bilir. Ama orada benim 200'ü aşkın yatırımcım, girişimcim var, 30 bine yakın mimarım, mühendisim, işçim var. Bunlar oradan ülkeme nasıl gelecekler? Burada aileleri telefonlarla arıyoruz, 'Benim beyimin, oğlumun durumu ne olacak, bunları getirebilecek misiniz? Bunların durumu ne olacak?' bu endişelerin muhatabı bunlar değil ki. Rahatlar. Sadece onlar değil dünyanın 40'a yakın ülkesinden bizi telefonla arayanlar var. 'Acaba bizim vatandaşlarımızı da siz tahliye eder misiniz' diye.''

"İLERİ DEMOKRASİ"


Başbakan Erdoğan, 81 il içerisinde ihracat yapmayan tek il olan Muş'un da artık ihracat yaptığını, kendi ürettiği malları dünya pazarlarına ulaştırdığını ifade ederek, şunları söyledi: ''Ancak Ankara'nın vizyonu, Ankara'nın çabası, Ankara'nın tek başına çırpınması takdir edersiniz ki bu büyük vizyonu tam anlamıyla başarmak için yeterli değildir ve olamaz. Yerelde de bu vizyonun paylaşılması, yerel ölçekte de bu vizyon doğrultusunda gayret edilmesi büyük önem arz ediyor. Demokrasi yerelde başlar. Önce bir defa bunu hazmetmemiz lazım. Ben İstanbul'un belediye başkanlığını yapmış bir insan olarak bu noktada demokrasi mücadelesinin içinde çırpına çırpına adeta savaşarak geldim ama şunu çok iyi biliyorum, 1994'te söyledim şimdi de söylüyorum, demokrasi bir amaç değildir, demokrasi bir araçtır. Bunu böyle bileceğiz, bilmek durumundayız. Ve tüm sistemler, tüm yönetim şekilleri, buna din de dahil hepsi tek amaca hizmet ederler, o da insanın mutluluğudur, insanın saadetidir, insanoğlunun huzuru, refahıdır, demokrasi bunun için vardır. Ve bakın biz şu anda yeni bir şey söylüyoruz, nedir o, 'ileri demokrasi' diyoruz. Artık demokrasi tecrübesini 50 yılı aşkın bir süredir içine sindirmiş bir Türkiye var. Şimdi bunu ileri taşımamız lazım. Bu ileri demokraside ne yapabiliriz, bunu toplumun tüm katmanlarına nasıl yayarız?

"İSLAM DÜNYASINA ÖRNEK"

Artık bakıyorsunuz ki İslam dünyası bir şey konuşuyor, nedir o, 'Demek ki' diyor, 'İslam ile demokrasi bir arada olabiliyormuş'. Nerede bu, Türkiye'de. Onun için sürekli gelip 'Türkiye'de bu nasıl oluyor?' diye partimizin çalışmalarını yakından takip eden ülkeler var, partimizdeki eğitim çalışmalarına katılan siyasi partiler var. Bunu mutlulukla yapıyoruz. Hamdolsun buralara gelebildik. Bunun daha iyi olabileceğine inanıyorum. Çünkü demokratik parlamenter sistemi benimsemiş bir ülke olarak ve bunu artık hücrelerine kadar sindirmiş bir ülke olarak bunun adımlarını atacağız ama bunun istismarını yapmayacağız. Şu anda bunun da istismarını yapanlar var. Onlara da fırsat verilmemesi lazım.''

"İZMİR'E EXPO'DA HAKSIZLIK OLDU"


Erdoğan, ESİAD yöneticilerinin İzmir'in Ankara'yla yarıştığı EXPO 2020 adaylığının İzmir'e verilmesi ve çalışmaların bir an önce başlamasına yönelik sözleri üzerine, "Expo için İzmir'in önemini biliyorum. İzmir'in bir deneyimi ve tecrübesi var. Bunların değerlendirmesini yapacağız" şeklinde konuştu. İzmir'e daha önceki adaylıkta çok ciddi bir haksızlık yapıldığını anlatan Başbakan, "Siyasi bir karar olarak görüyorum. Bu defa böyle bir yanlışla karşı karşıya kalmayız. İzmir bizim için 81 vilayetten biri değil. İzmir hem Türkiye'nin hem Akdeniz'in incisi" dedi.

"İZMİR'İ UCUBELERDEN KURTARALIM"

İzmir'de Valilik ve yerel yönetimlerle birlikte çalışarak kenti hak ettiği yere getirme konusunda birlikte çalışma yapılması önerisinde de bulunan Başbakan Erdoğan, kentsel dönüşüm değişim projelerine vurgu yaparak, şunları ifade etti: "Ucubelerden İzmirimizi kurtaralım. Gelin, başta Limontepe, Değirmendere olmak üzere toplu konut inşaatları yapalım. Orada da Limontepe'de garabet var. Yıkıp bunları en güzel şekliyle kentsel dönüşümle insanca yaşayabileceğimiz yerler yapalım. Direnenleri ikna metoduyla çözmeye çalışalım" dedi.

KIZILAY KAN MERKEZİ'Nİ AÇTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Kızılayı Ege Kan Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada da 59 ilde 15 Bölge Kan Merkezi ile hizmet veren Kızılay'ın, 2011 yılında Türkiye'nin kan ihtiyacının yüzde 75'ini karşılayacak seviyeye ulaştığını belirterek, ''İnşallah 2012 yılı sonu hedefi, ülkemizin yıllık ihtiyacı olan 1 milyon 800 bin ünite kanın tamamını karşılamak. Kızılayımızın bu hedefe ulaşacağını da görüyorum, buna inanıyorum'' dedi. Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında ikindi ezanının okunması üzerine bir süre ezanının bitmesini bekledi.

 

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile