Kadınlar Hayal Etti, Cam Mozaikler 40 Ülkeye Satıldı

Firmanın Genel Müdürü Cem Güngörsün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, firmada 220 kişinin çalıştığını ve personelin çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu vurguladı.
Kadınların hayal gücüne güvendiklerini ve tasarımda özellikle kadınların çalıştığını anlatan Güngörsün, üretilen cam mozaiklerin kadınlar tarafından tek tek elden geçirilerek paletlere dizildiğini ve özenle hazırlandığını kaydetti.

Yıllık 50 bin metrekarelik cam mozaik üretimi yaptıklarını, talebe göre üretimi artırabildiklerini vurgulayan Güngörsün, şöyle devam etti:
''Şişecam'dan aldığımız yeni camları önce yıkıyoruz. İstenilen, model ve tasarıma göre boyuyoruz. Daha sonra 930 derece sıcaklıkta fırınlıyoruz. Ardından da mozaik olarak camları özel olarak kesiyoruz. Kesilen her bir mozaik parçası kadınlar tarafından tek tek paletlere dizilerek işleniyor."
- "Kadınlar daha dikkatli ve hızlı"
Güngörsün, tamamen doğal, çevreci ve hijyenik olarak üretim yaptıklarını dile getirerek, dünya standartlarında kaliteli üretim gerçekleştirdiklerini anlattı.
Kadınların erkeklere göre daha dikkatli ve hızlı olduğunu, parmak yapılarının da daha ince olması nedeniyle çalışanların büyük kısmını kadınlardan oluştuğunu belirten Güngörsün, "Ayrıca ürünlerimizi daha çok kadınlar tercih ettiği için kadınların tasarımlarını ön planda tutuyoruz" dedi.

- "Kadınların el işçiliğiyle tasarlanıyor"
Markalarına patent aldıklarını ve yaklaşık 6 yıldır ihracata yöneldiklerini vurgulayan Güngörsün, "Firma olarak Tunus, Dubai, Mısır, Cezayir, Libya, Lübnan, Angola, İran, Arabistan, Nijerya, Almanya, Amerika, İngiltere'nin de aralarında bulunduğu 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Firmamızda çalışan kadınlar tarafından tasarlanan birbirinden güzel dekoratif cam mozaiklerini dünya ülkeleri beğenerek kullanıyor" diye konuştu.

Güngörsün, araştırma ve geliştirme departmanında çalışan kadınların birçoğunun, cam mozaik modelini tasarlayıp geliştirdiğine dikkat çekerek, tamamen kadınların el işçiliği ile hazırlanan mozaiklerin uzun yıllar parlaklığı ve canlılığından hiçbir şey kaybetmediğini söyledi.