Kadınlar, Hakları Konusunda Bilinçleniyor

Altınok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadının ailesinden, iş yerinden, komşularından fiziksel, sözel ve cinsel her türlü şiddete maruz kalabildiğini belirterek, "Bu güne kadar adliyelere, karakollara sadece fiziksel şiddet olayları yansımıştır. Bunun dışındaki şiddetlerin ise hemen hemen hiçbiri yansımadı. Bunu da kadınlarımızın toplumsal baskıya maruz kalmaları ile örf ve adetlerimizden kaynaklanan durum olarak değerlendirebiliriz" dedi.

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 8 Mart 2012'de kabul edildiğini anımsatan Altınok, "Kadınlar, bu kanun sayesinde haklarını yeni yeni öğrenmeye başladı.

Bu kanunu önemli bir adım olarak değerlendiriyorum ancak kesinlikle yeterli değil. Yapılan çalışmalar neticesinde, kadınlarımızın daha bilgili ve haklarının tanımını bilir noktaya geldiklerini görüyoruz. Adliyede karşılaştığımız vakalara baktığımızda, kadınlarımızın sadece fiziksel değil, cinsel, sözel ve psikolojik anlamda maruz kaldıkları şiddeti de rahatlıkla dile getirebildiklerine tanık oluyoruz" diye konuştu.

Altınok, kadına şiddetin sadece Türkiye'ye özgü toplumsal bir yara olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"BM'nin açıkladığı verilere göre, Almanya'da kadına yönelik şiddet yüzde 38 civarında. Kadına yönelik şiddetin, yaşandığı ülkenin gelişmişliği ile alakası yok. Özellikle ve önemle üzerinde durulması gereken konulardan biri, annelerin erkek çocuklarına, kadınlara karşı nasıl davranılması gerektiğini öğretmeleridir."

- "Gümüşhane'de kadınlar güçlü adımlar atabiliyor"

Gümüşhane'de kadınların, son dönemde gerek kamu spotlarında, gerekse kamu kurum ve kuruluşlarında iyi mevkilerde bulunan kadınların açıklamalarından dolayı güçlü adımlar atabildiklerini ifade eden Altınok, şunları söyledi:

"Gümüşhane'de kadına uygulanan şiddet arttı gibi görünse de aslında bu, kadınların bilinçlenmesi sonucu şiddetin artık kolluk kuvvetlerine yansıması ve ortaya çıkmasından kaynaklanmaktadır. Kadınlar, haklarıyla ilgili kanunu öğrendikçe taşıdıkları kaygılar azalmakta ve kendilerine uygulanan şiddet artık adli makamlara yansımaktadır. Ne yazık ki hala haklarını bilmeyen kadınlarımız da var. Biz, Türk Kadınlar Birliği Şubesi aracılığıyla kadınlarımıza haklarını anlatmaya çalışıyoruz. Şiddete maruz kalan kadınlarımızın çoğunluğu ev hanımı. Bunlar, maddi anlamda sıkıntı çekeceklerini düşündükleri için de susmayı tercih ediyorlar. Kanunla her türlü nafaka, ev ihtiyaçlarını giderecek haklara sahip olduklarını bilmeleri gerekiyor. Kolluk kuvvetlerine 'eşimden şiddet görüyorum' diye başvuran kadınlara, artık 'eşinle barış' şeklinde yönlendirmeler yapılmamakta, hakları öğretilip şiddet uygulayan kişiler evden uzaklaştırılmaktadır."