Şeyh Muhammed Uçar, ’yılbaşı gecesinin Müslümanlar tarafından kutlanmasının caiz olup olmadığı’ yönünde kendilerine çok sayıda soru geldiğini belirterek, açıklama zorunluluğu duyduklarını ifade etti.
Yılbaşının tahrip edilen Hristiyanlık dininin adeti olduğunu belirten Uçar, yılbaşı gecesi alınan alkolün ise hiç bir hak dinde yeri olmadığını kaydetti.
Aynı gece 31 Aralık Mekke’nin fethinin kutlanacağını hatırlatan Uçar, "Allah katında aylar on ikidir. Ayın doğması ve batmasıyla aylar ve seneler oluşmaktadır. Hicri sene miladi seneden farklıdır. Miladi sene 365 gün, hicri sene ise 355 gündür. Bu nedenle hicri sene, Miladi’ye göre her yıl on gün daha erken tamamlanmaktadır. Bundan dolayı mesela Ramazan ayı her yıl bir önceki yıla göre on gün erken gelmektedir. Böylece yaklaşık 36 yılda bir başladığı noktaya geri gelir. Miladi yılda ise, 365 gün sabit olduğundan dolayı aylar yıldan yıla değişmektedir. Hristiyanlar, İsa Aleyhisselam’ın doğumunu 31 Aralık kabul edip, doğduğu yılı da miladi olarak kabul edip kutladıkları için bu tarih hiç değişmemektedir. Daha önceden ise İsa Aleyhisselam’ın doğum gününü, Hristiyanların büyük bir kısmı 25 Aralık, doğu Hristiyanları ise 6 Ocak olarak kabul etmişlerdi. Daha sonra ‘İznik Konsülü’nde 1. Konstantinos (m. 337) tarafından çok sayıda olan İncil inceletilerek hepsi imha edilmiş, geriye sadece dört farklı İncil bırakılmıştır. Yine 1. Konstantinos İsa Aleyhisselam’ın doğduğu geceyi yani Noel gecesini de, 31 Aralık olarak ilan etmiştir. O zamandan günümüze kadar bütün Hristiyan cemaati o geceyi, İsa Aleyhisselam’ın doğduğu gece olarak kutlamaktadır. Yılbaşı kutlamaları da bu sebeple yapılmaktadır. İşte bunlar İncili tahrip ettikleri gibi İsa Aleyhisselam’ın doğum gününü de tahrip ederek, hem doğduğu günü sabit bir hale getirmişler hem de önceki Hristiyanların 25 Aralık ve 6 Ocak olarak yaptıkları kutlamaların ikisinin arasını bularak 31 Aralık olarak değiştirmişlerdir. Halbuki ayette geçtiği üzere Allah katında geçerli olan ayın dönüşümüne göre belirlenen hicri takvim olduğu için, bu gün sürekli olarak değişiklik göstermesi gerekir. Diğer bir yanlışlık ise, yılbaşı kutlamalarında şarkılar eşliğinde içkiler ile eğlenilmesidir ki, bu uygulama hiçbir hak dinde yoktur. Bir Müslümanın yılbaşı kutlaması adı altında ister eğlence, isterse de ibadet şeklinde olsun bu geceye mahsus olarak yaptığı her türlü kutlama yanlıştır. İslamiyet’e de aykırıdır" dedi.
Müslümanların yılbaşının Muharrem ayının onuncu günü olan Aşure Günü olduğunu belirten Uçar, "Bugün de zaten Müslümanlar tarafından ‘Aşure Günü’ olarak kutlanmaktadır. Müslümanlar sadece Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi Vesselem) doğum günü olan Rebiul evvel ayının on ikinci gecesi ‘Mevlid Kandili’ olarak kutlarlar. Bir Müslümanın bu kutlamada Allah’u Teala’ya olan şükrünü ifade etmesi gerekir ki geceyi ibadetle geçirmesi anlamına gelir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesselam)’in doğum gününde Mevlid-i Şerif okutulması ve üzerine salat-u selamlar getirmesi bu sebepten dolayıdır. Miladi yılın başlangıcı olan 1 Ocak aynı zamanda Mekke’nin Fethi’nin de yıl dönümüdür. Mekke’nin İslam ordusu tarafından fethedilişinin yıl dönümü dolayısıyla Kosan Sosyal Dayanışma Ve Eğitim Vakfı Araban Şubesinde vakıf ve tarikat üyelerimiz ile birlikte 31 Aralık gecesini ibadet ve zikir yaparak kutlayacağız inşallah" diye konuştu.
Kadiri Tarikatından Yılbaşı Uyarısı
Kosan Sosyal Dayanışma ve Eğitim Vakfı Başkanı Kadiri Tarikatı Şeyhi Muhammed Uçar, yılbaşının Hristiyanlık adeti olduğunu belirterek, yılbaşı gecesi alınan alkolün ise hiç bir hak dinde yeri olmadığını ifade etti. Şeyh Uçar, "Bir Müslümanın yılbaşı kutlaması adı altında eğlence ya da ibadet şeklinde, bu geceye mahsus yaptığı her türlü kutlaması yanlıştır" dedi.