Deniz Baykal'ın istifasını değerlendiren Selami Öztürk, "Birilerinin beklediği ama bizim için beklenmeyen bir gelişme oldu diyebilirim. Türkiye'de son zamanda gelişen olaylara baktığımızda, insan haklarının, kişi masuniyetinin, ev masuniyetinin kalmadığını görebiliyorsunuz. Bu kadar olay içerisinde Deniz beyle ilgili böyle bir komplonun Türkiye için hayati sayılabilecek bir dönemde ortaya çıkarmış olmasının da çok anlamlı olduğunu düşünüyorum ve herkesin bunu iyi tahlil etmesi ve buna göre değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Birkaç gündür değerlendirme yapıyoruz, tek başımıza, ayrı ayrı, fakat vardığım sonuç şu; sayın Deniz Baykal Türkiye'de deneyimli ve bugün demokrasinin, insan haklarının, Atatürk ilke devrimlerinin savunucusu olan geriye kalmış en önemli, en büyük tek kurumun genel başkanı ve omurgasıdır. Bu omurgayı buradan söktüğünüz zaman Türkiye'deki bir çok olayı altüst edebilirsiniz." diye konuştu.
Deniz Baykal'ın CHP için önemine değinen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz sadece Sayın Baykal'ın şahsi itibarıyla olaya bakmıyoruz. Türkiye açısından olaya baktığımızda CHP'siz bir Türkiye, şu anda da Deniz Baykal gibi deneyimli bir genel başkansız CHP'yi düşünemiyorum işin doğrusu. Bu bakımdan önümüzdeki günler içerisinde elbette partililer bu konuda üzerilerine düşen görevi yapacaklardır ama sayın Genel Başkan'ın da bu kararını Türkiye için değerlendirmesi ve CHP'nin yol haritasını örgütle beraber çizmesi gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde bütün siyasi arkadaşlarımızla bir araya gelip bu konuda belki de yapacağımız, tutacağımız yolu kamuoyuna bir basın bildirisiyle açıklamayı düşünüyoruz. Deniz bey kararını tekrar gözden geçirmeli. Biz istifaların değil bu dönemde Türkiye için direnmenin gerektiğini düşünüyoruz. Komplolara boyun eğilmemesi, prim verilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda herkesin bulunduğu mercide çok ciddi mücadele vermesi gerektiğine inanıyoruz."
Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Öztürk, "Deniz beyle bugün görüştüğümde istifa sinyali vermemişti, ben de istifayı televizyondan öğrendim. Demek ki kendi içerisinde bu olayı değerlendirmiş ve bu şekilde uygun görmüş. Biz sadece Deniz beyin açısından bakmıyoruz. Türkiye'ye baktığınızda Türkiye manzarasına baktığınızda Deniz beye ihtiyaç olduğu çok açık ve net. Gelen telefonlar, iletilen mesajlar, yakın çevremden ve uzak çevremden aldığım mesajlar bu yönde. Benimle görüşmeye gelen işadamları vardı hepsinden aldığım mesajlar Türkiye'de Deniz Bey'le olan dengenin bozulmaması gerektiği yönünde." şeklinde konuştu.
Öztürk, kurultayla ilgili soruya, "Şu an hiçbir şey belli değil. Kurultay 12 gün sonra. Bu 12 gün içerisinde neleri geliştireceğiz onlara bakacağız. Türkiye'de demokrasinin, insan haklarının savunulacağı bir yönetim modelinin dışına çıkmaz CHP. Bu arayış içinde olanlar bilsinler. CHP'de birilerine meydan boş bırakılmayacak, Deniz Baykal'ın çizmiş olduğu yol aynen devam edecek. Biz Deniz beyin bu yolculukta CHP'yi yalnız bırakmayacağına hala inanıyoruz." cevabını verdi.