Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme sağlanabilmesi için konuya ilişkin bilinç ve duyarlılığın artırılması ile toplumsal farkındalık sağlanması çok önemli. Bakanlık olarak bu konuda seferberlik ruhuyla çalışıyoruz." dedi.
Selçuk, Hakimevi'nde düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Programı"nda, bugün kadının insan hak ve özgürlüklerini yok sayan, onurunu, şerefini hiçe sayan, kadına, aileye ve çocuklara yönelik uygulanan şiddeti nefretle kınamak için toplandıklarını söyledi.
Kadına yönelik şiddetin, kadınların sosyal, ekonomik ve siyasal yaşamda hak ve fırsatlardan adalet çerçevesinde yararlanmalarının önündeki en büyük engel olduğunu belirten Selçuk, şunları söyledi:
"Kadına yönelik şiddet, coğrafi sınır tanımaksızın kuşaktan kuşağa aktarılan, aile içinde ve toplumsal alanda refah ve huzuru olumsuz etkileyen, sosyal ve ekonomik kalkınmanın önünde en büyük engellerden biri. Bu engeli, kadınlar ve erkekler olarak güçlü bir dayanışma içinde çözmek zorundayız. Kadınlara karşı ayrımcılığı önlemek, kadının insan haklarını korumak ve geliştirmek, kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmasını sağlamak için çalışıyoruz. Bakanlık olarak konuyu sadece kadınların statülerinin yükseltilmesi olarak değil, aynı zamanda insani kalkınma, demokrasi ve toplumsal barışın inşasının da olmazsa olmaz koşulu olarak görüyoruz. Dolayısıyla kadına yönelik şiddetle mücadele toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesini ve bütüncül bir yaklaşımı gerekli kılmakta. Yürütülecek çalışmalarda, disiplinler arası yaklaşım ve çok sayıda kurum ve kuruluşun önleme, koruma, cezalandırma ve politika boyutuyla sürecin içinde yer alması elzemdir."
Selçuk, Bakanlık olarak kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğu inancıyla çalışmalarını "Kadına Şiddete Sıfır Tolerans" anlayışıyla sürdürdüklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Hukuki altyapımızı güçlendirerek kurumsal hizmetlerimizi yaygınlaştırıyoruz, eğitim ve farkındalık çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Ayrıca, kurumlar arası iş birliğini artırarak etkin bir mücadele yürütmeye devam ediyoruz. Mevzuat alanında İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanması ve onaylanması, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlüğe girmesi, ikincil mevzuatların çıkartılması, bu konuda attığımız önemli adımlar. İstanbul Sözleşmesi kapsamında Uzmanlar Grubu (GREVIO), ülkemize ilişkin nihai raporunda yasa ve mevzuatların, eylem planlarının uygulanmasında elde ettiğimiz olumlu gelişmelere yer verdi."
- "Mağdurların güçlendirilmeleri öncelikli çalışma alanımız"
Bakanlık olarak 2016-2020 yıllarını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 3. Ulusal Eylem Planı'nı başlattıklarını anımsatan Selçuk, bunun yanında 2018-2023 yıllarını kapsayan "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı" da hazırladıklarını söyledi.
Bu eylem planının eğitim, ekonomi, sağlık, karar alma mekanizmalarına katılım ve medya olmak üzere beş temel politika ekseninde hazırlandığını hatırlatan Selçuk, şu bilgileri verdi:
"Sağlıktan, eğitime birçok soruna zemin hazırlayan, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin farklı bir türü olarak karşımıza çıkan erken yaşta ve zorla evlilikler konusunda da 'Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele Eylem Planı ve Strateji Belgesi'nin ise hazırlık çalışmalarını tamamladık. Eylem planlarının 81 ilimizde etkin bir şekilde uygulanması için yerelin de ihtiyaçları gözetilerek, burada faaliyet gösteren tüm mekanizmaların katılımıyla hazırladığımız İl Eylem Planları'nın uygulanmasını çok önemli buluyorum. Bu çerçevede, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Eylem Planları 70 ilde yürürlükte olup, 81 ile yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor."
Selçuk, okulda, eğitim hayatının içinde olması gereken kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmelerinin, geleceğin eğitimli ve güçlü kadınlarına yapılan en büyük haksızlık olduğunu ifade ederek, "Bu çerçevede erken yaşta evliliklerin sıklıkla görüldüğü 19 ilimizde saha ziyaretleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Kısa süre içerisinde de çok olumlu geri dönüşler aldık. Ailelerimizle doğrudan temas kurulduğunda, farkındalık oluşturulduğunda her türlü sorunun üstesinden geleceğimize inanıyorum." dedi.
"Bakanlık olarak kadına yönelik şiddetle mücadelede, şiddet mağdurları ve çocuklarına yönelik koruyucu-önleyici hizmetlerin etkili sunulması ve yaygınlaştırılması ile mağdurların sosyo-ekonomik olarak güçlendirilmeleri öncelikli çalışma alanlarımızdandır." diyen Selçuk, şunları söyledi:
"Bu kapsamda, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimiz (ŞÖNİM) ve kadın konukevlerimiz ile kurumsal hizmetlerimizi yürütüyoruz. Halihazırda 76 ilde bulunan ŞÖNİM'leri tüm illerde yaygınlaştırmaya ve kurumsal kapasitelerini geliştirmeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor. 110'u Bakanlığımıza bağlı olmak üzere 3 bin 454 kapasite ile hizmet veren 144 kadın konukevi ile kadınlarımıza hizmet veriyoruz. Kadın konukevlerinin nicelik ve nitelik olarak kapasitelerinin artırılması, yerel yönetimlerin kadın konukevleri açma yükümlülüklerini hayata geçirmesi ve ihtisaslaştırılmasına yönelik çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Ayrıca, şiddet mağdurlarının başvuru süreçlerinde hizmetlerin etkinliğini artırmak amacıyla İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından il bazında oluşturulan 'Aile İçi Şiddetle Mücadele Birimleri'nin ilçe bazında yaygınlaştırılması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
- "Bin 280 kişiye süpervizyon eğitimleri verdik"
İçişleri Bakanlığı iş birliğinde kısa adıyla KADES olarak bilinen Kadın Acil Destek Sistemi mobil uygulamasını hayata geçirdiklerini vurgulayan Selçuk, akıllı telefonlara yüklenen uygulamayla şiddete uğramış ya da uğrama tehlikesi olan kadınları anında kolluk kuvvetine haber verebildiğini ve bu sayede en yakın birimlerin hızlıca müdahalesinin gerçekleştiğini dile getirdi.
Bakan Selçuk, "Veri entegrasyonuna ilişkin Adalet Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz koordineli çalışmayla UYAP sistemi üzerinden veri sistemi entegrasyonu tamamlandı. Sistem ŞÖNİM'lerin kullanımına açıldı. Artık mahkemelerimizce verilen koruyucu ve önleyici tedbir kararları, posta süreci beklenmeksizin anında ŞÖNİM'lerin veri ekranına düşmekte. Ayrıca, İçişleri Bakanlığı ile imzaladığımız kadına yönelik şiddetle mücadele alanında veri paylaşımının sağlanmasına yönelik protokol kapsamında, entegrasyon çalışmalarını geçen hafta itibariyle tamamladık ve anlık olarak veri akışı sağlanıyor." bilgisini verdi.
Kadına şiddetle mücadelenin zorluklarını çok iyi bildiklerini vurgulayan Selçuk, bu konudaki mücadelede sadece resmi kurum ve kuruluşların çabalarının yeterli olmadığını ifade etti.
Toplumsal bir yaranın medya, sivil toplum kuruluşları, sanatçılar ve yazarların desteğiyle sarılabileceğini dile getiren Selçuk, şunları kaydetti:
"Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme sağlanabilmesi için konuya ilişkin bilinç ve duyarlılığın artırılması ile toplumsal farkındalık sağlanması çok önemli. Bakanlık olarak bu konuda seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. Ne kadar çok kişi ya da kuruma sesimizi ulaştırabilirsek o kadar çok mağduriyetin önüne geçebilir, toplumumuzda zihniyet dönüşümünü gerçekleştirebiliriz. Paydaşlarımızın yanı sıra, şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan kamu kurum/kuruluşlarında çalışan personele yönelik düzenli eğitimler de gerçekleştiriyoruz. Kolluk kuvvetleri, Adalet ve Sağlık Bakanlığı görevlileri, sosyal hizmet çalışanları ve STK’lardan oluşan bin 280 kişiye eğitimlerin her kurumda devamlılığını sağlamak amacıyla Süpervizyon eğitimleri verdik. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzalanan 'Eğitim Protokolleri' kapsamında bugüne kadar, 71 bin polis, 65 bin sağlık personeli, 48 bin din görevlisine ulaşıldı. Benzer eğitim programıyla, 34 bin Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ve yaklaşık 497 bin er ve erbaşa da seminerler verildi."
Selçuk, bu yıl önleyici faaliyetlerini daha sistematik biçimde sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eğitim Seminerleri gerçekleştirerek yaklaşık 31 bin kamu personeline ulaştık. 15 Eylül itibariyle Milli Savunma Bakanlığımız ile yapılan iş birliği kapsamında bedelli olarak askerlik görevini yerine getiren 40 bin askere eğitim verildi. Tüm celp dönemleri sonunda söz konusu eğitimlerle 500 binin üzerinde er ve erbaşa ulaşmayı hedefliyoruz. Söz konusu eğitimler kadına yönelik şiddetle mücadelede benimsediğimiz çok taraflı yaklaşımı da ortaya koymaktadır. Önümüzdeki dönemde, gerek geçmişten bu yana örnek ve güçlü işbirlikleriyle yürütülen Projeler, gerekse imzalanan protokoller kapsamında kadına yönelik şiddetle mücadelemizi kesintisiz sürdürme kararlılığındayız." diye konuştu.
Programa, Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut da davetli olarak katıldı.
Bakan Selçuk, daha sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile "Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi Toplantısı"na katıldı.
'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Programı'
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk: 'Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme sağlanabilmesi için konuya ilişkin bilinç ve duyarlılığın artırılması ile toplumsal farkındalık sağlanması çok önemli. Bakanlık olarak bu konuda seferberlik ruhuyla çalışıyoruz' 'Veri entegrasyonuna ilişkin Adalet Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz koordineli çalışmayla UYAP sistemi üzerinden veri sistemi entegrasyonu tamamlandı. Sistem ŞÖNİM'lerin kullanımına açıldı. Artık mahkemelerimizce verilen koruyucu ve önleyici tedbir kararları, posta süreci beklenmeksizin anında ŞÖNİM'lerin veri ekranına düşmekte'