Dr. İzzettin Doğan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır’daki bir konuşmasında yaptığı laiklik vurgusunun olumlu olduğunu söyledi. Doğan, “Bu konuşma bence düşüncelerine açıklık getirmiştir. Herhangi bir gizli ajandasının olmadığını, sayın Başbakan’ın da laiklik ilkesine bağlı bir siyasetçi olduğu görüşü en azından uluslararası platformlarda doğrulamıştır.” dedi.
İzzettin Doğan, Alevi Vakıfları Federasyonu öncülüğünde yürütülen ‘Türkiye’de İnanç Gruplarının Ortak Sorunları’ konulu çalışmanın sonuçlarını açıklamadan önce basın mensuplarının sorularını cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır’daki bir konuşmasında yaptığı laiklik vurgusunun sorulması üzerine Doğan, “Başbakan Erdoğan’ın Mısır ziyareti sırasındaki Laiklik vurgusu oldu ‘devlet tüm dinlere eşit mesafede olmalıdır.” Şeklindeki açıklaması çok olumlu bir yaklaşım çünkü sayın Başbakan’ın laiklikle ilgili görüşlerinin tereddüt uyandırdığı ve bugüne kadar Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana üzerine bina edilmiş olan laikliği benimsemediği, gizli bir ajandasından olduğu söz ediliyordu. Sayın Başbakan’ın o ülkelerle yapmış olduğu bu konuşma bence düşüncelerine açıklık getirmiştir. Herhangi bir gizli ajandasının olmadığını, sayın Başbakan’ın da laiklik ilkesine bağlı bir siyasetçi olduğu görüşü en azından uluslararası platformlarda doğrulamıştır. Bence çok olumlu bir yaklaşımdır.” diye konuştu.
Bazı Alevi vakıf ve derneklerin Alman istihbaratının yönlendirmesiyle Aleviliği İslam dışı ve hatta Zerdüştlüğe kadar uzandırma şeklindeki çalışmalar yaptığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Doğan, şöyle konuştu: “Hiç ciddiye almadığım söylemler bunlar. Bunu söylemek için zır cahil olmak gerekiyor. Aleviliğin ne olduğu bellidir. Birkaç tane sonradan yetme çıkıp da ‘Alevilik şudur, budur’ deyip işi deforme etmeye çalışması ya da Alevi-Sünni çatışmalarının zeminini hazırlamaya çalışmalarını ben ciddi bulmuyorum. Ama bütün bunların altında yatan; hükümetlerin Alevilere yokmuş gibi davranmalarıdır. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşı Veli, Aşık Veysel gibi insanları bayrak yapmalarına rağmen Alevilere hiçbir hak tanımamalarından kaynaklanıyor.”
‘ALEVİLİĞİN DİN DERSLERİNE KONULMASI OLUMLU’
Aleviliğin din derslerinde yer almasıyla ilgili soruyu Doğan, “Alevi açılımları olumlu bir adım. Yani Aleviliğin yok kabul edilmesinden daha olumlu bir adım. ‘İçindeki muhteva ile mutabık mısınız?’ derseniz birçok kısmıyla mutabık olmakla birlikte mutabık olmadığımız taraflar da çok. Ama bunu her şeye rağmen Cumhuriyetin 1923’te kurulduğunu düşünürseniz 89 yıllık uygulamada olmayan bir hususun hayata geçirilmiş olmasını bu hükumete yönelik artı puan olarak kabul ediyorum. Ancak içerik yetersizdir. Sayın Başbakan ile yaptığımız görüşmede ‘Hocam eğer siz muhteva ile mutabık değilseniz ya da muhtevayı beğenmiyorsanız siz hazırlayın, ben Başbakan olarak bunu gerçekleştirmeye söz veriyorum’ demişti Alevi iftarında. ‘Gereken talimatları Mille Eğitim Bakanı’na vereceğim. Usulüne uygun bir şekilde konmasını sağlayacağım.’ Demişti. Şimdi o safhadayız zannediyorum. Uygun bir zamanda sayın Başbakan’dan randevu alıp ‘Siz halkın önünde böyle bir söz vermiştiniz. Şimdi bu sözü yerine getirin’ diyeceğiz. Ama yakalayabilirsek, Türkiye’de bulursak.” cevabını verdi.
Doğan, Oda Tv iddianamesinde Cem TV ile ilgili yer alan iddialara ilişkin soruyu da, “Bana gelen bir talep yok. İnsanlar kendi aralarında böyle bir görüşme yapmış olabilirler. Televizyonlar ve basın kuruluşları, demokratik ülkelerde özgürlüklerini en iyi şekilde ifade etmesi gereken kuruluşlardır. Ben şahsen bir baskı hissetmedim. Soner Yalçın ile toplantı yaptığı iddiası doğru değildir.” diye cevapladı.
İzzettin Doğan: Başbakanın Laiklik Vurgusu Gizli Ajandasının Olmadığını Gösterir
Cem Vakfı Başkanı Prof.