İzmir Körfezi’ni “70-80 yıl öncesine” döndürecek dünyanın en büyük ekolojik geri dönüşüm projelerinden birine imza atmaya hazırlanan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Büyük Körfez Projesi çalışmaları sırasında, İzmir Körfezi ile ilgili önemli bulgulara da rastladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCDD işbirliği ile devam eden “İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi” kapsamında alınan ÇED izninin ardından çalışmalarını hızlandıran İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, proje kapsamında Çiğli açıklarında planlanan iki doğal yaşam adasının etüdü sırasında "batık gemi" keşfetti. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından yürütülen "doğal yaşam adalarının batimetrik, hidrografik ve oşinografik etüt işi" çalışmaları kapsamında, Çiğli açıklarında orta Körfez’de 1800’lü yılların sonunda batmış olabileceği düşünülen bir gemiye rastlandı.
Dokuz Eylül -3 gemisi ile birlikte İZSU projesi için Çiğli açıklarında bulunan Prof. Dr. Muhammet Duman, Doç. Dr. Hüsnü Eronat ve Araştırma Görevlisi Tarık İlhan, bilgisayar kayıtlarında bir farklılık hissedince "batık" olabileceğinden şüphelenerek sismik cihazla ve yanar taramalı sonar görüntüleri aldı. Bu görüntülerde 42 metre derinlikte, 78 metre boyunda ve 8 metre genişliğinde yan yatmış bir batık gemi tesbit edildi. Geminin 1800’lü yılların sonunda İstanbul’dan İzmir’e yük taşıyan ticari bir gemi olduğu ve ana iskelede herhangi bir deformasyon olmadığı için arızadan batmış olabileceği düşünülüyor.
Körfezdeki 5. batık gemi
İzmir Körfezi’nin Yenikale açıklarında, yani İç Körfez’de çok daha önceki yıllarda tespit edilmiş 4 batık gemi daha bulunuyor. Orta Körfez’de tespit edilen bu yeni batık gemi ile birlikte bu sayı 5’e çıktı. Yenikale’de Körfez’in 19 metre derinliğinde 1950’li yıllarda çarpışma sonucu battığı düşünülen gemiden birisinin 120 metre uzunluğunda bir yük gemisi, diğerinin ise 80 metre uzunluğunda Karşıyaka -Göztepe arasında sefer yapan yolcu gemisi olduğu düşünülüyor. Bu gemiler Körfez’de ayrıca resif görevi de görüyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, yeni tesbit edilen batık gemi ile ilgili daha detaylı bilgiler elde etmek amacıyla önümüzdeki günlerde deniz altından kameralı görüntü alacak. Açıkta ve 42 metre derinlikte olduğu için Körfez’deki su sirkülasyonunu etkilemeyen batık gemi, aynı zamanda resif görevi de görüyor.
"Büyük heyecan duyduk"
1981 yılından bu yana Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nde görev yapan ve İZSU için gerçekleştirdikleri araştırma sırasında ekibiyle birlikte batık gemiyi keşfeden Prof. Dr. Muhammet Duman, büyük heyecan yaşadıklarını belirtti.
İnsansız su altı kamerası ile çekim yapacaklarını ve batık gemi ile ilgili daha detaylı bilgiye ulaşma imkanına kavuşacaklarını dile getiren Duman, “Savaş sırasında İzmir’i terk eden Yunanlılar’ın İzmir Müzesi’ni boşalttıkları ve bu gemi ile kaçarlarken eski kahramanlarımızdan birinin gemiyi batırdığı söyleniyor. Ancak İstanbul’dan İzmir’e 1800’lü yılların sonunda yük taşıyan ticari gemilere de benziyor. Böyle bir deniz arkeolojisini ortaya çıkardığımız için mutluyuz. Arızadan mı, fırtınadan mı battığını bilmiyoruz ama görünür darbe izi yok. Yan yatmış olduğu için bir yırtıktan kaynaklanıyor olabilir. Önümüzdeki günlerde yeni batık gemi ile ilgili detaylı görüntüler aldığımızda daha net bilgilere ulaşacağız” dedi.
İzmir Körfezi'nde Batık Gemi Buldular
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin "yüzülebilir körfez" çalışmaları sırasında, 1800’lü yılların sonunda battığı sanılan bir gemi enkazı bulundu. Çiğli açıklarında planlanan iki doğal yaşam adasının etüdü sırasında Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü uzmanları tarafından farkedilen batık geminin İstanbul’dan İzmir’e yük taşıyan ticari bir gemi olduğu ve ana iskelede herhangi bir deformasyon bulunmadığı için arızadan batmış olabileceği düşünülüyor.