Japonya‘daki Nükleer Tehlike Akkuyu‘yu Karıştırdı

Mersin‘in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Beldesi‘nde Japonya‘da yaşanan facianın ardından harekete geçen vatandaşlar bölgeye Akkuyu Nükleer Santrali yapılacak olmasına tepki gösterdiler.

Türkiye ile Rusya arasında Akkuyu Nükleer Santral‘in kurulması amacıyla sözleşme imzalanmasının ardından, kararı defalarca protesto eden bölge halkı, Japonya‘nın karşı karşıya kaldığı tehlikeyi izledikten sonra endişelerinin arttığını dile getirdiler. Japonya‘da yaşanan nükleer faciayı Türkiye‘de yaşamak istemediklerini belirten belde halkı, Japonya‘nın örnek alınması gerektiğini bildirdi.

Beldede tarımla uğraşan Halil Kaba, "Biz beldemizde tarımla uğraşan çiftçileriz, çoğunlukla sebze ekeriz. Buraya nükleer santral yapılmasının ardından turizm ve tarımın biteceği endişesini duyuyoruz. Japonya‘da geçtiğimiz günlerde meydana gelen tsunami felaketi sonrası nükleer santralin patladığını gördük. Bu olay Başbakanımıza örnek olsun, nükleer santralden vazgeçsinler, biz kesinlikle bölgemize nükleer santral yapılmasını istemiyoruz" dedi.

"Nükleer santralin sadece Büyükeceli‘nin sorunu olarak değil, Türkiye‘nin sorunu olarak görmek lazım" diyen Rukiye Dere ise şunları söyledi:

"Nükleer santrali sadece Büyükeceli‘nin sorunu olarak görmemek lazım, bu Türkiye‘nin sorunudur. Nükleer santralden çıkan zehirli atıklar, çevreye ve toprağa karışacağından tehlike arz etmektedir. Radyasyon denilen olay sebze ve meyve üretimini olumsuz etkileyecektir. Bu olay kanseri de tetikleyecektir. Rusya‘nın ülkemize nükleer santral kurmasına karşıyız. Akdeniz bölgesi turizm bölgesini kapsıyor. Başbakan çıkıyor diyor ki; Antalya bölgesine milyonlarca turist geliyor diyor. O milyonlarca turist buraya

nükleer santral yapıldıktan sonra hiçbir şekilde gelmeyecek. Turistler doğayla beraber yaşamayı seviyor. Japonya‘daki nükleer santral yerleşim alanlarına 350 km mesafedeydi buraya yapılacak nükleer santral ise 3 kilometreden daha az bir mesafede. Biz ne olacağız. Biz doğayla yaşayan insanlarız."

Kendilerine nükleer santral yapılırken santrallerle ilgili hiçbir yeterli bilgi verilmediğini belirten Recep Ateş ise, "Şimdi nükleer santral yapılırken bu vatandaşın hiçbirine nükleer santralle ilgili yeterli, doyurucu gerçek bir bilgi verilmedi. Vatandaşa diyorlar ki biz bu nükleer santrali yapacağız. Kasabada yaşayan insanların tamamı nükleer santrale hele hele bugün için çok karşı. Bu olaya evet diyenler de var. Kahvelerde 20 kişi oturuyor, 15 tanesi çay içip veresiye yazdırıp gidiyor. Ekonomisi

sıfıra inmiş. Bir tek gelir kaynağı burada turizm, tarlada tarım yapılıyor vatandaş masrafını sezon sonunda alamıyor. Şimdi bu santral buraya kurulduğunda en az psikolojik bir etki oluşturucak bu ürünler nükleer santralin yakınından geldi diye. Ürünler pazarda kendisini ispat edinceye kadar en azından 10 sene geçecek. Bu on senede vatandaş burada ne yiyip, ne içecek. Çernobil patladı Karadeniz‘in çayını içen olmadı. Akdeniz‘de bizim yetiştirdiğimiz ürünlerin pazarlamasındaki sıkıntılarımızı hükümet

tanzim edecek mi? Burada evet diyenler bilinçli olarak evet demiyor, aç sefil acaba nükleer santralin yapılacağı alanda kazmacı, kürekçi, odacı, kapıcı olabilir miyim diye düşünüyorlar. Japonya ve Türkiye arasında teknoloji farkı 20 sene olarak görüyorum. Yani Japonya teknoloji yönünden bizden 20 yıl dana önde. Orada insanlar bu olaydan dolayı etkilenmektedir, Allah korusun Türkiye‘de olduğunda bu vatandaşın hali ne olacak" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile