Yönetmenliğini Roland Emmerich’in yaptığı ve 2012’de dünyanın sonunun geleceğine dair kehaneti konu alan filmde, Hıristiyanlar için dini semboller olan neredeyse tüm yapıların yıkılmasına rağmen Kâbe ayakta kalıyor.
Filmde St. Peter’s Katedrali, Vatikan, Notre Dame, Westmister Manastırı ve Rio de Janerio’ya tepeden bakan dev İsa heykeli gibi dini sembollerin yanı sıra, Beyaz Saray, Amerikan Kongre Binası, Big Ben ve Temsilciler Meclisi gibi politik ve tarihi yapılar da yerle bir oluyor.
Batı dünyasının önde gelen politik, tarihi ve dini yapılarının yok olmasına rağmen, Mekke ve Kâbe’nin filmde zarar görmemesi, Batı medyası tarafından “Sinema yapımcılarının İslam dünyasından gözü korktu” yorumlarına neden oldu.
Bağımsızlık Günü ve Yarından Sonraki Gün gibi dünyanın yok olma senaryolarını içeren ünlü filmlerin yönetmenliğini yapan Emmerich, Kâbe’nin yıkılmasına cesaret edemedikleri yönündeki yorumlara cevap verdi.
53 yaşındaki Emmerich, Rio de Janerio’daki İsa heykelinin yıkılması hakkında “organize dine karşı olduğu için” bir rahatsızlık duymadığını belirtti.
Emmerich Kâbe’nin yıkılmaması konusunda, “aslında bunu yapmak istiyordum, kabul etmem lazım. Ama yardımcı yazarım Harald, tek bir film yüzünden kafam için fetva ilan edilmeyeceğini söyledi. Haklıydı da. Tüm Batı dünyası bu şekilde düşünmeli” dedi.
Kabe'yi yıkamadılar
13 Kasım'da vizyona girecek olan 2012 adlı film, hristiyanlar tarafından tepkiyle karşılandı.