'Kadın Ve Çocuğa Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi' Çalıştayı

KEFEK Başkanı Katırcıoğlu: 'Kadına karşı şiddetin toplumumuzun ve dinimizin yüksek değerleriyle bağdaşmadığını, hem de bir insan hakkı ihlali olduğunu insanların zihnine küçük yaştan itibaren yerleştirmeliyiz' Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Karabay: 'Bu sorun sadece acıyı çeken ailelerin sorun değildir, mahşeri vicdan sorunudur'.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı ve Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, "Kadına karşı şiddetin toplumumuzun ve dinimizin yüksek değerleriyle bağdaşmadığını, hem de bir insan hakkı ihlali olduğunu insanların zihnine küçük yaştan itibaren yerleştirmeliyiz." dedi.

Katırcıoğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından Mecliste "Kadın ve Çocuğa Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesine İlişkin Mekanizmaların Etkinliğinin Artırılması" konulu çalıştayda yaptığı konuşmada, kadına şiddetin dünyada yaygın bir insanlık hakkı ihlali olduğunu söyledi.

Kadına şiddete ilişkin KEFEK'in çeşitli ülkelerde temaslarda bulunduğunu anlatan Katırcıoğlu, insan haklarının en üst düzeyde yaşandığı belirtilen ABD'de kadınların durumun içler acısı olduğunu, her yıl 350 bin kadının kadın cinayetine kurban gittiğini, eşit işe eşit ücret kanununun dahi bulunmadığını, çocuklarının rutin rahatsızlıklarında izin alamadıklarını ifade etti.

Türkiye'de de kadına şiddetin hem insan hakları ihlali hem de toplumsal sorun olarak devam ettiğini dile getiren Katırcıoğlu, 2013-2014 yıllarında Türkiye genelinde yapılan "kadına şiddet" araştırma sonuçlarına göre, kadınların yüzde 35'inin yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti.

Katırcıoğlu, kadına şiddetin, toplumu derinden yaralamaya devam ettiğinin altını çizerek, Suriyeli kadın ve çocuklara karşı işlenen suçların da üzücü olduğunu vurguladı.

KEFEK'e kadınların sorunlarına ilişkin yılda ortalama 50-100 arasında bireysel başvuru yapıldığını ve bu dilekçelerin ciddiyetle incelendiğini kaydeden Katırcıoğlu, yasal düzenlemelerin etkin şekilde uygulanması için kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve Meclise görev düştüğünü dile getirdi.

Katırcıoğlu, toplumdaki cinsiyetçi kalıp ve klişelerin önüne geçilmesi gerektiğini ifade ederek, "Kadına şiddet, bu kalıp ve klişelerden beslenmektedir ve bunlardan dayanak almaktadır. Bu çerçevede, kadına karşı şiddetin toplumumuzun ve dinimizin yüksek değerleriyle bağdaşmadığını, hem de bir insan hakkı ihlali olduğunu insanların zihnine küçük yaştan itibaren yerleştirmeliyiz. Kanunlarımızın kadına karşı şiddeti suç sayması, şiddet uygulayanları cezalandırması ne yazık ki yeterli değildir. Zihinlerdeki şiddeti teşvik eden, hoş gören klişe ve kalıpların da değiştirilmesi, yıkılması gerekmektedir. " diye konuştu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Karabay ise kadına şiddete karşı ve çocukların korunmasına yönelik sorumluluk içerisinde bulunduklarını belirterek, 68 ilde bulunan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) bu yıl itibarıyla bütün illere yaygınlaştırılacağını bildirdi.

Karabay, toplumsal sorunlarda birden sonuç almanın mümkün olmadığına işaret ederek, konunun sadece bakanlıkların işi olmadığını, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve medyaya görev düştüğünü ifade etti.

Şiddete sıfır toleranslı olduklarını vurgulayan Karabay, "Bu sorun sadece acıyı çeken ailelerin sorun değildir, mahşeri vicdan sorunudur." diye konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile