Kadın Hastalıkları Doğum ve Uzmanı Jinekolojik Onkoloji Prof. Dr. Polat Dursun, over kanseri tanısı alan bir hastada temel tedavi yönteminin öncelikle cerrahi tedavi olduğunu ifade ederek "Ameliyat sonrası çıkacak patoloji sonucuna ve hastalığın evresine bağlı olarak kemoterapide uygulanması gerekmektedir. Hastalığın ameliyatı özellikle ileri evrelerde oldukça zor ve komplikasyon riski yüksek bir ameliyattır. Bu sebeple over kanseri hastasının ameliyatı bu konuda özelleşmiş kadın doğum uzmanları (jinekolog onkolog) tarafından yapılmalıdır. Yapılan araştırmalar jinekolog onkologlar tarafından opere edilen over kanseri hastalarının yaşam sürelerinin diğer cerrahlar tarafından opere edilenlere göre daha iyi olduğunu göstermiştir. Bu sebeple over kanseri tanısı alan hastaların bu konuda deneyimli bir ekip tarafından opere edilmesi ve takip edilmesi gereklidir. Over kanseri cerrahisi konusunda deneyimli bir ekip tarafından ameliyat edilmesi hastanın yaşam süresini uzatmaktadır" dedi.
Hastalıkta ana tedavi yönteminin, cerrahi olarak rahim ve yumurtalıkların alınması, hastalığın yayılma ihtimali olan lenf dokularının çıkartılması ve yayılım oldu ise hastalığın yayıldığı organların çıkartılması olduğunu belirten Prof. Dr. Dursun "Ameliyat sonrasında hastaların büyük bir kısmında damardan kemoterapi uygulaması gerekmektedir. Yeni yapılan araştırmalarda karın içine kemoterapi uygulaması, ameliyat sırasında ısıtılmış kemoterapi uygulanması, tümörlerde damar gelişimini önleyen hedefe yönelik akıllı kemoterapi uygulamaları gibi yeni tedavi yöntemleri de vardır. Menopozdan önce veya sonra yumurtalıkların alınması ailesel meme over kanseri olan kadınlarda önerilen bir yaklaşımdır. Ailesinde ikinin üzerinde 1’inc, derece meme kanseri olan, 1 meme ve bir over kanserli akrabası olan, erkek bireylerde meme kanseri olan veya erken yaşlarda meme veya over kanseri olan, BRCA1 ve/veya BRCA2 gen mutasyonu olan kadınlar ailesel meme over kanseri üyesidirler. Bunların yaşam boyu meme ve over kanseri geliştirme riski yüzde 7080’lere çıkmaktadır bu sebeple bu tür risk faktörü olan kadınlarda üreme tamamlandıktan sonra kanser gelişmeden meme ve overlerin alınması önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
Ünlü Holywood yıldızı Angelina Jolie’nin böyle bir ailesel meme over kanseri bireyi olduğu için bu tip bir cerrahi uygulama ile meme ve over kanserine yakalanmamak için memelerini ve yumurtalıklarını aldırdıklarını kaydeden Prof. Dr. Dursun, ”Yumurtalık kanserinin cerrahi tedavisi hastanın yaşam süresine katkıda bulunan en önemli etkendir. Yapılan birçok araştırmada ilk uygulanan cerrahi tedavinin tam olması ve geride tümör bırakmayacak şekilde operasyonun tamamlanması hastanın yaşam süresine katkıda bulunan en önemli faktörlerden birisi kabul edilmektedir. Over kanseri cerrahisinde rahim ve yumurtalıklara ilaveten tümörün yayılma ihtimali olan lenf dokuları ve karın içi yağ dokusu (omentum) çıkartılır. Bunların yanında bazen bağırsakların, dalağın ve karaciğer ve diyaframın kısmen çıkartılması gerekebilir. Kanserin yayıldığı tüm dokuların çıkartılması ve geride tümör bırakılmaması işlemine "debulking cerrahisi" denmektedir. Bu cerrahi girişimlerin yapılabilmesi için cerrahın çok iyi bir eğitimden geçilmesi gerekmektedir. Eksik yapılacak cerrahi girişimler hastaların yaşam süresinin kısalmasına yol açacaktır. Over kanseri cerrahisi konusunda deneyimli bir cerrah tarafından ameliyat edilmesi hastanın yaşam süresini uzatmaktadır. Yumurtalık kanserinin genelde menopoz sonrası görülmekle birlikte hastaların yüzde 510’unun menopoz öncesi dönemde tanı konulur. Bunlar eğer yapılan değerlendirmelerde erken evrede ise ve çocuk istekleri varsa rahim ve yumurtalıkları alınmadan özel tedaviler uygulanarak gebe kalmaları sağlanabilir. Bu riskli bir yaklaşım olmakla birlikte hastanın yaşam süresine zarar vermeden gebelik mümkündür. Bu tedavi sadece bu konuda bilgi ve deneyimi olan ve sadece bu tür hastaları izleyen hekimler tarafından yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
Kadınlar Da Over Kanserine Dikkat
Prof. Dr. Polat Dursun, over kanseri hakkında bilgi verdi.