Johnson'ın Libya Değerlendirmesi Tepki Çekti
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın Libya’nın Sirte kentinin “yeni bir Dubai” olması için tek yapılması gerekenin cesetleri ortadan kaldırmak olduğunu söylemesi tepki çekti.
Johnson, Manchester’da devam eden Muhafazakar Parti kongresi kapsamındaki yan toplantılardan birinde dün yaptığı konuşmada, Libya’yla ilgili değerlendirmelerde bulunurken kullandığı, ““Bir İngiliz iş adamı grubu var… Sirte’yi yeni Dubai yapmak için parlak bir vizyona sahipler. Tek yapmaları gereken cesetleri ortadan kaldırmak.” açıklamasına partisinden de sert tepkiler geldi.
Başbakan Yardımcısı Damian Green, Johnson’ın sözlerini “kabul edilemez” olarak niteleyerek, "Hepimiz kullandığımız dil konusunda hassas olmalıyız, özellikle de böyle durumlarda.” diye konuştu.
Muhafazakar Partili Milletvekili Heidi Allen da Johnson’ın görevden alınması için çağrıda bulunurken, bir diğer muhafazakar milletvekili Sarah Wollaston da İngiliz bakanı özür dilemeye davet etti.
Johnson’ın ifadelerini "galiz, düşüncesiz ve kaba” olarak niteleyen Wollaston, “Bunun bizi dünya sahnesinde temsil eden kişiden gelmesi gerçekten hayal kırıklığı.” dedi.
- "Dışişleri bakanlığına uygun değil"
Ana muhalfetteki İşçi Partisinin Gölge Dışişleri Bakanı Emily Thornberry de Johnson’ın Libya’daki çatışmalarda ölenleri şaka konusu yapmasını eleştirerek, “Ölüleri, İngiliz iş adamlarının Sirte’yi bir tatil beldesine çevirmesinin önünde engelden ibaret görmek inanılmaz derecede galiz, zalimce ve duygusuz bir tutum.” ifadelerini kullandı.
Thorberry, bu sözlerin Johnson’ın dışişleri bakanlığına uygun biri olmadığını gösterdiğini belirtti.
Liberal Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Jo Swinson da Jonson’ın bu açıklamalarının diplomasi yeteneğinin temel bir gereklilik olduğu dışişleri bakanlığı görevine uygun olmadığının kanıtı olduğunu söyledi.
- "İyimserlik" savunması
Kendisini Tiwitter’dan paylaştığı mesajla savunan Johnson ise sözlerinin "Libya konusunda iyimserliğe ihtiyaç olduğunu" gösterme amacı taşıdığını ileri sürdü.
Bölgedeki patlayıcı düzenekleri ve bubi tuzaklarının DEAŞ militanlarının cesetlerini toplamayı zorlaştırdığını belirten Johnson, “Bu nedenle Birleşik Krallık bölgenin yeniden inşasında kilit rol oynuyor ve ben de bu nedenle Libya’yı iki kez ziyaret ettim.” ifadelerini kullandı.
Johnson, düşünce kuruluşu Legatum Enstitüsü'nün ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda dün şunları söylemişti:
"Libya'ya bakıyorum, inanılmaz bir ülke. Bembeyaz kumlar, güzel deniz, Sezar'ın sarayı, biliyorsunuz, gerçek bir saray bu. İnanılmaz bir yer. Gerçek bir potansiyeli ve her türlü teknolojiye hevesli parlak gençleri var. Bir grup İngiliz iş adamı var, Kaddafi'nin yakalandığı ve infaz edildiği yerin yakınındaki Sirte sahiline yatırım yapmak isteyen harika adamlar. Sirte'yi yeni Dubai yapmak için parlak bir vizyona sahipler. Tek yapmaları gereken cesetleri ortadan kaldırmak."
Sirte kenti, 2015 yılı başında DEAŞ'ın eline geçmiş, ardından ABD kuvvetleri ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümetine (UMH) bağlı güçlerin operasyonları sonucunda Aralık 2016'da örgütten kurtarılmıştı. Şehirden kaçan DEAŞ militanları ise çöllere doğru çekilmişti.
Libya'da 42 yıl hüküm süren Muammer Kaddafi ülkede yaşanan devrimin ardından 20 Ekim 2011'de Sirte'de öldürülmüştü.