EFSUN ERBALABAN YILMAZ - Osmanlı topraklarına yüzyıllar önce gelen Avrupalıların son temsilcileri, Levanten kültürünü bir karnavalla gelecek kuşaklara bırakmayı amaçlıyor.
Tarihi kaynaklara göre ticaret yapmak için 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı topraklarına gelen ve büyük bölümünü İngiliz, Fransız ve İtalyanların oluşturduğu Avrupalılar, yüzyıllar içinde Doğu-Batı sentezi ile ortaya çıkan kültürlerini Türkiye'de yaşatmak için çalışmalarını yoğunlaştırdı.
İzmir'in Bornova ilçesinde düzenlenen Levanten Kültürüne Yolculuk Buluşması'nda da 5 asırlık tariflerle yapılan "keftedhes", "brizolakya pane", "sarmısaklı ekmek" gibi yemekler tanıtıldı, yok olmaya yüz tutan gelenekler anlatıldı.
İzmir Levantenleri Derneği Temsilcisi Enriko Filipuçi, etkinliğin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, "güneşin doğuşu" anlamına gelen Fransızca'daki "Lever" kelimesinden türemiş "Levant" yani "Doğulu" olarak anılan binlerce ailenin İstanbul, İzmir gibi şehirlerde Türk insanıyla kültür alışverişinde bulunduğunu hatırlattı.
Kültürel alışverişten mimari, sanat, spor ve ticaret alanlarında benzersiz bir karışımın ortaya çıktığını vurgulayan Filipuçi, bu sentezi yaşatmanın dünya kültürü açısıdan da çok önemli olduğunu aktardı.
Filipuçi, ölümler, Levanten olmayanlarla yapılan evlilikler ve göç gibi nedenlerle İzmir'deki Levanten sayısının hızla düştüğünü vurgulayarak, "Levantenlerin sayısı artık bini geçmez. Yemeklerimizi ve bayramlarımızı kaybetmemeye çalışıyoruz. Bayramlarımızın devamı bir karnaval olabilir. Bu konuda sınırlı kaldık ve tam hayata geçiremedik. Museviler için Sefarad günleri nasıl düzenleniyorsa Levantenler için de kıyafet balosunun olduğu bir karnaval tertip edilebilir." dedi.
- Levanten yemeklerinin önemi
Karnaval düzenlemek için yerel yönetimlerle görüştüklerini ancak sonuç alamadıklarını anlatan Filipuçi, Levantenlerin en önemli özelliklerinin "en az 3-4 dil bilmeleri" ve "Avrupa mutfağını Anadolu'ya uyarlamaları" olduğunu vurguladı.
Ingrid Braggiotti, Lotte Filippucci Romano, Maria Elisa Capaccioli Sponza ve Aude Giraud Ragusin öncülüğünde "Mutfak Tarihinin Levanten Tarifleri" başlıklı bir kitap yazıldığını dile getiren Filipuçi, "Nesilden nesile yemeklerimizi aktarmaya çalışıyoruz ancak her ailede aynı sahiplenme, aidiyet duygusu da yok." dedi.
Türkiye'de hem Hıristiyan hem Musevi hem Türk bayramlarını kutladıklarını, bayramlarda da farklı dinlerden insanların aynı sofrada buluştuğunu belirten Filipuçi, şöyle devam etti:
"Her yemekten alıp farklılık yarattık. Levanten mutfağının farklarından biri av eti ve sosları. Anadolu mutfağından dolmayı biz de öğrenmişiz. Annem domates doldururdu mesela. Deniz ürünlerinden lakerda, tarama, küçük balıklar bizim mutfağımızdandır. Mayonezli balık yaparız. Salçayı Türk kadınları gibi kendimiz üretiriz. Noel akşamlarında balık, Paskalya'da kuzu yeriz. İtalya'da bunu göremezsiniz çünkü Anadolu kültürüyle ortaya çıkmıştır, biraz da Kurban Bayramı'na paralel sayılır. Çiğ köfteyi bulgurla değil, patlıcanla yaparız. Tatlı börek ve kremalı poğaça yaparız."
- Türk komşuları da Levanten kültürüne sahip çıkıyor
Tarihçi yazar Altan Altın da sosyal hayata en büyük katkıyı yapanlar arasında Levantenlerin de yer aldığını ifade ederek, "Sayısal olarak azaldılar ama onlarla komşuluk yapan büyüklerimiz Avrupa mutfaklarından öğrendikleri yemekleri bizlere de aktardı. Bir yerde mutlaka o lezzet karşımıza çıkıyor." dedi.
Levanten Kültürüne Yolculuk Buluşması'na ev sahipliği yapan restoran işletmecisi Gülper Şahin Ergün ise yıllar boyu komşuluk yaptıklarını, artık yemeklerini de öğrendiklerini ve menülerine katarak tanıtmaya çalıştıklarını aktardı.
İzmirli Levantenler Kültürlerini Karnavalla Yaşatmak İstiyor
Osmanlı topraklarına yüzyıllar önce gelen Avrupalıların son temsilcileri, Levanten kültürünü bir karnavalla gelecek kuşaklara bırakmayı hedefliyor Çoğunluğunu İngiliz, Fransız ve İtalyanların oluşturduğu Levantenler, Anadolu topraklarına geldikten sonra ortaya çıkan yaklaşık 5 asırlık Levanten mutfağını, kıyafet balosunu ve tiyatrosunu karnavalla dünyaya tanıtmak istiyor İzmir Levantenleri Derneği Temsilcisi Enriko Filipuçi: 'Levantenlerin sayısı artık bini geçmez. Yemeklerimizi ve bayramlarımızı kaybetmemeye çalışıyoruz. Bayramlarımızın devamı bir karnaval olabilir'