Kişinin sosyal yaşantısını yakından etkileyen idrar kaçırma problemi, 35 yaşın üzerindeki her 5 kadından birinde görülüyor. Özellikle çalışan kadınlarda depresyona yol açan idrar kaçırma rahatsızlığını önlemek için bol su içilmesi, diyetten kaçınılması, kahve ve kola tüketiminin azaltılması öneriliyor.
Medical Park Hastanesi Üroloji Bölümü Uzmanı Opr. Dr. Hikmet Çavuş, kadınların korkulu rüyası haline gelen idrar kaçırma problemi hakkında bilgi verdi. Temelde kadınların hastalığı olan idrar kaçırmaya tıpta inkontinans dendiğini belirten Çavuş, "İdrar kaçırmanın belli bir miktar ölçümü yoktur; damlama şeklinde ve seyrek idrar kaçırmalarını bile büyük bir sorun olarak gören kadınlar da vardır. Bu da idrar kaçırmanın hastalık boyutunun kadının sosyokültürel durumuna sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösteriyor.
Kırsal kesimde sorun yaşlanmaya bağlı doğal bir problem gibi görülerek doktora başvurulmazken, kentlerde ve özellikle çalışan kadınlarda idrar kaçırma depresyon ve sosyal ilişkilerde kısıtlanmaya (idrar kokusu, ıslaklık hissi yüzünden) yol açarak daha erken dönemlerde tedavi için doktora başvurmaya neden olmaktadır. Sonuçta kişinin sosyal yaşantısını etkileyecek olan her idrar kaçırma bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir" dedi.
35 YAŞIN ÜZERİNDEKİ HER 5 KADINDAN BİRİNİN SORUNU
İdrar kaçırma probleminin genel inanışın aksine sadece yaşlanma ile ortaya çıkan bir durum olmadığını belirten Medical Park Hastanesi Üroloji Bölümü Uzmanı Opr. Dr. Hikmet Çavuş, rahatsızlığın genç yaşlarda da görüldüğünü söyledi. Çavuş, "Özellikle menopoz sonrası dönemde olan ve zor doğum yapmış kadınlarda görülen bu durum bazen daha erken yaşlarda da ortaya çıkabilmektedir. 35 yaşın üzerindeki her beş kadından biri, az ya da çok zaman zaman olan idrar kaçırma problemi ile karşı karşıyadır. 65 yaşından
sonra ise neredeyse her 3 kadından birinde bu problem vardır. Yapılan araştırmalarda kadınların yüzde 25'inin hayatlarının herhangi bir döneminde idrar kaçırdığı hesaplanmıştır. Ancak doktora başvuran kadınlar, bu rakamların çok altındadır. İdrar kaçırma, kadın tarafından saklanan ve genellikle utanılacak bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bir başka araştırmada ise kadınların doktora başvurana kadar bu şikayetle ortalama 9 yıl geçirdikleri tespit edilmiştir. İnsan ömrünün uzaması ile bu sorun
daha da büyümektedir" diye konuştu.
İDRAR KAÇIRMA SOSYAL YAŞAMI ETKİLİYOR
"İdrar kaçırma; öksürme, hapşırma veya gülme gibi karın içi basıncın arttığı durumlarda ortaya çıkabileceği gibi, daha az eforla da (yürümek, yataktan kalkmak gibi) meydana gelebilir" diyen Opr. Dr. Hikmet Çavuş, "Bu tip idrar kaçırmaya zorlanma tipi idrar kaçırma-inkontinans adı verilmektedir. Bazı hastalarda kaçırma, kişinin ani olarak idrara çıkma ve sıkışma hissi ile beraberdir. Bu tip idrar kaçırmaya ise sıkışma tipi inkontinans denir. Bunun sebebi ise genellikle belli değildir. Bu hastalar
alışverişe çıkmaya korkarlar, misafir ziyaretine gitmeye çekinirler; çünkü bu durumun aniden ortaya çıkacağını ve tuvalete yetişemeyeceklerini düşünürler. Bazı kişilerde idrar kaçırma yukarıda anlatılan iki tip kaçırmanın da birlikte görüldüğü tiptedir. Bu tip idrar kaçırmaya da karışık tip inkontinans denir. Zorlanma ile idrar kaçırma genellikle normal doğum yapmış kadınlarda görülür. Kasık adalelerinin veya sinirlerinin doğum sırasında zedelenmesi sonucu mesane boynu öksürme, hapşırma, gülme,
merdiven çıkma, yük taşıma, artan basınçla hastanın idrar kaçırmasına neden olur. Tedavi genellikle cerrahidir. Fizik tedavi yöntemleri (kasık adalelerinin güçlendirilmesi, elektrikle uyarma (stimulasyon), menapozdaki kadınlarda hormon tedavisi de uygulanabilir. Sıkışma tipi idrar kaçırma ise genellikle daha ileri yaşlarda görülmesine rağmen, mesanenin tahriş olduğu durumlarda da (iltihap, taş, tümör vb) ortaya çıkabilir. Bu hastalarda küçükken gece yatağa işeme, gece uykudan uyanarak idrar yapma (normalde
2 kez olabilir), gündüz çok idrara çıkma (normalde 6 kez) daha sıktır. Su sesi ile idrar hissi veya sıkışma olabilir. Genellikle fiziksel aktivite (gülme, konuşma, hapşırma, öksürme, yük kaldırma, gibi) ile de tetiği çekilebilen ansızın idrar yapma hissi duyarak tuvalete koşan hasta, tuvalet kapısında idrarını tutamayıp kaçırır. Genelde bu durumun sebebi bulunamaz. Mesane eğitimi, işeme alışkanlığının düzeltilmesi, elektrikle uyarma ve ilaç tedavisi gibi tedaviler uygulanır" ifadelerini kullandı.
"DİYET YAPMAMALI"
İdrar kaçırma problemi olanların diyet yapmaması ve bol su içmesi gerektiğine işaret eden Opr. Dr. Hikmet Çavuş, idrar kaçırma problemi yaşayanlara hangi tedavi yöntemleri uygulandığını şöyle anlattı:
"Tedavide; fizik tedavi uygulamaları, cerrahi yöntemler ve ilaç tedavileri bulunmaktadır. İdrar kaçırmanın derecesi ve hastanın sosyal yaşamına olan etkisi göz önüne alınarak en basitten en girişimsel yönteme kadar tedavide pek çok metot uygulanabilir. Tedavide ilk basamak mesane eğitimidir. Bu özellikle sıkışma tipi kaçırmalarda önemlidir. Sıkışmayı geciktirmek için tuvalete koşulmamalıdır. Ayakta durmalı ya da oturmalıdır. Perineye basınç uygulanır, karın kaslarını gevşetmek için solunum egzersizi
yapılır. Zihni meşgul etmek için matematik problemi çözülmesi tavsiye edilebilir. Eğer engel olunamıyorsa kaçırmayı önlemek için idrar yapılabilir. Saatli ve düzenli idrar yapma yanında normal idrar yaparken de idrarını tutma (durdurma) eğitimleri yapılmalıdır. İdrar kaçıran bir kimse zannedilenin tersine gece haricinde bol sıvı almalıdır. Bu konstipasyonu (kabızlığı) önler. Lifli besinler alınmalıdır. Günlük idrar miktarı en az ortalama 1,5 lt olmalıdır. Normal bir kişi 4-6 kez gündüz ve bir iki kez de
gece idrara çıkar. Kola, kahve, çay, çikolata ve alkol idrar yapma ihtiyacını arttırabilir, sıkışmaya sebep olabilir, diyetten çıkarılmalıdır. İleri düzeyde idrar kaçırması olan ve fizik egzersizlerin yararlı olmadığı olgularda operasyona gerek duyulur. Hekim gerekli incelemelerden sonra hangi tip operasyonu yapacağına karar verir. Günümüzde yeni tekniklerin uygulanması ile zorlanma tipi idrar kaçırmalarda yüzde 90'a yakın başarılı olunmaktadır. Karından veya hazneden uygulanabilen bu operasyonlarda rahim
ve idrar kesesi sarkmaları da varsa hepsi bir arada düzeltilir. Zor ameliyatlar değillerdir. Hatta günümüzde kadınlarda lokal anestezi ile dahi uygulanabilir. Vajenden yapılan bir küçük kesiden idrar kanalı bir gergisiz bant sayesinde karın katlarına asılır. Karında iki küçük kesiden (0.5 santimetre) başka hiç yara izi kalmaz. Birçok kişi bu konuda gereksiz biçimde sessiz kalır. Doktora danışmaya ve gereken yardımı almaya utanır. Bazı kişiler bu durumun yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olduğunu ve olası
nedenlerinin ve tedavi seçeneklerinin bulunması yerine bu duruma katlanması gerektiğini düşünür. Oysa, enfeksiyonu kontrol altına almak için antibiyotik kullanmak ya da idrar akışını kontrol eden kasları güçlendirecek egzersizleri öğrenmek gibi basit tedaviler söz konusu olabilir. Gerek görülürse de operasyon yapılır."
Kadınların Korkulu Rüyası: İdrar Kaçırma
Kişinin sosyal yaşantısını yakından etkileyen idrar kaçırma problemi, 35 yaşın üzerindeki her 5 kadından birinde görülüyor