İzmir İl Müftüsü Gazetecilerle Buluştu

Dini konulardaki bilgi kirliliğini ortadan kaldırmakla görevli olduklarını dile getiren Muslu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bazı camilerde okunan ezanın kulağı rahatsız ettiğinin hatırlatıldığı Muslu, bu konuyla ilgili çalışmaları bulunduğunu ifade ederek, Eylül ayında hizmet içi eğitim kursları çerçevesinde müezzinlere ‘ezanı güzel okuma kursları’ başlatacaklarını duyurdu. Geleneklere göre ezanın her vaktinin ayrı makamda okunmasının bir usul olduğuna değinen Muslu, şöyle konuştu: “Bu konuda müezzinlerimize kurslar tertip edeceğiz. Bu yavaş yavaş olacak bir şey, bir anda tamamını istediğimiz seviyeye getirme şansımız yok. Şu an uygulamaya göre pek çok ilçemizde ezanlar merkezi sistemle okunuyor. Güzel ezan okuyan müezzinlerimiz nöbetle ezan okuyor. Nihai olarak bütün müezzinlerimizin belli bir eğitime tabi tutularak ezanlarını kendilerinin okumasını hedefliyoruz. Olması gereken de budur. Bu eğitim sürecinde kendisini yeterli görmeyen görevlilerimiz merkezi sisteme bağlanarak halkımıza daha güzel ezanlar duyuracaklardır”

KUR’AN KURSLARI 24 HAZİRAN’DA BAŞLAYACAK
İl müftülüğü olarak işbirliği yapmaları gereken kurumlardan birinin Milli Eğitim Müdürlüğü olduğunun altını çizen Muslu, kurum olarak din eğitimi anlamında her türlü desteğe ve projeye açık olduklarını vurguladı. İlkokul öğrencileri ile temaslarının yaz kuran kurslarında gerçekleştiğini söyleyen Muslu, "Gel bu yaz Kur'an-ı gönlüne yaz" ve "Camiler çocuk açacak" sloganları ile çocukları camiye gelmeye teşvik etmeyi planladıklarını aktardı. Yaz kurslarının 24 Haziran’da başlayacağını açıklayan Muslu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuyu önemseyen ailelerimizin çocuklarını camilerimize göndermelerini arzu ediyoruz. Geçen yıl ki rakamlara baktığımızda İzmir, Türkiye sıralamasında diğer illerimize göre sonlarda yer alıyor. İnşallah bu rakamlar artar diye ümit ediyoruz. Sadece sayısal olarak artması önemli olmakla birlikte verilen eğitimin özellikle çocuklara verilecek Kur'an eğitiminin kalitesi de önemli. Onun da kalitesini yükseltmek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz"

CEMAAT ÇOK GEREKMEDİKÇE TABUREYE OTURMASIN
Muslu, ‘Son dönemlerde camilerde tabure sayısı arttı, 10 yıl sonra cemaat tamamen taburede mi oturacak” sorusuna şöyle karşılık verdi: “Sağlam bir Müslüman ibadetini normal bir şekilde yerine getirir, fakat mazereti varsa İslam dini bunu kolaylaştırmıştır. Ayakta kılamıyorsa oturur, oturamayacak haldeyse yatarak ya da gözleri ile ima ederek ibadetini gerçekleştirebilir. Kişinin mazeretine göre kolaylık getirilmiştir. Tabure konusu henüz caminin arka saflarında olmakla birlikte sayı hızla artıyor. İslam’ın bu konudaki hükümlerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Tabure konusunun farklı algı şekilleri doğurabileceği unutulmamalı. Bizim teşvik ettiğimiz bir konu değil. İnsanlar taburede oturacağına yerde de oturarak namaz kılabilir. İslam dini açısından buna izin verilmiş, ama zaman içerisinde camideki geleneksel İslam’ın da öngördüğü ayakta namaz kılmanın azalması gibi bir durum olmamalı. Camiler normalde ayakkabı çıkarılarak, ayakta kıyamla başlayan rüku ve secde ile devam eden bir ibadet şekli. Çok gerekmedikçe cemaatin tabureye oturmamasını tavsiye ediyoruz. Usul ne ise onu uygulamak en doğrusu.”