Jeoloji Mühendisleri Odasından Deprem Açıklaması

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi 24-25 Kasım 2011 tarihlerinde düzenledikleri "2.

GAP ve Jeoloji Sempozyumu"nda öne çıkan konuları basın mensupları ile paylaştılar

Jeoloji Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi 24-25 Kasım 2011 tarihlerinde düzenledikleri "2. GAP ve Jeoloji Sempozyumu" öne çıkan konular ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı yapan Şube Başkanı Cihat Parlak, depremin jeolojik bir gerçek olduğunu belirterek, "Deprem, ülkemizin jeolojik bir gerçekliğidir. Deprem riski çok yüksek olan bölgemizde, doğa olaylarının afete dönüşmemesi için uygun yerleşim alanlarının ve yapı biçiminin seçilmesi büyük önem taşımaktadır. Yapılacak yapılarda uygunzeminlerin seçilmesinin yanında, zemine uygun projelerin ve bu projelerin gerektirdiği inşaat kalitesinde binaların yapılması deprem riskini en aza indirecektir. DAF ve Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağı boyunca yer alan kentlerimizin yerel yöneticilerinin, yaşamsal öneme sahip olan bu konuya gerekli hassasiyeti göstermeleri çok önemlidir. Tüm yapılarda mutlaka yasal zorunluluk olan `Zemin Etütleri`nin yaptırılması ve takibinin yapılması gerekmektedir. 3194 sayılı İmar Kanunu, 7269 sayılı Afetler Kanunun ve4709 sayılı Yapı Denetimi Kanunu değiştirilmelidir. 5543 sayılı İskan Kanunu değiştirilerek kırsal yerleşim birimlerinin altyapısı ve üst yapısı yenilenmelidir. Her deprem sonrasında halkı korku ve paniğe sevk etmeden bilgilendirmek için arazi çalışmaları ile aletsel sismik veri kayıtlarını tutan, değerlendiren ve kamuoyunu doğru bilgilendiren bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır. Türkiye Jeolojik Araştırmalar Kurumu kurulmalıdır. Deprem ve depremlere neden olabilecek yapısal unsurlara ilişkin araştırmalarüniversitelerle ortaklaşa yapılmalı ve sonucunda Türkiye Diri Fay Haritası güncellenmelidir. Ülkemizde kırsal ve kentsel bir çok yerleşim birimi aktif fayların üzerinde veya kenarına yapılmış bulunmaktadır. Aktif fayların yeri belirlenmeli ve belirlenen bu fayların üreteceği deprem büyüklükleri de dikkate alınarak yerleşim yerlerinin bu faylar üzerinde yapılması engellenmelidir. Bu amaçla bir Fay Yasası çıkarılmalıdır. Bölgesel planlardan-uygulama imar planına kadar tüm planlama süreç ve kademelerinde,yerleşim ve gelişim stratejisine esas olacak çalışmalarda Plana Esas Jeolojik-Jeoteknik çalışmalar yapılmalı ve yapılan çalışma anlayışına uygun Afet Duyarlı Planlama yapılmalıdır. Niteliksiz ve standartlara uygun olmayan yapı malzemelerinin kullanılması engellenmelidir. Mutlaka Hasar Tespit Dairesi Başkanlığı oluşturulmalıdır" dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile