Kadın Çiftçi Eğitiminde Hedef 1 Milyon
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs 2012 tarihinde Aile ve Sosyal Politikalar ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlıklarıyla imzaladıkları protokol çerçevesinde 5 pilot ilde gerçekleştirdikleri eğitimle 771 kadın çiftçiye sertifikalarını verdiklerini bildirerek, eğitimde 1 milyon kadın çiftçiye ulaşmayı amaçladıklarını bildirdi.
Bayraktar, “Eğitim şart. Çünkü toprak işlemeden hasada kadar müthiş bir israf ve verimlilik kaybı var” dedi.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, 14 Mayıs 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan huzurunda dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile imzaladıkları protokol sonucu, kadın çiftçilere yönelik eğitimlere başlamadan önce, Ankara'da bakanlıkların 185 uzmanına eğitici eğitimi verildiğini bildirdi.
Daha sonra kadın çiftçi eğitimine başladıklarını, İzmir’de 104, Kayseri’de 105, Diyarbakır’da 102, Sakarya’da 322 ve Gaziantep’te 138 kadın çiftçiye eğitim verdiklerini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kadın çiftçiler, ‘İklim Değişikliği ve Kadın’, ‘Kooperatifçilik ve Kadın’, ‘Girişimcilik, Liderlik ve Kadın’, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Hakları’, ‘Sosyal Güvenlik’ temel konularda eğitim aldılar. Ayrıca, kadın çiftçilere, talepleri doğrultusunda diğer eğitimler verildi.
Bu çerçevede, kadın çiftçiler, Sakarya’da, çilek yetiştiriciliği, kivi yetiştiriciliği ve budama yöntemleri, gıda hijyeni ve gıda muhafazası, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, karışık sebze yetiştiriciliği, sebzelerde gübreleme, örtü altı ve açık arazide sebze yetiştiriciliği, zirai mücadele ilaçlarının kullanımında dikkat edilecek noktalar, bilinçsiz ilaç kullanımının çevreye, ürüne ve insan sağlığına etkileri, hayvan bakımı ve beslemesi, süt sığırcılığı yetiştiriciliği, hastalık ve sağım yöntemleri konularında eğitim gördüler.
-Ana eğitim konuları dışındaki eğitimler-
Diyarbakır’da, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları, meyvecilikte ve bağcılıkta budama teknikleri, bahçe bitkileri, toprak analizinin önemi, sağım teknikleri, ahır hijyeni ve hayvanların bakımı, sulama sistemleri ve su kullanımının önemi, gıda muhafaza yöntemleri konularında eğitim gerçekleştirildi.
Kayseri’de şap hastalığı, tüberküloz hastalığı, Brusellozis (bulaşıcı yavru atma hastalığı) ve memenin iltihabı (mantitis), ahırlarda hijyen ve sağım şekilleri, toprak numunesi alma, nitrat kirliliği nedir ve etkileri, tarım sigortaları ve tarım sigortalarının önemi, organik tarım, gıdaların muhafaza yöntemleri, damla sulama yöntemleri, bilinçli sulama eğitimi verildi.
Kadın çiftçiler, İzmir’de organik tarım, tarımda başarılı kadın girişimci örnekleri, keçi yetiştiriciliği, hayvan hastalıkları ve bakımı, Gaziantep’te sağlıklı süt üretimi eğitimi aldılar.”
-EN FAZLA KATILIM SAKARYA'DA
5 pilot il içinde en fazla katılımın Sakarya’da, ilçeler içinde de en çok katılımın ise 93 kadın çiftçiyle Sakarya’nın Akyazı ilçesinde olduğunu bildiren Bayraktar, “Bakanlarımızın katılımıyla 14 Mayıs 2013 tarihinde Diyarbakır’da, 9 Eylül 2013’de Sakarya’da, 4 Ocak 2014 tarihinde de Gaziantep’te düzenlenen törenlerle kadın çiftçilerimize sertifikalarını verdik. Gaziantep’teki törene Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na getirilen Ayşenur İslam da katıldı.
İzmir’de 8 Mart 2013 tarihinde, Kayseri’de ise 22 Mart 2013 tarihinde kadın çiftçilerimize sertifikalarını verdik” dedi.
Bayraktar, bu eğitimleri tüm illerde sürdürmeyi ve eğitimde 1 milyon kadın çiftçimize ulaşmayı amaçladıklarını da vurguladı.
-“VERİMLİLİĞİ, KALİTE VE STANDARDI YAKALAMANIN ANAHTARI EĞİTİM”-
Toprak işlemeden hasada kadar müthiş bir israf ve verimlilik kaybı bulunduğunu, bundan dolayı eğitimin şart olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Kadın çiftçilerinin eğitimine TZOB olarak çok önem veriyoruz. Çünkü tarım sektörü müthiş bir konjonktür, fırsat yarattı. Dünyada enerji ile birlikte en stratejik sektör haline geldi. Türk çiftçileri olarak bundan istifade etmek istiyoruz. Tarım ürünleri ticareti daha liberal hale geldi. Müthiş bir rekabet var. Dünyadaki tarım ürünleri ticaretinde payımızı almamız lazım. Bütün bunları ancak eğitimle sağlarız. Kadın çiftçilerimizi eğitmeden de bunu yapamayız. Tarımda çalışan nüfusun neredeyse yarıya yakını kadınlardan oluşuyor.
Toprak derinliğini işlerken ayarlayamazsanız, gübreyi yanlış ve yetersiz kullanırsanız, kaliteli tohum kullanamazsanız, ilacı zamanında, yeterli miktarda kullanamazsanız, hasadı düzgün yapmazsanız, ürünü kurallarına uygun istifleyip, taşıyıp, depolamazsanız, ambalajlamaya dikkat etmezseniz verimlilik kaybı olmaması mümkün değil. Bütün bunlar kalite ve standardı etkiliyor. Kayıpları önleyip değeri ekonomiye kazandırmamız lazım. Tabii bunun için ne yaparsanız yapın, destek de verseniz, çiftçiyi farklı yönden destekleseniz de eğitim yoksa anahtar kelime olan verimliliği, kalite ve standardı yakalamamız mümkün değil.”
2023 yılında 150 milyar dolarlık tarımsal hasılaya, 40 milyar dolarlık tarımsal ihracata ulaşmayı amaçladıklarını, bu hedeflere ulaşmanın yolunun ise eğitimle sağlanan verimlilik artışı olacağını belirten Bayraktar, verimlilik artışının da sadece erkek çiftçilerle sağlanamayacağını, kadın, erkek tüm çiftçinin eğitilmesi zorunluluğu bulunduğunu vurguladı.
-DESTEKLEMELERDE KADIN ÇİFTÇİLERE ÖNCELİK-
Kadınlara sadece eğitim vermenin yetmeyeceğini, onları moral açıdan da yükseltmek gerektiğini bildiren Bayraktar, “Bu çok önemli. Desteklemelerde, projelerde, zirai kredilerde kadın çiftçilere öncelik verilmesi, pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor. Sosyal Güvenlilik Kurumu’na ödenen primlerde daha fazla devlet desteği sağlanmalı” dedi.
Kendisinin aynı zamanda Sosyal Güvenlik Kurulu Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda bazı önemli çalışmalar yaptıklarını, bazı haklar elde ettiklerini ve bunlardan kadın çiftçilerin yararlandığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“2011 yılında, 1994 yılından prim kesintisi olan çiftçilerimize geriye yönelik borçlanma hakkı getirildi.
Ancak kanun gereği, 1994-2003 yılları arası dönem için, aile reisi olmayan kadın çiftçilerimiz borçlanamadılar. Çabalarımızla, 26 Ocak 2012 tarihinde 6270 Sayılı Kanun ile 2 Ağustos 2003 öncesi kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan kadın çiftçiler için getirdiği farklı uygulama tümüyle kaldırıldı ve kadın çiftçilerimizin mağduriyeti giderildi.
27 Haziran 2012 tarihli genelgeyle 6270 Sayılı Kanunla getirilen düzenlemeye istinaden tescil tarihlerindeki değişiklik nedeniyle sigortalılık durumları değişen kadın çiftçilerimiz, yine, Sosyal Güvenlik Kurumu nezdinde yaptığımız girişimler sonucunda, hak kazandıkları dönem için gecikme cezası ve gecikme zammı ödemediler.
Tarım Bağ-Kur’una tabi, kendi hesabına çalışan ve Sosyal Güvenlik Kurumu şemsiyesi altına girmemiş olan yaklaşık 2 milyon çiftçimize, sigortalı hale gelmesi için 2008 yılında, her ay için 30 gün yerine, 15 gün üzerinden prim ödeme kolaylığı getirilmişti. 15 günlük süre her yıl 1 gün artırıldı ve günümüzde 21 güne çıkarıldı. Çiftçilerimiz, bu primleri ödemekte zorlanıyor. Sigorta primlerinde indirime gidilmesi ya da sigorta primi desteği verilmesi gerekiyor.
Tarımda çalışan kadın çiftçilerimizin ödemesi gereken sigorta primleri için de pozitif ayırımcılık yapılmalı, prim miktarının yüzde 60’ı devlet tarafından karşılanmalıdır. Böylelikle ülkemizde tarımda çalışan kadınların üretim alanındaki gelir düşüklükleri, sosyal güvenliğini olumsuz yönde etkilemeyecek, kadınları, eşlerinin sosyal güvenliğine bağımlı kalmaktan kurtaracaktır.
Kadın çiftçiler diğer sigortalı kadınlarda olduğu gibi doğum borçlanması kapsamında, hamilelikte geçen süreleri borçlanabilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılması da fevkalade önemlidir.”
Desteklerin hiç olmazsa sertifika alanlardan başlatılması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, “Bu sertifikaların da bir önemi olur, aynı zamanda bu eğitim çalışmalarına da ivme kazandırır. Eğitim gören kadın çiftçilerimiz arasından ihtiyaç sahibi, muhtaç kadın çiftçilerimize, mevcut Kırsal Alanda Sosyal Destek projelerinden faydalanma imkânı getirelim. Kadınlar gübreyi, kaliteli tohumu, teknolojiyi bilinçli kullanırsa dünyada açlık kalmaz. Eğitimli kadın çiftçilerimizle daha verimli üretip, sadece ülkemizin değil, dünyanın gıda güvencesine önemli katkılar sağlayabiliriz” dedi