Dr. Dilek İmançer, sinemanın “Kadına şiddet” sorununa çözüm getirebileceğini ifade etti.Günümüzde medyanın insan hayatını yönlendirmede büyük görev üstlendiğini söyleyen Prof. Dr. Dilek İmançer, şiddet açısından medyada gerçekçi örneklerin az ve yetersiz olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. İmançer, medyada sürekli olarak şiddete maruz kalan, tecavüze uğrayan ve erkeği elde etmek için çeşitli entrikalar yapan kadın temsillerinin, bunları daima hak eden olarak gösterilmesinin yanlış bir tavır olarak gördüğünü söyledi. Kötülüğün haber değerinin olduğunu da kaydeden Prof. Dr. İmançer, örnek temsillerin medyada yetersiz yer aldığının altını çizdi.
Bu nedenle medyanın toplumsal hafızayı şiddete odakladığına vurgu yapan İmançer, bunun sadece medyanın suçu olmadığını da hatırlatarak, eğitim düzeyinin yetersizliğine dikkat çekti.Sinemanın “Kadına Şiddet” sorununa çözüm getirebileceğine inandığını söyleyen Prof. Dr. İmançer, çok sağlam bir prodüksiyon ve senaryo ile çalışıldığında, insanların zihninde mutlaka bir şeylerin aydınlanmasına katkı sağlayacağını belirterek, böylece bu konu üzerine olumlu yönde mesafeler alınacağını da sözlerine ekledi. Kadın hakları konusunda yazılı çalışmaları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Dilek İmançer,”Türk Sinemasında Suskun Kadın” adlı temadan yola çıkarak bir takım makaleler yazdığını söyledi. Prof. Dr. İmançer kadınların bu tarz olaylarda suskunluğu bir direnme stratejisi olarak kullandığını belirtti.Prof. Dr. İmançer, sinemada kadının cinsel teşhir nesnesi olarak kullanılmasından rahatsız olduğunu da belirterek, kadının karakter açısından sadece tipleme olarak yer aldığını söyledi.
“Kadına Şiddet Sorununu Sinema Çözebilir”
Medyanın toplumsal hafızayı şiddete odakladığını söyleyen Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof.