Söz konusu çalışmanın Türkiye'de ilk olduğunu vurgulayan Krıaç, halkın kamu personelinin ve hizmet alanların, valiliğe ve valililiğin yaptığı çalışmalara nasıl baktığını önemsediklerini dile getirdi. Eksikleri tespit edip gidermek için çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Kıraç, "İşleri, kriterlere ve bilimsel verilere uygun yapacaksınız. Neticede de o hizmeti alanı memnun edeceksiniz." dedi.
İzmir Kalite Derneği'nin sempozyumu hazırlama sürecindeki katkılarına da değinen Vali Kıraç, koordinasyon kurulunda da yer alması gerektiğini, zira kamu hizmetlerine sivil gözle yaklaşımın, çalışmalara büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Kıraç'ın verdiği bilgilere göre proje kapsamında dokuz aylık bir süre içinde çalışmalar yürütüldü. Bundan sonraki süreçte kamusal alanda üretilen hizmetlerin standartlara uygunluğu, halkın memnuniyeti, aksi durumda nasıl telafi edilebileceği araştırılacak. İlk olarak halkın valiye ve diğer kamu personeline nasıl baktığını öğrenmek ve eksiklerini belirleme amacıyla çalışma başlattıklarını anlatan Cahit Kıraç, diğer illerin de ilgi gösterdiğini ve benzer projeler yapmak için kendilerine başvurduğunu söyledi. Bu kapsamda mevcut bürokratik yapı ve modelin sorgulandığını, insan odaklı hizmeti en kısa ve etkili yoldan sunmanın ön plana çıktığını dile getiren Vali Kıraç eğitim sektörü, kısmi olarak sağlık, sosyal hizmetler ve emniyetin küçük bir birimi olan eğitim şubesiyla İl Özel İdaresi'nin kapsam içine alındığını belirtti. Bundan sonra bütün kamu kuruluşlarının, istisnasız standart hizmetini ve halk memnuniyetini mutlaka ölçeceklerini vurgulayan Kıraç, "Burada mahalli idarelerin de isterlerse kapsam içine girmelerinin çok doğru olacağını.düşünüyorum." şeklinde konuştu. Bu kapsamda İzmir İl Koornidasyon Kurulu, kalite kurulları, öz değerlendirme ve kriter ekipleri oluşturulduğu bilgisini veren Kıraç, 320 alanda iyileştirme kararı alındığını aktardı. Kurumlarının diğerleri arasındaki yerini görebilmek ve karşılaştırmak için ayrıca bir il envanter programı geliştirildiğini kaydeden Vali Cahit Kıraç, "Toplam kalite felsefesinden yola çıkılarak oluşturulan mükemmellik modeliyle, hizmeti maksimum seviyeye çıkarmak istiyoruz. Herkesin işini iyi yapması sloganıyla yola çıktık. Türkiye'ye örnek bir çalışma." dedi.
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise rekabet gücünü arttırmanın en temel noktasının, ürün ve hizmet kalitesini arttırmak olduğunu belirtti. Bir ülkenin rekabet gücünün yükseltilmesinde sadece özel sektörün değil, kamu hizmetlerinin sunumundaki kalitenin yükseltilmesinin de büyük rol oynadığını vurgulayan Kestelli, ''Bu sebeple kamu kurumlarımızda da çağın gereklerine cevap verebilecek özelliklerde hizmet üretebilmek için sürekli gelişim, değişim ve yenileşme çalışmalarının hız kazanması sevindiricidir. Önemli olan, sürdürülebilir bir değişim ve gelişimin sağlanabilmesidir.'' diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan da günümüzde hizmet anlayışında çok şeyin değiştiğini vurgulayarak, özel sektörün kaliteyi yakalamaya zaten mecbur olduğunu, kamunun da ülke insanının refahı ve mutluluğu için çalışmalar yapma zorunluluğu bulunduğunu ifade etti.
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Soyuer ise artık müşterinin paydaş olarak kabul edildiği bir ortamda, buna uygun çözümlere ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
